Engin Özkoç: 13 Şubat'ta aday kesinleşecek
tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta Engin Özkoç konuk oldu. Özkoç, Millet İttifakı'nın 30 Ocak'ta ekonomiye ilişkin ortak hükümet programının açıklanacağını ve cumhurbaşkanı adayının 13 Şubat'ta kesinleşeceğini açıkladı.
tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç konuk oldu.
Özkoç, Millet İttifakı'nın 30 Ocak'ta ekonomiye ilişkin ortak hükümet programının açıklanacağını ve cumhurbaşkanı adayının 13 Şubat'ta kesinleşeceğini açıkladı. Adayın 15-16 Şubat tarihlerinde kamuoyuna açıklanacağını belirten Özkoç, "13 Şubat’ta Millet İttifakı adayını kesinleştirecektir. Adayın açıklanması Şubat 15-16’yı bulabilir. Her siyasi parti adaylık söz konusuysa kendi liderini aday göstermek konusunda hassasiyet gösterir. Altılı Masa'nın her liderinin ayrı önemi vardır. Benim gönlümdeki aday Kılıçdaroğlu'dur" dedi.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ethem Sancak'la tv100 ekranlarında bir araya gelebileceğini de söyleyen Engin Özkoç, "Geleceksin buraya ben sana görüntüsüyle, kaydıyla tv100 ekranlarında bu millete göstereceğim. Sonra insanların karşısına nasıl çıkacaksın merak ediyorum" diye konuştu.
İşte Engin Özkoç'un gündeme ilişkin açıklamaları...
6'LI MASA YARIN NE AÇIKLAYACAK?
Altılı Masa bir araya geldiği günden itibaren Millet İttifakı olarak da anıldı, sevildi. Ayrılacaklar mı, birlikte yürüyemezler gibi birçok yorum da yapıldı. İktidar bunu yaratacak çok fazla algı çalışması yaptı. Şu an biz YSK'nın açıklamasını bekliyoruz. Resmi olan odur. Anayasa çok açık. Anayasa'nın 116 maddesine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aday olması yasal değil. Yasa değişikliği için bir yıl geçmesi gerekiyor. 6 Nisan'da bitiyor. Koydukları seçim tarihi de yasal değil.
Cumhurbaşkanlığı sistemi Cumhuriyet'e karşı vurulmuş bir darbedir. Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının yürüyecekleri yolu açıkladığı parlamenter sistemdir. Buna vurulmuş darbedir. Onlar tek adamın sözünü öneriyor. Atatürk ve arkadaşları sözün milletin olduğunu, ortak aklı öneriyorlar.
Tek derdimiz sistemi değiştirmek. Dünyada çok seslilik ve tabandan gelen sesi duymak, 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin hafızasını yok saymak, ülkeyi ileriye taşımak Altılı Masa'nın yegane hedefidir.
"13 ŞUBAT'TA ADAY KESİNLEŞECEK"
Beşli çete diye ifade ediyoruz ama bunu 50, 100, 150 olarak görmek lazım. Bu Sarayı besleyen, azınlağa geri dönüşü olan bir sisteme dönüşmüş durumda. Ekonomiyle ilgili gençlerin, kadınların, işçilerin, emeklilerin, çiftçilerin, emeklilerin nasıl bir çözüme kavuşacaklarını yarın tek tek açıklayacaklar.
13 Şubat’ta Millet İttifakı adayını kesinleştirecektir. Adayın açıklanması Şubat 15-16’yı bulabilir. Her siyasi parti adaylık söz konusuysa kendi liderini aday göstermek konusunda hassasiyet gösterir. Altılı Masa'nın her liderinin ayrı önemi vardır.
"KILIÇDAROĞLU KOALİSYON SİSTEMİ İSTİYOR"
Kemal Kılıçdaroğlu, tek bir siyasi partinin değil tüm farklılıkların içinde bulunduğu bir yönetim istiyor. Biz buna koalisyon diyoruz. Farklılıklarımız konusunda birbirimize katkı sağlarsak Türkiye'yi geliştirebileceğini düşünüyor. Sıkışmış bir Türkiye istemiyor. Temsiliyet oranı düşük olsa da kendisini ifade ediyor olmasını istiyor.
