Emine Ün ile başrolünde yer aldığı Canısı filmiyle hafızalara kazınan ünlü şarkıcı İbrahim Erkal, 90'lı yıllara damgasını vurmuştu.
İbrahim Erkal, 12 Nisan 2017 tarihinde evinin otoparkında tansiyonunun düşmesi sonucunda dengesini kaybetmiş ve yere kafasını vurarak beyin kanaması geçirmişti. Erkal, uzun tedavi sürecinin ardından 11 Mayıs'ta hayatını kaybetmişti. Erkal'ın hayat arkadaşı Filiz Erkal, katıldığı programda yaşadıklarını anlattı.
"BENİ EN ÇOK ÜZEN 2,5 SAAT OTOPARKTA KİMSESİZ KALIŞIYDI"
Youtube'daki 'Bak Burası Çok Önemli' programına konuşan Filiz Erkal, kendisini en çok üzen olaydan da bahsetti:
"Kaybettiğim gün evden akşam 21:00'de çıktı. Akşam 00:00'da da giriş yapmış. Hiçbir şeyi yoktu. Hasta olsa beklersin... O 40 günlük süreçte de alıştırdı...
Beni en çok üzen 2,5 saat otoparkta kimsesiz kalışıydı... Ben onu normalde hep arardım. O gün de bebek çok fazla ağladı, huzursuzdu. Onunla birlikte uyuyup kalmışım. Telefona uyandım. Komşum kızını doktora götürüyor, İbrahim'i yerde görüyor. Güvenlik aradı beni. Benim de teyzemle yardımcım yanımdaydı. Onlar indiler. İnen, gelmedi... Bebek var inemiyorum. Ambulans geliyor, polis geliyor. Yukarıdan izliyorum ama inemiyorum. Bir şey olduğunu fark ettim tabii. Teyzem çıkınca 'İbrahim Abi'nin tansiyonu yükselmiş' diye söyledi. İnanmadım. Sonra hastaneye gidince..."
"İÇERİYE GİRER GİRMEZ 'ÖLMÜŞ' DEDİM"
"Zaten bir kez gördüm yoğun bakımda. Bir daha hiç girmedim, giremedim. Korktum. Anlam veremediğim bir şey oldu. Ben doktorlarla girdim içeriye ve girer girmez 'ölmüş' dedim. Direkt öyle söyledim. Sadece makineye bağlı yaşıyordu, nefes alıyordu ama baygın bilinçsiz yatıyordu. Ondan sonra bir daha giremedim."
"7 SENE GEÇTİ HALA BÜTÜN GÖNÜLLERDE"
"Elif Su babasını o kadar güzel tanıyor ki, onunla konuşsan sanki babasıyla yıllarca yaşamış gibi onu anlatır.
İbrahim bize o kadar güzel bir miras bıraktı ki... Zaten kendisi de bunu söylemişti.
'Mal mülk, para pul boş şeyler ben size öyle güzel miras bırakacağım ki' demişti. 7 sene geçti hala bütün gönüllerde."
"SÜTÜM KESİLDİ, MAMAYLA BAKMAK ZORUNDA KALDIM"
"Elif Su 1 yaşında girdiğinde mezarlığa götürdüm. 'Bak kızım baba burada, artık gelmeyecek' dedim. 1 yaşındaki çocuğa nasıl anlatılabilirse öyle anlattım. İlk zamanlar 'çıksın buradan, neden burada yatıyor' diyordu.
O dönem psikolojik destek almadım. Çok ağlayan bir bebekti, onunla ilgilenmek bana acımı unutturdu. Allah onu sebepsiz vermedi. O olmasaydı, ben bugün böyle olamazdım. Sütüm de kesildi, mamayla bakmak zorunda da kaldım. En büyük desteğim ailemdi."
"BÜYÜK KIZIM KOLAY KABULLENMEDİ"
"Büyük kızım kolay kabullenmedi. Oğlum babasının cenazesine katıldı. Acısını o gün yaşadı. Dilara, cenazeye gelmedi. Mezarlığa da 1 yıl sonra gitti. Kabullenemedi...
Hiç isyan etmedim. Çünkü şuna inanıyorum isyan etince Allah o derdini alıp, daha büyüğünü veriyor. Bu Allah'tan gelen bir şey ve yapabileceğim bir şey yok."
"İLK ZAMANLAR ŞARKILARINI DİNLEYEMİYORDUM, ŞİMDİ DİNLİYORUM"
"6 ay sonra babamı kaybettim. Babama ağlayamadım. 'Benim 12 günlük çocuğum babasız kalmış, ben en azından 35 sene geçirdim' diyorum. İlk zamanlar şarkılarını dinleyemiyordum, şimdi dinliyorum."
"HER ÖZEL GÜNDE MEZARINA GİDİYORUM"
"Bir karar alacaksam, çok üzgünsem İbrahim rüyama giriyor. Ben ondan cevap alıyorum. Her özel günde mezarına gidiyorum, gitmeye çalışıyorum. Orada beden, ruh bizimle. Onun yanımızda olduğuna inanıyorum."
"İBRAHİM'İN AİLESİNDEN GÜÇ ALIYORUM"
"İbrahim'in ailesiyle görüşüyorum. Onlardan çok büyük güç alıyorum. Kayınvalidem beni kızlarından da üstün tutar. Kayınpederim de beni çok severdi. Öldü, cüzdanından benim resmim çıktı.
İbrahim'le aramızda 18 yaş vardı. En küçük görümcemle arkadaştık. Ben İbrahim'e abi diyordum. Her şey birden gelişti. Çok kaderci bir insanım."