Hatay: Dirençli bir şehir, güçlü bir gelecek

SODİMER olarak 28. Etap Deprem destek çalışmamızı 2 gün boyunca gerçekleştirdik. Sahada olmanın avantajlarını yerinde gözlem olanakları ile yaşıyorum. Sahada olan bir akademisyen olarak analizlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. 

Bir şehri yeniden ayağa kaldırmak, yalnızca binaları inşa etmek değildir. Ekonomiyi canlandırmak, toplumsal dayanışmayı güçlendirmek, eğitimi ve sağlığı sürdürülebilir hale getirmek, insanların yeniden üretime ve hayata katılmasını sağlamak gerekir. Hatay, afetin izlerini silerken sadece kayıplarını telafi etmiyor, aynı zamanda daha güçlü, daha dirençli ve daha üretken bir şehir olma yolunda ilerliyor.

Hatay Valisi Mustafa Masatlı günde neredeyse on sekiz saat çalışıyor ve onun liderliğinde yürütülen kalkınma politikaları, kısa vadeli çözümlerle sınırlı kalmıyor; şehrin geleceğini planlayan, ekonomik ve sosyal kalkınmayı önceliklendiren kapsamlı bir dönüşüm süreci oluşturuyor. Bu dönüşüm, konut projelerinden kadın girişimciliğine, eğitim yatırımlarından kültürel mirasın korunmasına kadar geniş bir perspektifte ilerliyor. Aşağıda bu çalışmaları kısaca anlatmak isterim.

1-Güvenli Şehirleşme ile Dayanıklı Bir Hatay

Hatay’da 135.000 konut ve 15.000 iş yeri için inşa süreci başlatıldı. Ancak mesele sadece bina yapmak değil; afetlere karşı dayanıklı, sürdürülebilir ve modern bir şehir planlamasıyla güvenli yaşam alanları oluşturmak. Hatay Valiliği, şehir planlamasını sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek tasarlıyor. AFAD- Hatay, arama kurtarma çalışmaları akabinde yaraların hızla sarılmasına yönelik geçici barınma alanlarının oluşturularak temel ihtiyaçların karşılanmasından, tahliye süreçlerinin yönetimi, hak sahipliğinin belirlenmesi ve vatandaşlarımızın sosyo-psikolojik durumlarına kadar birçok alanda başarılı çalışmalar yürüttü.

2-Ekonomik Kalkınma: Üreten ve Güçlenen Hatay

Hatay, sanayisi, tarımı, turizmi ve ticaretiyle Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri olma potansiyeline sahip. Kadın kooperatifleri, yerel üreticiler ve sanayi tesisleri için teşvikler artırılarak bölgesel kalkınma destekleniyor. Hatay Valiliği’nin hayata geçirdiği projelerle kadın girişimciliği teşvik edilirken, üretimin her alanında bölge insanının aktif rol alması sağlanıyor.

Hatay’ın yeniden inşası, aynı zamanda yeni bir ekonomik modelin inşası anlamına geliyor. Tarım ve sanayi entegrasyonu güçlendirilirken, yerel üreticiler kooperatifler ve destek programlarıyla teşvik edilerek şehrin ekonomik dokusu daha sağlam bir temele oturtuluyor. 51 kadın kooperatifi ile Hatay öncü illerin başında geliyor.

3-Eğitim Yatırımları: Geleceğin Hatay’ı İçin Güçlü Nesiller

9,75 milyar TL’lik yatırım ile Hatay’ın eğitim altyapısı yeniden inşa ediliyor. Ancak mesele sadece okul yapmak değil;  güçlü öğretmen ve öğrenciler ile  nitelikli eğitim ortamları inşa etmek temel amaçlardan.  Eğitim, yalnızca bireysel başarı için değil, toplumun genel kalkınmasının temel taşı olduğu için öncelikli bir alan olarak ele alınıyor.

Öğrencilere sağlanan burs programları, yeni okullar ve eğitimde fırsat eşitliği projeleri, Hatay’ın geleceğini inşa etme sürecinin en kritik unsurlarından biri. Vali Masatlı’nın en öncelikli alanlarından biri eğitim bu notu da belirtmek gerekiyor. 

4-Sağlıkta Kalıcı ve Güçlü Bir Sistem

16,2 milyar TL’lik sağlık yatırımıyla, Hatay sadece geçici çözümler üretmek yerine bölgesel sağlık altyapısını kalıcı hale getiriyor. Yeni hastaneler, uzman sağlık personeli destekleri ve aile sağlık merkezlerinin güçlendirilmesi ile bütüncül bir sağlık politikası uygulanıyor.

Hatay Valiliği’nin sağlık projeleri, yalnızca şehir merkezlerini değil, kırsal bölgeleri de kapsayan bir anlayışla yürütülerek herkesin kaliteli sağlık hizmetine erişimini garanti altına alıyor.

5-Kültürel Mirasın Korunması ve Turizmin Canlandırılması

Hatay, tarihi, kültürel ve inanç turizmi açısından Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri. Antakya’nın tarihi sokakları, mozaikler, kadim ibadet merkezleri restore edilerek hem şehir kimliği korunuyor hem de turizm sektörüne yeni bir ivme kazandırılıyor.

Kalkınma sürecinde kültürel mirasın korunması yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın ve bölgesel refahın da bir parçası. Hatay Valiliği, restorasyon projelerini hızlandırarak tarihi dokuyu canlandırıyor ve bölgenin turizm potansiyelini artırıyor. Kültür Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Hatay Valiliğinin planlama ve koordinasyonu altında 307 hektarlık riskli alan sahasında tescilli çalışması devam ediyor. Kemal paşa caddesi ve uzun çarşı çalışması TOKİ ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce devam ediyor.