Şu an Cumhur İttifakı bir koalisyon değil mi? Adı ittifak olunca koalisyon olmuyor mu? Sonradan olunca problem oluyor da evvelden olunca sorun çıkmıyor. AKP bu millete aykırı kararlar alabildiyse bunu küçük ortağı Meclis'te el kaldırdığı için alabilmiştir.
TANK PALET FABRİKASI TARTIŞMALARI
Ethem Sancak prensip icabı kabul etmiş. Erhem Sancak'ın ne prensibi var. 18 ay içerisinde teslim edeceğim dedi mi? Dedi. Üretemeyeceğini tank. Almanya'dan alamayacağın motor dururken ne diye kalkıp da milyonlarca lirayı cebine indirdin? Doğu Perinçek bugüne kadar seninle birlikte mi dolaşıyordu? Geleceksin buraya ben sana görüntüsüyle, kaydıyla tv100 ekranlarında bu millete göstereceğim. Sonra insanların karşısına nasıl çıkacaksın merak ediyorum. Prensip bu milletin bir kuruşunu yememek demektir. Prensip bu vatana, millete bağlı olmak demektir. Erdoğan’a yalakalık, yağcılık yapıp, ihale kapıp AK Parti’den de istifa edip başka bir siyasi partiye geçmek prensipli adamın işi değildir. Milleti kandıran, milletin parasıyla siyaset yapmaya kalkanlar bu siyasetçi olmaması gerekir bu ülkede.
Pınar Işık Ardor: Sizin arkanızdaki güç derken neyi kast ediyor Ethem Sancak?
Ben ABD'yi aradım. Biden'a dedim ki 'Ethem burada ihale aldı, ayıp olur adama, siz buna sakın motor verditmeyin' dedim. Hatta Almanya'yı aradım. O zaman da Merkel'le görüştüm. Dedim ki 'Ya bak Ethem böyle bir yola çıktı ama bunlar bu işi yaparlarsa biz mafoluruz. Sayın Merkel, bu Ethem'e motor vermeyin' dedim. Ya bu zavallı, basit görüş ifadeleridir bunlar. Bunlar zavallılardır. Böyle bir yaklaşım tarzı olur mu?
BMC fabrikası iflas etmiş bir fabrika değil miydi? TMSF'ye düşmüş müydü? TMSF'den neden bir tek sen satın aldın arsa fiyatının yarısına? 750 milyon TL'ye. Arsa fiyatının yarısına BMC'yi aldı. Birincisi bu. Bunu yaptın mı, yaptın. Ondan sonra bu ülkede kendi ağzınla diyorsun, görüntüsü var, 'Ben bu savunma işinden anlamam. Bilmem bu işi ama yapabileceğime inandım. Kardeşlerimden ayrıldım, gittim Tayyip Erdoğan'ın karşısına savunma işine girmek istiyorum. Girerim ama param yok. Nasıl yapacağız? Sen Katar Emiri ile çok iyi dostsun, ara onu bana ortak olsun.' Bunun için sonra 'Ben orada 300 milyon TL almadım' dedi. Sizin yayınınızda dedi. Bunların hepsinin kaydı var bende. Tank palet fabrikasıyla nasıl bir soygun sistemi kurduğunun hepsini belgeleriyle tek tek açıkladım, açıklayacağım, açıklamaya hazırım. Yeter ki o çok prensipli Ethem Sancak gelsin, benim yanıma otursun.
Sizin baştaki sorunuza dönüyorum. Cumhur İttifakı'nın anlaştıklarını söylemiştiniz. Onların nasıl anlaştıklarını PKK'yla masaya oturan, Abdullah Öcalan'ın kardeşini televizyona çıkartıp oy isteyen, PKK teröristlerini Habur sınır kapısından sokan, adımızı kaldıran, kaymakam ve valilere 'PKK'ya dokunmayın' emrini veren, Kandil'e temsilci gönderen bir siyasi partiyle ne kadar uzlaştıklarını çıkıp topluma anlatmak durumundalar.
