Geçirgen bağırsak sendromu
Bağırsaklarımızın doğal yapısında toplu iğnenin milyonda biri kadar minik minik delikler vardır, yani sağlıklı bağırsak kendisi doğal bir geçirgenliğe sahiptir. Bu sıkı bariyerden besleyici maddeler ve vitaminler kan dolaşımına geçerler ki zaten bu onun doğal görevidir. Fakat toksik maddeler,sindirilmemiş gıda parçaları kan dolaşımına geçemez.
Bağırsaklarımızın bu iç yüzeyini saran tabakanın sıkı sıkı bağlarla bağlı olması gerekmektedir. Paketli gıdalar, rafine şeker, toksik maddeler, kullanılan ilaçlar, hastalıklar, enfeksiyonlar ve kronik stres gibi faktörlerden dolayı bağırsağımızdaki bu sıkı tabaka gevşemeye başlar. Bağırsağımızda ki bu delikler büyümeye başlayınca da bağırsak bariyerini normalde aşmaması gereken maddeler artık bağırsağımızdan, vücut içerisinde geçmeye başlar.
Bizi hasta eden neredeyse bir çok hastalığın sebebi dokularımıza ve organlarımıza yerleşen toksinlerdir. Bizler şu an bir çok kimyasal ve toksik madde ile beraber yaşamaktayız. Bu toksik maddeler zamanla dokularımızda ve organlar da birikir.Organlarda biriken toksinler bulunduğu organı belli bir süre sonra hasta eder.
Toksinlerin vücudumuza üç giriş kapısı vardır: Bunlardan birincisi hava yolu yani nefes almayla, ikincisi derimizle: çünkü derimizde küçük küçük delikler vardır. Ama en çok toksik maddenin vücuda giriş yolu yani %90’ı sindirim sistemizden gelir. Eğer bağırsak geçirgense bu toksin maddeler bütün organlarımıza yerleşebilir.
Bağırsaklarımız aslında detoks yani toksik maddeleri arındıran bir sistemken; geçirgen bağırsak ile tamamen vücudun toksisite kaynağı olup sürekli toksin geçişi yapan bir organ haline gelir . Detoksifikasyon merkezi olan karaciğer toksinleri temizleyip dışarı atmak için çok çalışsada bağırsaklardan sürekli bu toksin kaçışı olduğunda artık oda kapasitesinin üstünde çalışamaz ve görevini yapamaz duruma gelir. Bağırsaklarımızın iyileştirilmesi vücudumuzu toksinlerden arındırmak yani detoks yapmak ve yeni toksin girişinin de engellenmesi gerekmektedir.
İlk yapmamız gereken paketli gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durmak, rafine şeker dediğimiz endüstriyel şekeri hayatımızda minimize etmek, işlenmiş gıdalardan ziyade fermente gıdaları yemek, prebiyotik ve probiyotik almak ve gereksiz antibiyotik kullanmamak gerekmektedir.Sağlıklı yağlardan zengin ve karbonhidrattan zayıf beslenmeliyiz.
Hazır meyve suları ve asitli içeceklerden uzak durmalıyız.İdrar rengimiz berrak gelene kadar su tüketmeliyiz ....