6-Yeni Dönem: Hatay İçin Kalkınma Odaklı Bir Vizyon

Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın liderliğinde yürütülen kalkınma hamlesi, yalnızca bir yeniden yapılanma süreci değil, geleceğin Hatay’ını inşa etme vizyonudur. Afet sonrası toparlanma süreci geçici çözümlerle değil, kalıcı kalkınma politikalarıyla ilerliyor. Hatay artık yalnızca yaralarını saran bir şehir değil, geleceğe emin adımlarla yürüyen bir üretim, kültür ve ticaret merkezi olma yolunda.

Bu yeni dönem, üç temel kalkınma ekseni üzerine inşa ediliyor:

1-Toplumsal Kalkınma: Güçlü Birliktelik ve Dayanışma

Hatay’ın kalkınma sürecinde sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, yerel yönetimler ve vatandaşlar sürece aktif olarak dahil edilecek. Kent konseyleri, meslek odaları ve kooperatifler desteklenerek toplumsal kalkınmanın kalıcı hale gelmesi amaçlanıyor.

Toplumun her kesimini kapsayan projeler, kadınların, gençlerin ve dezavantajlı grupların ekonomik ve sosyal hayata daha fazla katılımını sağlıyor. Bu süreç, sadece ekonomik büyümeyi değil, toplumsal dayanışmayı da güçlendiren bir dönüşüm anlamına geliyor.

2-Ekonomik Kalkınma: Üreten ve Rekabetçi Bir Hatay

Hatay, tarımı, sanayisi, ticareti ve turizmiyle Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. Deprem sonrası yürütülen projelerle yerel üreticiler destekleniyor, kooperatifler büyütülüyor ve sanayi bölgeleri yeniden canlandırılıyor.

Yatırım teşvikleri, girişimcilik projeleri ve yerel üretim destekleriyle Hatay, kendi kendine yeten ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlayan bir modele geçiş yapıyor. Kadın girişimciliği ve kooperatiflerin desteklenmesi, ekonomide güçlü ve kalıcı bir dönüşüm yaratıyor.

3-İnsani Kalkınma: Eğitim, Sağlık ve Kültürel Mirasın Güçlendirilmesi

Hatay’da eğitim ve sağlık alanında yapılan yatırımlar, yalnızca bugünü değil, geleceği de inşa ediyor. Yeni derslikler, öğrenci bursları ve mesleki eğitim programlarıyla çocuklar ve gençler için fırsat eşitliği sağlanıyor.

Sağlık alanında ise modern hastaneler, aile sağlığı merkezleri ve sağlık personeli eğitimleriyle, şehrin sağlık altyapısı güçlendiriliyor. Kültürel mirasın korunması süreci ise, turizmin canlandırılması ve Hatay’ın tarihine sahip çıkılması açısından kritik bir adım olarak öne çıkıyor.

 Hatay, Geleceğini İnşa Ediyor

Hatay Valiliği’nin öncülüğünde yürütülen kapsamlı kalkınma projeleri, Hatay’ı yalnızca eski haline getirmekle kalmıyor, onu daha güçlü ve dirençli bir şehir haline dönüştürüyor. Şehir planlamasından ekonomik teşviklere, eğitim reformlarından sağlık yatırımlarına kadar her alanda sistemli ve sürdürülebilir bir kalkınma modeli oluşturuluyor. Bu model gelecek dönemlerde literatüre geçecek ve “Toplumsal Kalkınmada Hatay Modeli” olarak anılacak.

Hatay, dayanıklılığın, birlikteliğin ve yeniden doğuşun sembolü olarak Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacak bir kalkınma sürecine öncülük ediyor. Bu yolculukta her bir vatandaşın katkısı önemli ve Hatay, bu ortak çabayla yeniden ışıldayacak!

Hüzünlü Bir Not:

Hatay’da yürütülen destek çalışmaları sırasında tanıştım bu iki güzel prenses: Göksu ve Göknur. Onların hikayesi, kelimelerle anlatılamayacak kadar derin ve acı. Ne yazık ki, bu küçük kızların hayatı bir felaketin gölgesinde şekillendi.

Deprem günü, anneleri büyük bir yıkım yaşadı; hayatını paylaştığı adamı o karanlık günde kaybetti. Ardından gelen üç gün, hem kalbinde hem de ruhunda çok büyük bir boşlukla geçirdi. Ama hayat, onlara daha büyük bir sınav sundu. Üç gün sonra, anneleri bir doktora gittiğinde, ikizlere hamile olduğunu öğrendi.

Ve işte o an, kaderin korkunç cilvesi ortaya çıktı: Göksu ve Göknur, babalarından habersiz dünyaya gelmişti ve babaları da onlardan habersiz, ölüme veda etmişti. Ne acıdır ki, baba ile kızları, birbirlerini asla tanıyamayacak ve sevdikleri o insanı hiç göremeyecekler. Bu büyük acı, ömür boyu yüreklerinde kalacak. Bir tarafta kaybolan bir baba, diğer tarafta kaybolan bir çocukluk…

Hatay’da yaşanan bu hikaye, felaketin ardında bıraktığı boşlukların ne denli derin olduğunu ve afetlerin sadece fiziksel değil, ruhsal yaralar da açtığını bir kez daha hatırlatıyor. Bu büyük acı, göğüslerinde taşınacak; yıllar geçse de izleri silinmeyecek…