Erdoğan her gün bir şehirde, bu performans kimde var?

AK Parti iktidara geldiğinde Başkan Erdoğan 47 yaşındaydı…

Sonraki ömrünün her saniyesini millete adadı.

Eğer KAAN bugün göklerde süzülüyorsa bu “gerçek adanışın” hikâyesidir.

Erdoğan’ın son 22 yılını anlatmak ancak binlerce cilt dolusu ansiklopedilerle mümkün olur.

Netice; kubbede “hoş bir sada” olduğu gibi ismini tarihe yazdırmak ve bir milletin makûs talihini kırmakla devam etmektedir.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ni açan kişiyi önümüzdeki yüzyıllar boyunca bizden sonraki nesiller de okuyacak.

Erdoğan sadece bir siyasetçi değil!

Bugün gördüğümüz tüm siyasetçiler unutulacak.

Ama 300 yıl sonra “Recep Tayyip Erdoğan” ismi yine gündemde olacak, genç nesiller onu ve yaptıklarını izlemeye, ilham almaya devam edecekler.

Ben “hakikati” yazıyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “2018 genel seçimlerinde 27 günde 35 miting, 2019 yerel seçimlerinde 41 günde 44 miting” yapmıştı.

2024’ün sadece şubat ayında ise Hatay, Gaziantep, Bursa, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman, Antalya, Zonguldak, Tekirdağ, Samsun, Ordu, Giresun, Rize, Trabzon, Afyonkarahisar ve Denizli illerini ziyaret etti.

Dünkü Adana mitingiyle beraber 17 şehirde etkinlik yapmış oldu; bunun üstüne iki ülkeye de ziyaret gerçekleştirdi, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde heyetlerle ve devlet başkanları ile buluştu. MGK’lar, Bakanlar Kurulu, TBMM üyeleriyle görüşmeler, Külliye’deki toplantılar gibi artık rutinleşmiş yüzlerce işi saymıyorum bile…

Yurt içi ziyaretleri sadece seçim mitingi değil; Başkan Erdoğan buralarda açılışlar yapıyor, vatandaşla buluşuyor, teşkilatların son durumunu bizzat yerinde kontrol ediyor.

Daha seçimlere 35 gün var.

“MUHALEFET NE YAPIYOR?”

Ana muhalefet CHP daha önce açıkladığı adaylarını zorla çekiyor, yerine başkasını koyuyor.

Çekişmeler, kavgalar bitmiyor.

Ankara adayı, CHP logosunu kullanmaktan imtina ediyor.

Her yere astığı afişlerde CHP’nin “altı oklu” logosu doğru düzgün belli olmuyor, bazı afişlerde ise hiç logo yok, bomboş!

İstanbul adayı kavgayla, çekişmeyle, laf yetiştirmeyle meşgul!

Buna rağmen iki şehirde de “başa baş” bir mücadele izleyeceğiz; ancak önümüzdeki 35 günde dengeler değişebilir.

Şu anda İstanbul’da Murat Kurum, Ankara’da Turgut Altınok “bir tık önde” görünüyor ve ivmeleri yukarı yönlü seyrediyor.

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun da ciddi oy potansiyelleri var, ancak ivmeleri aşağı yönlü seyrediyor.

“FAHRETTİN ALTUN MODELİ”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ülkemizin stratejik zekâsıdır ve ülkeye yeni bir “iletişim modeli” getirmiştir.

Bu sebeple koskoca siyasi partiler işi gücü bırakıp onu hedef aldılar.

CHP eski İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu onun evine fotoğrafçı gönderecek kadar haddini aştı.

Bugün Kaftancıoğlu nerede? Yok, çünkü kendi partisi onu dışladı.

Ekrem İmamoğlu lehine en ufak hareketi yok.

Ama Fahrettin Altun dimdik ayakta, görevini liyakatle yaparak Türkiye’ye katkı sağlıyor.

2018’e kadar “İletişim Başkanlığı” diye bir kurum yoktu.

Prof. Dr. Fahrettin Altun ve ekibi bir kurum oluşturdular, devletin bünyesine bir “sağlıklı mekanizma” eklediler.

Büyük bir açığı kapattılar.

Bugün hâlâ onunla uğraşmak için fırsat kollayanlar var.

Kazananlar fırsatçılar değil, ülkesi için çalışan “hakiki adamlar” olacaktır.

SON SÖZ: Yapmayı akıllarına dahi getirmedikleri, umursamadıkları, düşünmedikleri büyük işleri ne zaman ki Başkan Erdoğan yaptıysa hemen, “Bu iş zaten 1970’li yıllarda düşünülmüştü” diyorlar! Madem düşünüldü, niye durdunuz? Niye siz yapmadınız? Niye hep Erdoğan yapıyor?