Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: "2 Nisan'da Fenerbahçe olarak 'Artık yeter' dediğimizi Türkiye'ye duyuralım"
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu üyeleriyle 2 Nisan’da yapılacak olan olağanüstü genel kurul toplantısı öncesi bir araya geldi. Koç, "2 Nisan'da Fenerbahçe olarak yek vücut, omuz omuza 'Artık yeter' dediğimizi Türkiye'ye duyuralım. Artık bıçak kemiğe değdi, kesiyor, bacağı kopartmak üzere" dedi.
Ali Koç’un Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılan toplantıda yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
"Sayın Yüksek Divan Kurulu Başkanım ve Divan Kurulumuz, Üyelerimiz, İlker (Başbuğ) Paşam, Sayın Vefa Küçük, küçüklüğümden beri tanıdığım insanları burada görmek memnuniyet verici. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Fenerbahçe tarihinin en önemli toplantılarından birini yapıyoruz. Bu yüksek katılımı görünce 18.15'e kadar bitiremeyeceğiz. 14 kişi söz almak için izin istemiş. Mümkünse kısıtlamayalım. Önemli bir virajdan geçiyoruz. Biz niye bu noktadayız? Milli aralar, kulüpler için en keyifli aralardır. Hele galibiyetle girdiyseniz. En son isteyeceğimiz şey, bu konularla ilgili mesaimizin yüzde 100'ünü harcamak. Güzel bir derbi galibiyetiyle milli araya girdik ama hiçbir şey güzel değil. Niye güzel olmadığını, dün, bugün, ileride olamayacağını paylaşmak istiyorum.
“UZUN SÜREDİR ORGANİZE BİR KÖTÜLÜK İÇİNDEYİZ”
Süreçte bazı yanlış anlamalar var. Bu gidişat, gidişat değil. Kabul edilemez bir gidişat. Organize bir kötülük içindeyiz, uzun süredir. Adaletin, hakkın, hukukun tesis edilemediği bir ortamda rekabet etmeye çalışıyoruz. Ne hikmetse hiçbir kulübün başına tarihi boyunca gelmeyecek tek olay, bizde 15-20 senede defalarca başımıza geldi, içeride ve dışarıda.
"FENERBAHÇE MAĞDURU OYNAMIYOR"
Fenerbahçe mağduru oynamıyor. Nasıl olur da bir kulübün başına bunlar gelir, bizi yöneten insanlar buna nasıl müsaade eder, bunları gündeme getireceğim. Sonra da nasıl ilerleyeceğimizle ilgili birkaç şey söyleyeceğim.
Genel kurul çağrısı yaptığımız gün 4-5 saat yönetim kurulu olarak toparlandık, Trabzonspor maçından sonra bazı gelişmeleri tahmin ederek, bütünsel bir bakış açısıyla işin boyutu genel kurul seviyesine getirilmeli, nasıl devam edeceğimizi, akıl akıldan üstündür, herkesin çorbada tuzu olacağı bir yöntemle ilerlemenin en doğrusu olduğunu ifade ettik. Çağrı yaptık. Çok yüksek bir katılım olacağını tahmin ediyoruz. İnşallah 2 Nisan'daki toplantımızla, 1 hafta sonraki toplantıya ihtiyaç duymadan sayıyı toplayıp en aklı selim kararları birlikte alırız. Hedefimiz budur.
Bu toplantının ikincisi olmasın, 2 Nisan'da Fenerbahçe olarak yek vücut, omuz omuza 'Artık yeter' dediğimizi Türkiye'ye duyuralım. Artık bıçak kemiğe değdi, kesiyor, bacağı kopartmak üzere.
"BİR SEÇENEK DAHA VAR, FUTBOL FAALİYETLERİNİ BİR MÜDDET DURDURMAK VAR"
Bir yanlış algılama var. Sebebi biz olabiliriz. Fenerbahçe Spor Kulübü, iki tane ekstrem var. Biri hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey dememek, hayata devam etmek. Bana sorarsanız en kötüsü budur. Bir seçenek daha var, futbol faaliyetlerini bir müddet durdurmak var. İkisi arasında muhtelif hareketler, hareket planları var. İnsanlarla konuştukça daha yeni fikirler geliyor. Bunu bir ve sıfır oyunu olarak görmemek gerek. Fenerbahçe, kendisine reva görülen muameleye artık isyan ettiği için, bu duruma artık tahammül edemeyeceği camia olarak belli konularda karar almak için salı günü toplanıyor.
