Eskiyi Tamamen Silmeden, Yeniyi Cesurca Seçmek Mümkün! Satürn-Uranüs 60’lığıyla Değişim Zamanı”

Hayat bazen iki farklı dünyanın ortasında kalmış gibi hissettirebilir. Bir yanda gelenekler, sorumluluklar, kurallar... Diğer yanda özgürlük, yenilik, farklı yollar… Ama işte gökyüzü öyle bir açı sunuyor ki, bu iki uç kutup arasında köprü kurmak mümkün. Satürn ile Uranüs’ün 60 derecelik (altmışlık) açısı tam da bu dengeyi anlatıyor.

Satürn ne mi yapar? Disiplin verir, sağlamlaştırır, ayağı yere bastırır. Uranüs ise yenilik getirir, kafamızda “Acaba şöyle yapsam nasıl olur ?” dedirten o parlak fikirlerin kaynağıdır. İşte bu iki gezegen gökyüzünde el sıkıştığında, “Hem sağlam hem farklı nasıl olur?” sorusunun cevabını buluruz.

Bu dönem, özellikle bir şeyleri değiştirmek isteyen ama “Ya yanlış yaparsam?” diye tereddüt edenler için biçilmiş kaftan. Hesap kitap yapılmış, iyi düşünülmüş adımlarla yenilenmek mümkün. Eskiyle bağ koparmadan, yeniye kucak açmak... İşte tam da bu!

Eskiyi Tamamen Silmeden, Yeniyi Cesurca Seçmek Mümkün!  Satürn-Uranüs 60’lığıyla Değişim Zamanı” - Resim : 1

Mesela evinizi değiştirmeyi mi düşünüyorsunuz? Uzun zamandır aynı yerde yaşayıp artık bir tık sıkıldığınızı mı hissediyorsunuz? Ama ya yeni gittiğiniz yer huzur vermezse, komşular sorun çıkarırsa, ya alışamazsanız? İşte bu açı tam da burada devreye giriyor. Sizi dürtüyle değil, sağduyuyla hareket ettiriyor. “Taşın ama önce iyi araştır, planla, ölç, biç, sonra adım at” diyor. Bu, kontrolsüz değil; bilinçli bir değişimin tam zamanı olabilir.

Ya da kalbinizin kıpır kıpır ettiği biri var ama kafanız karmakarışık mı? “Acaba o da aynı şeyleri hissediyor mu?”, “Bu ilişki bana ne katar ne götürür?” diye mi sorguluyorsunuz? Belki de eski bir ilişki defterini kapatmadan yeni birini düşünmekte tereddüt ediyorsunuz… Satürn-Uranüs altmışlığı size duygularınızla mantığınız arasında köprü kurma şansı veriyor. Hem heyecanı hem güveni bir arada yaşayabileceğiniz, acele etmeden ama cesur adımlarla ilerleyebileceğiniz bir dönem bu.

Ve sadece romantik ilişkiler değil... Belki bir iş ortaklığına adım atacaksınız, belki yeni bir eğitim, belki taşın altına elinizi koymak gereken bir proje var gündeminizde. Ama bir yanınızda hep o tereddüt. “Yapabilir miyim?”, “Zamanı mı şimdi?”, “Riski almalı mıyım?” İşte bu gökyüzü açısı, sizi dürtmeden ama cesaret vererek harekete geçiriyor. “Evet, yapabilirsin ama akıllıca. Yola çık ama pusulan elinde olsun” mesajını veriyor.

Aynı zamanda bu açı, başkalarına yol gösterme, liderlik etme ve bir grubu ortak bir hedefte buluşturma enerjisi taşır. Yani, fikirlerinizi ortaya koyarken hem yenilikçi olabilirsiniz hem de insanlara güven veren bir duruş sergileyebilirsiniz.

Aile büyüklerinin fikirlerine saygı göstererek ama kendi tarzınızı da ortaya koyarak değişim yapmak mı istiyorsunuz? Bu gökyüzü sizi destekliyor. Hayatın içinde düzen kurmak, kaosu toparlamak, karmaşadan sağlam bir yapı çıkarmak tam da bu dönemin işi.

Sonuç olarak, bu gökyüzü etkisi bize şunu söylüyor: “Köklü ol, ama köhne olma. Değiş ama savrulma. Yenilen, ama özünü koru.”
Kim demiş hem geleneksel hem yaratıcı olunmaz diye? Gökyüzü diyor ki: Olur, hem de çok güzel olur.