Erdoğan'ın çağrısını Akşener nasıl değerlendirdi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın G-20 zirvesi sonrası İYİ Parti’ye, “6’lı Masa'yı terk edin” çağrısını yaptığında Akşener İzmir’deydi.
Parti kurmayları sessizliğe büründü ve Akşener’in açıklama yapmasını bekledi.
Bu arada konuşulan konu, açıklama tonunun nasıl olacağıydı. Yani İYİ Parti liderinin Cumhurbaşkanı’na hangi sertlikte yanıt vereceğiydi.
Nitekim açıklaması gayet sakindi. Kısa ve net bir şekilde “Hayır” yanıtı verildi.
Aslında AK Parti daha önceden de İYİ Parti ile temasa geçmek istemişti. Hatta Ankara kulislerinde 3,5 yıl önce İYİ Parti’nin önemli isimlerinin AK Parti ile görüştüğü dile getirilmişti. Her iki parti de bu iddiayı reddetti, fakat Ankara kaynakları bu görüşmeleri doğruluyor. Ancak şunu da belirtmek gerekir, köprünün altından çok su aktı ve o dönemden bu yana siyasette çok şey değişti.
Yani o görüşmenin artık hiçbir önemi yok. Olsa olsa tarihe bir not.
PEKİ İYİ PARTİ ERDOĞAN'IN ÇAĞRISINI NASIL DEĞERLENDİRDİ?
Akşener her şeyden önce Erdoğan’ın çağrısını, AK Parti’nin HDP’yi ziyareti sonrası partisinin geçirdiği sarsıntıyı hafifletmek olduğunu düşündü. Yani bir taktikti.
İYİ Parti liderinin yaptığı açıklamada, "Çizgisinde hiç kırıklık olmayan, dün neyi savunduysa bugün de onu aynı kararlılıkla savunan bir partiyiz” ifadesi de işte bu noktaya bir gönderme olarak değerlendirilebilir.
ŞEHİR HATLARI ÇALIŞANLARINDAN EKREM İMAMOĞLU’NA MESAJ
Arada bir muhakkak bahane yaratıp, vapura binerim. İstanbul’da yaşamanın en güzel şeylerinden biri de bu, vapurla seyahat. Ödül gibi.
Geçen gün de aynısını yaptım ve Eminönü’ne geçtim. Tek başıma. İşimi halledip, ilk vapura atladım ve çabucak döndüm.
Öyle ya İstanbul’da vapur kadar kıymetli bir şey varsa o da Kadıköy’de yaşamak.
Hayran hayran denizi, tarihi yarımadayı, martıları seyrederken, şehir hatlarında çalışan bir görevli yanıma yaklaştı, kendini tanıttı ve “Erdoğan Bey, bizi kimse dinlemiyor, kimse derdimizle ilgilenmiyor, ne olur sesimizi Ekrem Başkan’a duyur” dedi.
Dertleri, kendileriyle aynı işi yapanlardan çok daha düşük ücret almak.
Şöyle anlattı dertli şehir hatları çalışanı:
“Bizi temizlik personeli olarak İBB Boğaziçi Yönetim A.Ş. kadrosuna verdiler ve Destek Hizmetleri’nde birimlere dağıttılar. İBB’nin bütün müdürlük birim ve şirketlerinde benim gibi 6 bin personel görev yapıyor. Ben şehir hatlarında görevliyim, bazı arkadaşlarım Kültür A.Ş., İSKİ, Otogar gibi diğer birimlerde.
Fakat ne hikmetse birimler içinde en düşük yevmiye bize veriliyor. Diğer birimlerde çalışan arkadaşlarla aynı işi yapıyoruz, fakat aynı parayı alamıyoruz. Kadro aynı, şirket aynı, iş aynı, sadece görevlendirildiğimiz birim farklı.
Hatta şehir hatlarında 18 yıllık personel brüt 277 TL yevmiye alırken, Destek Hizmetleri, Otogar, İSKİ Kültür A.Ş. gibi birimlerde bugün işe başlayanlar brüt 400 - 420 TL alıyor.
Allah rızası için sesimizi duyurun. Ekrem Başkan’a derdimizi iletin. Zaten ekonomik krizin altında eziliyoruz, bir de bu haksızlık iyice bizi zor duruma sokuyor. Kimseye derdimizi anlatamadık.”
İBB Şehir Hatları çalışanının feryadı işte böyle. Dinledim ve sözümü tutup yazdım. Çünkü şu ana kadar sorunlarını kimseye anlatamamışlar.