Gözler Harris-Trump canlı yayına çevrildi: Tartışmanın kuralları açıklandı
ABD başkanlık seçimlerine az bir süre kala gözler canlı yayın tartışmasına çevrildi. Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump ile Kamala Harris canlı yayın tartışmasına çıkıyor. 10 Eylül'de yapılacak canlı yayın tartışmasının kuralları açıklandı. İşte o kurallar...
ABD seçimlerine az bir zaman kala, gözler canlı yayında yapılacak olan tartışmada... Tartışmanın kuralları belli oldu.
KURALLAR AÇIKLANDI
ABD başkan yardımcısı Kamala Harris, ve eski başkan Donald Trump arasındaki münazara 10 Eylül'de Philadelphia şehrindeki National Constitution Center'da düzenlenecek.
Bir haftadan az süre kala iki tarafın da kabul ettiği münazaranın kuralları belli oldu. İki adayın karşı karşıya geleceği ilk münazarayı canlı yayınlayacak ABC News kanalı kuralları açıkladı.
TARTIŞMAYA SEYİRCİ ALINMAYACAK
Açıklanan kurallara göre 90 dakika sürmesi beklenen tartışmaya seyirci alınmayacak.
Öncesinde iki aday arasında en çok tartışılan konu ise münazara boyunca her iki adayın da mikrofonunun sürekli açık olup olmayacağı konusuydu.
Yalnızca konuşma sırası gelen adayın mikrofonun açık olacağı bildirildi. Sırası olmayan adayın ise mikrofonu sessize alınacak.
SADECE MODERATÖRLERİN SORU SORMASINA İZİN VERİLECEK
Tartışmada yalnızca moderatörlerin soru sormasına izin verilecek. Her bir adayın sorulan soruları cevaplamak için iki dakika süresi olacak.
Adaylar tartışma süresince kürsülerin arkasında duracak ve sahneye önceden yazılmış notlarla çıkamayacak. Reklam aralarında kampanya ekibi ile de iletişim kuramayacaklar.
BİDEN MÜNAZARA SONRASI BAŞKANLIK YARIŞINDAN ÇEKİLMİŞTİ
Donald Trump, mevcut ABD Başkanı Joe Biden ile 27 Haziran'da canlı televizyon tartışmasında karşı karşıya gelmiş, Biden münazaradaki tutuk performansı sonrasında başkanlık yarışından çekilmişti.
Trump ise demokrat rakibi Harris hakkında Fox televizyonuna açıklama yaptı. Harris'in seçimleri kazanması halinde 3. Dünya Savaşı'nın çıkacağını tahmin ettiğini söyledi.
Trump, "Ben başkan olsaydım Ukrayna-Rusya savaşı ve 7 Ekim saldırıları asla olmazdı" değerlendirmesinde bulundu.