Güven!

Ameliyata giren, doktoruna güvenir.
Sonuçta ameliyat, sonrasında biraz acı çekeceğini düşünsende doktoruna güvenir.
“Ya tekrar çıkamazsam” diye düşünmez.

En lüks restorantlara gider keyifle yemeğini yer.
Yemeğin kalitesinden hiç şüphe etmez.
“Ne eti yedim” diye ahçı veya garsona sormaz, güvenir çünkü.

Okulda tüm anlatılanlara, kitapta tüm okuduklarına inanır.
Şüphe etmeden ezberler, inanır.
Çünkü eğitimcisine, yazarına ve çizerine güvenir.

Çocuk yüksekten atmaz mı kendini anne ve babasının korkusuzca kucağına.
Çünkü bilir ona zarar gelmeyeceğini, güvenir.

Kişi, parasını faize yatırdığında devlete güvenir.
“Nasıl olsa o para kesin gelecek” der.
Kişi, döviz ya da altın aldığında kendini güvende hisseder, panik yapmaz.

Peki söz konusu TL olunca neden güven olmaz?
Fiyat artışı konusunda neden anlatılanlara inanmaz?
Tüm ekonomik verileri değil de, dolara borsaya odaklanır?

Mesela Bitcoin.
İnsanlar 2022’de varlıklarının yüzde 80’nini kaybetmişti.
Ancak yüzde 80’ni satmadan bekledi.
Çünkü güvendi.
Bugünkü değeri güvenlerinin haklı olduğunu gösterdi.
Yeni nesil kripto paralara güveniyor.
Her yıl milyonlarca yatırımcı bu piyasaya giriyor.
Altın ve döviz de öyle.

Anlayacağınız bir “Güven” sorunu var.
Bunu da iletişim ile halledebiliriz.
Enflasyon ile mücadele ettiğimiz kadar iletişimde farklı strateji belirlememiz gerek.
O güveni maalesef tekrar kazanamadık.
Kazanmalıyız.
İletişim ve güven bizim yumuşak karnımız.
Kurum ve kuruluşların acil devreye girmesi gerek.
Hazır projelerini topluma iyi anlatması gerek.