Bireysel görüşmelerimiz oldu. Fenerbahçe'de yönetici olarak hizmet etmiş 250 insan var. Aşağı yukarı 100'üyle istişaremiz oldu. Dün Ankara'da 350 kişilik bir toplantı yaptık. Görüşler çıktı. Bugün görüşler alacağız. Sponsorlarımızla toplandık. Ne karar verirsek verelim, yazılı olarak yanımızda olacaklar. Bazı sponsorlarımız daha fazla vermek istediklerini söylediler. Allah onlardan razı olsun.
"SAMANDIRA'DA FUTBOLCULAR VE TEKNİK KADROMUZLA BULAŞACAĞIZ"
SPK ile, Ziraat Bankası ile toplandık. Yarın Samandıra'da esas bu oyunun öznesi olan futbolcularımız ve teknik kadromuzla buluşacağız. Sanmayın ki duygusal bir karar aldık ve hiç düşünmeden taşınmadan 2 Nisan'ı bekliyoruz. Camiamız belki de hiç olmaması gereken bir istikamete gidecek beklentisi içinde olmayın. Hep beraber en doğru kararı vereceğiz, içiniz rahat olsun.
Nasıl bu noktaya geldik? Trabzonspor maçı kesinlikle ve kesinlikle burada toplanmamızın, 2 Nisan'daki toplantının nedeni değildir. Bardağı taşıran damladır. Neden? Şöyle bir inceleyelim, bakalım. Trabzonspor maçındaki olay bize göre tamamen organize, belli bir amaç ve hedef doğrultusunda, o amaç, bizi bir kez daha zorbalıkla şampiyonluktan etmek, Trabzonspor'un amacı demiyorum, organize kötülüğün tavan yaptığı örneklerden bir tanesi. Niye böyle düşünüyoruz? Bir kere güvenlik zaafiyeti var. Bunu kimse açıklayamaz, hiç kimse! Derbilerin nasıl olduğu, nasıl gergin geçtiği biliniyor. Yıllardır biriken sorunlardan dolayı Trabzonspor - Fenerbahçe maçındaki gerginlik biliniyor. Stadyumda polis olmaması hiçbir şekilde açıklaması olabilir konu değildir.
"FENERBAHÇE'NİN BİR KEZ DAHA ŞAMPİYONLUK ŞANSI ZORBALIKLA ELİNDEN ALINACAKTI"
Bir örnek vereyim. Bizim stadımızda maç olduğu zaman, maç mesai günlerinde ise kadın çalışanlarımız ruj, çakmak taşımıyorlar. Niye? Gündüz polis iki bariyer güvenlik vaziyeti alıyor. Öğle yemeğine çıkanlar aranıyorlar, çantalarında bu malzemeler varsa alıyorlar. İstanbul polisi bu kadar dikkatli. Derbilerde, maç bitmeden 5-6 dakika evvel çevik kuvvet sahanın içine girer, tribünleri çevirir, tünele ekstra polis konur. Burada polis yoktu. Pet şişeler sahaya atılıyordu, genelde bardakla verilir, dediler ki iftar, o yüzden pet şişe. Hiç üst araması olmamış maça girerken. Maskeli insanlar... Karadeniz insanı merttir. Maskeyle maça gidildiğini hatırlamıyorum, tribündeler. Gördük ki Fenerbahçe'nin bir kez daha şampiyonluk şansı zorbalıkla elinden alınacaktı. Ne olacaktı Batshuayi atamasa, teknik taktik konuşulacaktı. Hiç bu kadar su atılmamıştı Trabzon'da. Son 10 senede 2 maç iptal edildi. Hiç bu kadar madde atılmamıştı.
