Müge Boz ve Caner Erdeniz çifti ilk bebeklerini geçtiğimiz hafta dünyaya gelmişti. Ünlü çift bebeklerinin ismini Vina koymuştu.
Boz, yalnız başına kaldığı dakikalardan bahsederken gözyaşlarını tutamadı.
Ben bir anda hayatımda daha önce tanımadığım bir acı ile uyandım. Acı da değil de, sanki içimde bir lastik kopmuş gibi...
Oldukça sakin bir şekilde Caner'i uyandırdım. 'Bebeğim sanırım hastaneye gitmemiz gerekiyor' dedim.
Kendime göre çok iyi performans gösteriyordum. Doktor 'Kalp atışları düşüyor, ben risk alamayacağım. Su geldikten sonra 8 saat içinde doğum olması gerekiyor, biz o süreyi geçtik. Riskli bir duruma dönebilir, sezaryene dönüyoruz' dedi.
O an inanılmaz derecede bir kabulleniş yaşadım. 8-9 saat deliler gibi uğraştım. O acıya dayanabilmem derken, normal doğum olmadı.
O zaman bir an önce olsun ki, bu acıdan kurtulayım dedim. İnanılmaz bir panik oldum. İçeride bir problem olmuş olabileceğini düşündüm. Caner inanılmaz şaşkındı.
Doktor doğumu epidural yaparız ve Caner doğuma girebilir dedi. Sonra bir hasta bakıcı geldi ve bana önlük giydirecekti. Benim en istemediğim şey, o önlükle doğum yapmaktı. İtiraz ettim. 'Giymeniz gerekiyor çünkü ameliyathaneye gidiyoruz' dedi. Zorla o önlüğü de giydim.
Aşağıya doğru hızlı bir şekilde indik. Doktor Caner'e 'seni aşağıda giydireceğiz' dedi. Kapıdan beni uğurladılar. En son Caner'i gördüm. Kapı kapandı. Hemşireler 'Eşi de girecek doğuma' dediler. Anestezist 'Hayır, genel anesteziye döndüm' dedi.
Caner içeri gelecek diye ayrıldık ve ben içeride öğreniyorum ki; giremiyor. 'Müge bu dakikadan sonra artık gerçekten tek başınasın' dedim. Aklıma gelen ilk şey Vina ile konuşmak oldu. Vina'ya 'Bebeğim şu anda doğuma giriyoruz ama baban yanında olamayacak. Seni doktorlar ve hemşireler karşılayacak. Lütfen korkma.' dedim.
Doktoruma 'Lütfen konuştuklarımızı unutma. Vina olabilecek en hızlı şekilde babasının yanına gitsin. Yapılacak bütün tetkikler o Caner'in kucağındayken yapılsın' dedim. Ondan sonrası yok...