Gerçeği Görmek Zorunda Kaldığımız Günlerdeyiz: Göz Küresi Derecesi Aktif!

Göz küresi… sadece bir organ değil; hakikati görmenin, algılamanın, yüzleşmenin merkezi. Astrolojide bir derecenin bu bölgeyle ilişkili olması hem sağlık hem de sembolik olarak

“bakmak ”tan çok daha fazlasını anlatır. Bugünlerde bu derece tetikleniyor. Bu da demek oluyor ki artık bazı şeyleri net görmeye ve gerekirse yüzleşmeye davet ediliyoruz.

Bu derece aktifken;

Göz yorgunluğu, ekran bağımlılığı, migren ve baş ağrıları artabilir.

Özellikle retina hassasiyetleri, göz tansiyonu ve görsel algı bozuklukları tetiklenebilir.

Uyaranlara karşı aşırı duyarlılık (ışık, renk, ekran parlaması) gözlemlenebilir.

Stres, sinir sistemi üzerinden gözü etkileyebilir.

Bu sadece bedensel değil ruhsal bir mesaj da olabilir: "Artık bazı şeyleri görmeye hazır mısın?"

Gerçeği Görmek Zorunda Kaldığımız Günlerdeyiz: Göz Küresi Derecesi Aktif! - Resim : 1

Bu derece aktifken, adeta zihnimizin gözünde bir perde aralanıyor. Algılarla gerçeklik arasındaki o ince çizgide yürüyoruz. Bazen görmezden geldiklerimiz yüzümüze çarpıyor, bazen de yepyeni bir bakış açısı kapımızı çalıyor.

Şu an içinde yaşadığımız dünyada;

Sosyal medyada karşımıza çıkan o pürüzsüz hayatlara mı inanıyoruz, yoksa onların ardındaki gerçeği mi sorguluyoruz?

Duyduğumuz her haberi doğru kabul mü ediyoruz, yoksa içgüdümüzle süzgeçten geçirmeyi başarıyor muyuz?

Ve belki de en çetrefilli soru: Kendimize ne kadar dürüst bakabiliyoruz?

Bu derece bize şöyle diyor sanki: “Bakışını berraklaştır. Gözünü değil, algını aç.”

Sabian Sembolü: “Bir bilgin, kadim sembollere yeni biçimler kazandırır.”
Bu sembolün anlattığı çok şey var. Sanki eskiyle yeninin el ele verdiği bir geçiş dönemindeyiz.

Geçmişin bilgeliği, bugünün ihtiyaçlarıyla harmanlanıyor.

Alıştığımız düşünceler sallanıyor, ama yerini yeniliklere bırakmak için.

Kimimiz geçmişle yüzleşiyoruz, kimimiz aynı döngüleri tekrar ediyoruz. Ama her durumda, bu sembol bize diyor ki “Öğrenmek bitmez. Öğrettiklerin kadar, öğrendiklerinle de var ol.”

Artık gözümüzü kapatmak yerine gerçekten bakmamız gerekiyor. Belki de uzun zamandır yokmuş gibi davrandığımız şeyler, şimdi apaçık önümüzde duruyor. Gerçekten kaçış yok… ama ne yapacağımıza biz karar vereceğiz. Şimdi geçmişin öğrettiklerini bugüne uyarlama zamanı.
Yeni bir döneme giriyoruz ve bu dönemi yeni bir bakışla karşılamamız şart. Ve en önemlisi…
Kendimize dürüst olmamızın zamanı geldi. Kandırmadan, kaçmadan, ertelemeden.

Çünkü gözünü açmak sadece görmek değil, anlamaya da niyet etmektir."