"ASKERİ MÜŞTEREKLERDE BİRLEŞİLSİN"
Biz çok net diyoruz ki farklı görüşler bir araya gelip de Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda askeri müştereklerde birleşilsin.
Tezkere konusunda HDP kendi görüşüne göre elini kaldıracak, biz kendi görüşümüze göre. Bizim itirazımız yabancı askerler kısmıydı. Yabancı askerler konusunda biz Irak tezkeresinde de aynı oyu vermiştir. Türkiye'de istedikleri kalacaklar, güzergah haline getirecekler kısmına biz karşıyız.
AKŞENER "HAYIR" DERSE BİR B PLANI VAR MI?
Kılıçdaroğlu yönünde güçlü bir bekleti var. Adayı açıkladık diyelim. Bundan sonra Altılı Masa'nın liderlerinin ne söylediğine, Altılı Masa'nın açıklamalarına kimse bakar mı? Adaya bakarlar. Biz tek adam yönetimi istemiyoruz. Biz adayın değil, görüşlerin; adayın değil, sistemin öne çıkmasını istedik; sistemin tartışılmasını arzu ettik. Bugün Parlamenter Sistemi yüzde 90 istiyor. Toplum darbe yasalarından arınmış bir anayasa istiyor, oranı yüzde 75'lerde. Cumhur İttifakı, bunların tartışılmasını istemiyor. Sistemi tartıştırmak istemiyor. O sadece adayı tartıştırmak istiyor. Biz bunun tartışılmasını istedik.
"YETER SÖZ MİLLETİN" SLOGANI KİME YARAR?
İsmet İnönü, demokrasiye, çok partili sisteme ülkeyi geçiren bir liderdir. Bülent Ecevit karşıdan gelirken hemen ayağa kalkıp ceketinin düğmesini ilikleyen bir liderdir. Bir siyasi parti olarak değil, milletin feryadıdır. Biz milletin feryadını, özgürlükten, çok seslilikten yana olan feryadının temsilcileriyiz. Milletimiz yeter diyorsa biz de yeter deriz. Bunu en yükseğe taşıyacak olan siyasi parti ve ittifakız.
ADAYLIK TARTIŞMALARI
Erdoğan'ın aday olamayacağını daha önce de söylemiştik. Mağdur kimliğine sığınıyor. Anayasada varsa neden hukuki yollar denenmiyor vesaire trollerini de harekete geçirdi. Çünkü buradan bir mağdurluk çıkarmak istiyor. Artık sana olan güven bitmiştir. Biz CHP olarak ayasalara aykırı görüp de AYM'ye gitmediğimiz bir durum oldu mu hiç? AYM'ye taşımazsak görevimizi yapmamış olur. Bunlar hukuki olarak kayda geçirilmesi şeylerdir. Kılıçdaroğlu'nun 'nereye itiraz edeceğiz' açıklamasıyla AKP'nin liderinin mağduriyet yaratma isteğiyle ilgili. 'Bırak bu mağduriyet aykalarını, karşıma çıkmanın hiçbir önemi yok' diyor. Kılıçdaroğlu'nun 'YSK'ya güvenmiyorum' sözü halkta endişe yaratmalı.
"ALTI SİYASİ PARTİNİN ALACAĞI KARARLA BAKANLAR ATANACAK"
Altı siyasi partinin alacağı kararla bakanlar atanacak. HDP'ye bakanlık verilmesi gibi bir çalışma yok.
Biz HDP'ye de diğer partilere de aynı şekilde bakıyoruz. Hiçbir partinin kapanmamasının vaat edildiği zamanlardan bugünlere geldi. Biz hiçbir siyasi partinin kapanmasını doğru bulmuyoruz. Türkiye'de bunun örneklerini gördük. Devlet Bahçeli, CHP içinde bunu seslendirmişti. Ağızdan çıkan sözün nereye gideceğini görmek lazım. Biz siyasi partilerin kapanmasına karşıyız.