Ertuğrul ÖZKÖK: İki Türk, bir Alman şehrinin kedi ve köpek vergisini nasıl düşürdü
Sadece biz değil bütün dünya tanıyor onları.
Fransa’nın Liberation Gazetesi’nin dünkü sayısında bu iki bilim insanının yaşadığı Almanya’nın Meinz şehri ile ilgili iki sayfalık bir haber vardı.
Şehirin, BioNTech sayesinde nasıl Almanya’nın en borçsuz şehri haline geldiğini anlatıyordu.
ALMAN EKONOMİK BÜYÜMESİNİN 0.5 PUANI BU İKİ İNSANDAN GELDİ
Geçen yıl Aydın Doğan Vakfı’nın iki bilim insanına verdiği ödülün töreni sırasında bu konuyu ayrıntılı biçimde yazmıştım.
Türeci ve Şahin’in kurduğu BionNTech şirketi geçen yıl Mainz şehrine 1 milyar Euro vergi ödemişti.
Liberation bir adım ileri gitmiş ve iki bilgi daha vermiş.
Birincisi geçen yıl Kiel Konjonktür Araştırmalarıı Enstitüsü’nün verdiği rakamdı.
Biontech geçen yıl tek başına Alman ekonomisinin büyümesine 0.5 puan katkıda bulunmuştu.
0.5 PUAN KÜÇÜK GİBİ DURUYOR AMA ASIL ŞU RAKAMA BAKIN
Sıfır 5 denince insana küçük gibi görünüyor. Öyleyse ne anlama geliyor bu 0.5?
Şöyle açıklayayım.
Almanya ekonomisi geçen yıl yüzde 2.7 büyüdü.
Bu durumda, Türeci ve Şahin’in şirketinin buluşu olan Covid-19 aşısı geçen yıl Alman ekonomisinin büyümesinin beşte birini, yani yüzde 20’sini sağladı.
Yanlış duymadınız.
Diyeceğim, bu iki insan sadece insanları Covid’den kurtarmadı. Aynı zamanda Alman ekonomisini de kurtardı.
BU 1 MİLYAR EURO’YU BAŞKAN NASIL TÜRECİ VE ŞAHİN NASIL KUTLUYOR
Ama asıl kurtardığı yer, şirketin merkezinin bulunduğu Mainz şehriydi.
İnsanlık tarihine Gutenberg’in buluşu ile geçen şehir, aynı tarihe adını bir kere daha yazdırdı.
O yüzden şehrin sosyal demokrat belediye başkanı geçen yıldan beri bu gelişmeyi şampanya ile kutluyor.
Özlem Türeci ve Uğur Şahin ise buzdolaplarındaki lahana suyu ile kefiri içmeye devam ediyor.
Tabii bir de çay…
Her sabah işyerine yine bisikletleriyle gitmeye devam ediyorlar.
BELEDİYE BAŞKANI BU PARAYLA YAPACAKLARININ LİSTESİNİ VERDİ
Belediye Başkanı Michael Ebling Liberation Gazetesine BioNTech’ten gelen 1 milyar Euro ile şehirde nelerin yapılacağının listesini de vermiş.
Alta alta yazıyorum.
(*) Şehirde ev köpeklerinden alınan vergi oranı düşürülecek. (Bugüne kadar Almanya’daki en yüksek köpek vergisi buradaydı)
(*) Kamu taşımacılığı bedava hale getirilecek.
(*) Şehire elektrikli taşıma araçları alınıyor.
30 BİN ÖĞRENCİYE YILDA 365 EURO BİLET PARASI
(*) Tamamen parasız taşımacılığa geçilinceye kadar, Mainz nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan 30 bin öğrenciye yılda 365 Euro (6570 TL) toplu taşıma bileti verilecek.
(*) Tramvay şebekesi genişletilecek ve modernize edilecek.
(*) Şehrin yüzme havuzları ve tuvaletleri daha iyi temizlenecek ve modernleştirilecek.
(*) BioNTech’in yarattığı cazibeden faydalanılarak şehir, startuplara araştırmacılara ve yatırımcılara açılacak.
(*) Bir bioteknolojik kampüs kurmak üzere BioNTech’e 30 hektar arazi bağışlandı. Bu kampüsün 5 bin yeni iş yaratması bekleniyor.
30 HEKTAR ARAZİ ORDUDAN ALINIP BIONTECH’E VERİLDİ
En ilginç bilgilerden biri de şu: BioNTech’e verilecek arazi halen Almanya Ordusuna ait.
Yani belediye ordudan aldığı araziye bir bilim kampüsü kurulacak.
Evet işte böyle…
Türk asıllı iki Alman bilim insanı bir ülkenin ve şehrin kaderini böylesine etkiledi.
Türkiye’nin son 20 yılda eğitimdeki gerilemesinin maliyetini şimdi daha iyi anlamıyor musunuz…