Ergan Dağı’nın zirvesine çıktı ve...
Şiddet olayları ile sarsılan Dünya’ya, Erzincan’da ki Ergan Dağı’nın zirvesinden davul sesi ile S.O.S sinyali vererek, yardım çağrısında bulunuldu.
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, Erzincan Ergan Dağı Kış Sporları ve Turizm Merkezinin zirvesinden şiddet olayları ile sarsılan Dünya’ya yardım çağrısında bulundu.
Dünya’da ki savaş ve şiddet olaylarına insanlık ve insani değerler için sesini duyurmak ve bir yardım çağrısı yapmak düşüncesi ile teknoloji ve bilime de bir gönderme yapmayı amaçlayan Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, ilk kablosuz iletişim araçlarından olan ana ses öğesi davul ile Ergan Dağı’nın zirvesinde bir performans gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Mehmet Kavukçu performansında, evrensel bir yardım çağrısı olan S.O.S sinyallerini davul sesi ile oluşturarak, yeryüzüne “şiddete hayır” mesajı verdi. Üzerine attığı boyalar ile insanın saflığını beyaz renk, şiddet halini kırmızı, şiddet sonrası karamsarlığı ise siyah renk ile vurgulamaya çalıştı.
Prof. Dr. Mehmet Kavukçu performansına yönelik yaptığı açıklamada, izleyicileri kameranın gözünden birer saldırgana dönüştürmek isteyen şiddet olaylarının, bilgisayar oyunları gibi algılanır olduğunu belirterek, birbirini tetikleyen bu şiddet arzusunun, insani değerleri domino taşları gibi yıkmasıyla yoluna devam etmekte olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen, dini değerlere saldırı adı altında, aslında insanlığı, insani değerleri hedef alan ve sosyal medya üzerinden çocuk yaşlı demeden tüm dünyaya aynı anda izlettirilen saldırı ile hem insani değerlerin yıkımı hem de şiddetin geldiği noktanın anlaşıldığını söyledi.
Toplumdaki şiddete kayıtsız kalmayan ve yaklaşık 3 bin rakımlı Erzincan Ergan Dağı Kış Sporları ve Turizm Merkezindeki zorlu iklim koşullarına rağmen davul çalarak şiddete karşı ses veren Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, şiddetin durmak bilmeksizin toplumda önemli trajediler yaşattığına dikkat çekti.
İnsanların psikolojisi üzerinden hareket eden şiddetin, çocukların belleğine kadar inerek, onların kendi hayatlarına son vermelerine kadar götüren çok tehlikeli boyutları olduğunu ve bu vahşi durumun tüm dünyada yayıldığını aktaran Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, şiddetin tehlikeli bir geleceğe doğru hızla ilerleyen bir sorun olduğunu bildirdi.
Çalışmalarının birçoğunu iklim koşullarını kullanarak gerçekleştirdiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Kavukçu bu seferde mekân ve malzemenin birlikteliği ile farklı etkiler uyandırmaya çalıştığını bu kapsamda şiddete tepki için malzeme olarak ilk defa davulu kullandığını aktardı.
Prof. Dr. Mehmet Kavukçu açıklamasının devamında; “Davul insanlığın ilk iletişim araçlarından biri ve geleneksel bir dili de içinde barındırdığı için benim ilgimi çekti. Bir sanatçı olarak herkesin anlayabileceği bir ses olan davul ile insanımızın en büyük trajedilerinden birisi olan şiddete tepki vermek için şiddetin var olduğunu hatırlatmak ve insanlara mesaj niteliğinde bir uyarı vermek istedim.
Çalışmamda davul ile birlikte enstrüman olarak boyaları da kullandım. Beyaz rengin saf ve temizliği, kırmızı rengin şiddeti, siyah rengin ise karamsarlık ve olumsuz olayları doğrudan anlatabilen bir yönleri var. Bu renkleri, bir bütünlüğü teşkil etmesi açısından seçtim.
Davuldaki çıkardığım ses ise S.O.S sinyaliydi. Çalışmamda mors alfabesinde üç kısa, üç uzun ve üç kısa ile S.O.S sesini davul ile verdim. Hem yerel, hem ulusal hem de evrensel bir bütün olarak yardım çağrısında bulunmaya çalıştım. Bu performansım, “Şiddeti Düşünmek” başlıklı beşinci çalışmam. Şiddet var olduğu sürece bu kapsamdaki çalışmalarımı sürdüreceğim.” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, çalışmasının gerçekleştirilebilmesi adına desteklerini esirgemeyen Erzincan Valisi Ali Arslantaş ve Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent’e ise teşekkürlerini iletti.