Trabzon emniyeti, maça polis tahsis etmiyorsa, polisleri içeride değil dışarda tutuyorsa Trabzonspor ne yapsın? Trabzon emniyetinin büyük zaafiyeti olmuştur. Emniyet müdürünün hala görevde olması bize bir mesajdır. Onu da söyleyeyim.
60. dakikada hocamıza mesaj yolladım. Nereye gideceği belliydi. 2-0 iken, Fenerbahçe tarihinin en yüksek puan aldığı sezonda, şampiyonluğa giderken, Konferans'ta giderken, skor 2-0'ken başkan hocasına 'Sahadan çekilebilirsin, yetki sizde' demek ne demek biliyor musunuz? Türk futbolunun kepazeliğinin en güzel ispatlarından bir tanesidir. Şampiyonluğa gidiyorum, takımım 2-0 önde, futbolcularımın can güvenliği için bu mesajı verme ihtiyacı duyuyorum. Trabzon emniyeti, siz görmüyor musunuz? Birdenbire olmuyor ki, aşama aşama bu noktaya geleceği belliydi. Biz İstanbul'dan görüyoruz, bunu söylüyoruz, öyle küçük bir şehirde ikinci yarıda gerekli polis önlemi alınmıyor. Çok enteresan.
"ESAS KAVGALAR TÜNELDE OLDU"
"Biz tünel görüntülerine ulaşamıyoruz. Esas kavgalar tünelde oluyor. Her kulübün, stadın, Netaş'ın kurduğu hepsi TFF'ye bağlı kameralar var. Ne hikmetse görüntüleri alamıyoruz. Sevkler yapılmadı. Neden? Ne bekleniyor? Seçimle ne alakası var."
"FUTBOLCULARIMIZA CEZA VERİLECEK DİYE DUYUM ALIYORUZ"
Duyum almaya başlıyoruz, futbolcularımıza ceza verilecek diye. Aynen beklediğimiz gibi. Neymiş, Fenerbahçeli futbolcular fazla güç kullanmışlar. TFF'nin şu anda bulunduğu nokta, kaçsalarmış, sevkler olmazmış. Zihniyete bakar mısınız? Hakemin doğru dürüst maç yönetse maç bu noktaya gelmeyecek. Sizi kim sevk edecek, sizden kim hesap soracak? Bu maçın 1 numaralı sorumlusu sahadaki hakem yönetimidir. Türkiye'de bir hakem var mı, böyle siyasi, bürokrasi gücü olan kulübün maçını iptal edecek hakem var mı? TFF arayıp söyleseydi, maçı bitir diye. Hamleleri yapmadı ya da geç yaptı. TFF ve hakem sorumludur. Yurt dışında böyle maç yönetse FIFA kokartı alınır. Niye yabancı hakem istediğimizi anlıyor musunuz? Yabancı hakem bu maçı bitirir miydi, mümkünatı yok.
Futbolcularımıza ceza vereceklermiş. Onların menfaatleri açısından inşallah ceza vermezler. Türk futbolu uluslararası alanda çok sıkıntıya girer. Şimdi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Çünkü üstlerinde baskı var. Zaten her şeyi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Bu maçta Fenerbahçe'ye nasıl ceza vereceğiz diye uğraştılar. Şimdi pabuç pahalı. Ne yapıyorlar bilmiyorum. Linç mi edilmeleri gerekiyordu? O bayrak Mert Müldür'ün vücuduna girseydi de öyle mi ciddiyeti anlayacaktık. Otobüsümüz viyadükten uçsa mı ciddiye alacağız. Trabzonspor maçı bardağı taşıran son damla oldu.
Sevkler olmadı. Neden olmadı diyoruz? 'Merak etmeyin, olduğu zaman tedbirsiz olur, Adana maçını etkilemez' diyorlar. 7'sinde maç var, onu etkiler mi? O maça mı hazırlanıyorsunuz."
