Et, tavuk, balık tüketenler dikkat... Bilim insanlarından çok korkunç bir haber geldi, hepsinin içinde var. Onlardan saklanmanın yolu yok
Korkunç haber geldi. Bilim insanları tarafından yapılan son çalışmada, et, tavuk ve balık gibi protein içeren hayvansal gıdaların yüzde 90'ında mikroplastik olduğu ortaya çıktı. Porsiyon başına panelenmiş karides en fazla mikroplastiğe sahip olurken onu bitki bazlı külçeler ve tavuk külçeleri takip etti. Hepsinin içinde var ve onlardan saklanmanın yolu yok.
Sığır eti ve tofu da dahil olmak üzere protein açısından zengin gıdalar üzerinde yakın zamanda yapılan bir araştırma, numunelerin neredeyse yüzde 90'ında mikroplastikleri ortaya çıkardı. Okyanus Koruma ve Toronto Üniversitesi'nden araştırmacılar, deniz ürünleri, tavuk, sığır eti ve tofu dahil bir düzineden fazla farklı protein türünü analiz etti.
BİR İNSAN HER YIL EN AZ 11.000 PARÇA TÜKETİYOR
Test ettikleri numunelerin neredeyse yüzde 90'ında mikroplastik buldular ve ortalama bir Amerikalı yetişkinin her yıl en az 11.000 parça mikroplastik tüketebileceğini tahmin ettiler. Porsiyon başına panelenmiş karides en fazla mikroplastiğe sahip olurken onu bitki bazlı külçeler ve tavuk külçeleri takip etti.
GRAM BAŞINA ÖNEMLİ ÖLÇÜDE PLASTİK
Tavuk göğsü ve tofu en azını içeriyordu. Panelenmiş karides ve tavuk parçaları gibi yüksek oranda işlenmiş ürünler gram başına önemli ölçüde daha fazla mikroplastik parçacık içerdiğinden, araştırmacılar gıda işlemenin bir kontaminasyon kaynağı olabileceğini öne sürdü.
TUZ YOLUYLA BİLE VÜCUDA GİRİYOR
Bu çalışma, mikroplastiklerin doğal çevrede ve vücudumuzdaki yaygınlığına ilişkin artan kanıtlara katkıda bulunuyor. Araştırmalar halihazırda su, meyve ve sebzeler, tuz, şeker, pirinç, sütteki mikroplastikleri belgelemiştir. Aslında bir çalışma, ortalama bir yetişkinin yalnızca tuz yoluyla yılda yaklaşık 2.000 mikroplastik aldığını buldu.
SOLUNUM YOLUYLA DA GERÇEKLEŞİYOR
İnsanların mikroplastiklere maruz kalması da solunum yoluyla gerçekleşir. Dünya Sağlık Örgütü yakın zamanda mikroplastiklerin sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin araştırmaların özetlendiği bir rapor yayınladı.
SORUN GİDEREK DERİNLEŞİYOR
Ancak gerçek bir sonuca varmak için henüz çok erken olduğu belirtiliyor. "Bunun insan sağlığı açısından sonuçlarının ne olduğu hakkında hâlâ hiçbir fikrimiz olmasa da, eğer varsa, bunu ciddiye almamız gerekiyor çünkü bu kendi kendine ortadan kalkmayacak bir sorun ve giderek daha da derinleşiyor." dedi.
HİÇBİR YOLU YOK
Araştırmanın yazarlarından ve Ocean Conservancy'nin baş bilim adamlarından biri olan George Leonard, "Daha fazla plastik kullanıp çöpe attıkça daha da kötüleşeceğiz." dedi. Leonard, The Washington Post'a "Yemek yiyorsanız plastikten saklanmanın hiçbir yolu yok.
ÇEVREDE VARLIĞINI SÜRDÜRECEKLER
Eğer arzunuz 'İçinde plastik olmayan bir şey seçmek istiyorum' ise gerçekten yapamazsınız." dedi. Bununla birlikte uzmanlar, Washington Post'un haberine göre insanlar uzun süre dayanacak şekilde tasarlanmış plastikleri kullanmaya devam ederse mikroplastiklerin çevrede varlığını sürdüreceğini söylüyor.
YÜZYILLAR BOYUNCA KALICI OLACAK
Yale Üniversitesi Yeşil Kimya ve Yeşil Mühendislik Merkezi direktörü Paul Anastas, "Bu malzemeleri bin yıl olmasa da yüzyıllar boyunca kalıcı olacak şekilde tasarladık, bu nedenle bu bir tasarım hatası olarak görülmelidir. Daha küçük parçacıklara değil, çevreye zararsız bir şekilde ayrışan polimerleri nasıl tasarlayacağımızı biliyoruz." dedi.
NASIL PARÇALAYACAKLARINI KEŞFETTİLER
Bu arada, plastiğe daha çevre dostu alternatifler ilgi kazanıyor. Bunlara geri dönüştürülmüş deniz yosunu ve alglerden yapılan malzemeler de dahildir. Bilim adamları ayrıca aç balmumu solucanları ve mantarları kullanarak plastikleri sorun haline gelmeden önce nasıl parçalayacaklarını da keşfettiler.