"Ev ya da Başka Dünya": Türkiye'ye göç eden sanatçıların çarpıcı hikayeleri Pera'da

Türkiye'ye göç eden sanatçılar "Diyalog Projesi-İstanbul" etkinliğinde Pera Müzesi'nde bir araya gelerek kendi göç hikayelerini anlattı.

"Ev ya da Başka Dünya": Türkiye'ye göç eden sanatçıların çarpıcı hikayeleri Pera'da

Savaş, ayrımcılık ve ekonomik nedenlerle Türkiye'ye göç eden sanatçılar, kendi hikayelerini "Diyalog Projesi-İstanbul" etkinliğinde paylaştı.

Pera Müzesi'ndeki etkinlikte, göç yoğunluğu yaşanan kozmopolit kentlerde, yaratıcı endüstrinin parçası olmaya çalışan göçmenlerin durumu ve yerleştikleri ülkeye adapte olma süreçleri, etkileşimli diyalog şeklinde anlatıldı.

Safa Calis'in yönettiği etkinliğin yapımcılığını Kıvanç Sarıkuş, süpervizörlüğünü ise Bengü Gün üstlendi.

"Ev ya da Başka Dünya": Türkiye'ye göç eden sanatçıların çarpıcı hikayeleri Pera'da - Resim : 1

İranlı sanatçı Saghar Daeri, Demokratik Kongo Cumhuriyeti vatandaşı Enzo İkah, Ukraynalı Marina Nazarova ile İranlı Ali Bonyadi, hikayeleri Türkçe, İngilizce, Farsça, Ukraynaca, Rusça, Lingala ve Fransızca dillerinde seslendirdi.

Attila İlhan'ın "Ağustos Çıkmazı" şiirinin ilk dörtlüğüyle başlayan diyaloglar "Tanışma", "Yol", "Ev ya da Başka Dünya" konu başlıklarında yorumlandı.

Performans sırasında sanatçıların sahneye bıraktığı eşyalar, etkinlikten sonra sergi olarak ziyaretçilere sunuldu.

"Ev ya da Başka Dünya": Türkiye'ye göç eden sanatçıların çarpıcı hikayeleri Pera'da - Resim : 2

"HEPİMİZİN BAŞINA GELEBİLİR"

Etkinliğin ardından AA muhabirine konuşan sanatçı Saghar Daeri, göçün yıllarca tüm dünyanın ortak sorunu olduğuna vurgu yaptı.

Daeri, projenin monolog şeklinde geliştiğinin altını çizerek, "İnsanoğlunun yer değişimini, toprakla ve göçle ilgili deneyimlerini ele alıyor. Ana manifestomuz 'Taş yerinde ağırdır' düşüncesinden yola çıkarak bunu ele aldık. Aslında belli bir kimseden bağımsız, hepimizin başına gelebilir diyerek monolog şekilde ilerledik" ifadelerini kullandı.