Pendikspor maçında zorbalıkla şampiyonluğumuz gidiyordu. 2006 Denizli'de şampiyonluğumuzun çalındığı maçtan daha çok durdu o maç. İlk 45 dakikada 16 dakika, 56 dakikada 23. Bir takım nasıl kazanacak? Denizli'de atağa kalkınca konfeti atılıyordu. En çok faul çalınan maç. Pendikspor'un böyle başka maçı var mı? Camiamız uyansın diye söyleniyorum. 2006 hepimizin malumu. Zorbalıkla şampiyonluk gitti. 3 Temmuz'u yaşadık. Kimse yanımızda değilken dimdik ayakta durduk. Her branşta fersah fersah öndeyken bunu bize yaptılar. Sonraki 13 sene malumunuz. Devlete kasteden bu terör örgütü, kimin duvarına tosladı. Sarı lacivert duvara tosladı. E ne oldu? Fenerbahçe'nin finansalları, başarıları, itibarı, repütasyonu yerle bir oldu. Devletin, 3 Temmuz'dan sonra Fenerbahçe Spor Kulübü'ne borcu vardır. Bizi övmeye gelince övüyorsunuz, sarı lacivert duvar vs, ne oldu bizim maddi manevi kayıplarımız. Bırakın kayıpları, bir rakibimizi öne çıkarmak için her türlü yola başvurdunuz. 3 Temmuz'da yaşadıklarımız, sonraki davalar, Fenerbahçe zarar nasıl görmemiş? Kim 2 kere Şampiyonlar Ligi'ne yollanmadı, biz, sadece buradan 70 milyon euro var! 2007'de şampiyon gittik Sami Yen'e, su savaşları. 19 polis yaralandı, 1'inin gözü kör oldu, hiçbir şey olmamış gibi devam etti, iptal edilmedi.
2013/14'te şampiyon olduk. Bir sonraki sezon, liderin 2 puan gerisindeyken, 5-1'lik galibiyet sonrası Rize'den dönerken yaşananları biliyorsunuz. Yabancılar ayrılmak istediler. Biz nasıl toparlayacağımızı bilmiyoruz. Otobüs kurşunlanması olmasa başka bir şey konuşacaktık. Niye faili meçhul? Herkes bulunuyor. İstendiği zaman... En çok küçük bir tweet atan bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni rezil eden suikast girişiminin faili neden bulunmuyor? Devletimize soruyorum. Kaç defa çıkıp bunun faili meçhul olması ayıptır dedik. Hep Fenerbahçe'ye oluyor. Onu bulsalar bugün bir sürü şeyi konuşmuyor olabilirdik.
Yaptığımız faule, aldığımız sarı karta bakıyoruz. Rakibe bakıyoruz. Mukayese götürmüyor. Birikiyor, birikiyor, ekilen tohumlar meyve veriyor. Riyad'da kriz çıkıyor, o da bize. İki kulüp var, TFF var, bakan var. İş dönüyor dolaşıyor Fenerbahçe'ye bağlanıyor. Son 13 senede 1 şampiyonluk. Evet, yeri geldi yanlış yatırımlar, yanlış kadro, yanlış hoca ama yeri geldi bangır bangır şampiyonluğa giderken aşağı çekildik. 13 senede 1 şampiyonluğu yanlış transferlerden, hocalardan, kararlardan mı oldu sanıyorsunuz, gerçekten buna inanıyor musunuz! Son 7 senede 3 kere son maçta şampiyonluk kaybetmeye hiç girmiyorum. Operasyon var orada da. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Dünyanın hiçbir yerinde olmaz.
"1959 ÖNCESİ İÇİN KOMİSYON YOK"
Bu sezon bana göre Türk futbol tarihi bundan daha aşağılık bir sezon yaşamamıştır. Olan olaylara bir bakın, başka ülkelerde 50 senede olmuyordur. Biz 4-5 ayda yaşadık.
1959 öncesi için bastırıyoruz. Komisyon yok, bir şey yok.
"LİGE DEVAM EDELİM Mİ, ETMEYELİM Mİ? BUNU TARTIŞIYORUZ"
Fenerbahçe olarak tarihimizin en iyi sezonunda lige devam edelim mi, etmeyelim mi? Bunu konuşuyoruz. Bunu tartışıyor olmak işin vahameti