Hatay’ın yeniden ihya ve inşasında yapılanlar ve yapılacaklar

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler, Hatay’ın fiziki yapısında ve sosyo-ekonomik dokusunda derin tahribatlara yol açmıştır. Ancak tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu kadim şehir, karşılaştığı her türlü zorluğa direnç göstermiş ve yeniden ayağa kalkmayı başarmıştır. Günümüzde Hatay, Vali Mustafa Masatlı’nın liderliğinde çok boyutlu bir yeniden yapılanma sürecine girmiş olup, bu süreç yalnızca yıkılan yapıların inşasıyla sınırlı kalmayıp eğitim, sağlık, kentsel dönüşüm ve ekonomik kalkınma gibi alanları da kapsamaktadır.  SODİMER olarak deprem bölgesine yönelik 28 etaplık yardım çalışması gerçekleştirdik. Özellikle Hatay, ana çalışma bölgemiz oldu ve gitmediğimiz ilçe kalmadı. Son iki yıldır anma törenlerine katılarak dayanışmamızı sürdürdük. Geçtiğimiz hafta da yaşanan acıları bir kez daha hatırladık. Bu yazımda kentin gelişimine dönük uygulanan politikalar ve stratejiler değerlendirilecektir.

1. Eğitim: Geleceğin Hatay’ını İnşa Etmek

Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde en kritik alanlardan biri eğitimdir. Afetler, yalnızca fiziksel yıkımlara yol açmakla kalmayıp, eğitim süreçlerini de kesintiye uğratarak öğrencilerin akademik ve psikososyal gelişimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu bağlamda, Hatay’ın yeniden inşa sürecinde eğitim altyapısının güçlendirilmesi ve eğitim hizmetlerinin sürdürülebilir kılınması temel önceliklerden biri haline gelmiştir. Eğitim  çalışmaları, yalnızca fiziki altyapının yeniden inşasını değil, aynı zamanda eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasını ve öğrencilerin akademik kayıplarının telafi edilmesini de kapsamaktadır.

1.1. Yeni Okulların İnşası ve Mevcut Yapıların Güçlendirilmesi

Depremde yıkılan veya ağır hasar gören eğitim kurumlarının yeniden inşası, sürecin en öncelikli hedeflerinden biri olmuştur. Bu doğrultuda, bölgedeki tüm eğitim yapıları detaylı bir risk analizi ve mühendislik değerlendirmesine tabi tutulmuş, depreme dayanıklı yeni okulların inşası hızlandırılmıştır. Aynı zamanda, hafif ve orta hasarlı binalarda güçlendirme çalışmaları yürütülerek eğitim süreçlerinin kesintisiz devam etmesi sağlanmıştır. Yeni inşa edilen okullar, sadece sismik dayanıklılığı artırılmış yapılar olmakla kalmayıp, modern eğitim teknolojileriyle donatılarak öğrencilere çağdaş öğrenme ortamları sunmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda kentte 517 okul bakım onarımdan geçirilmiş, 129 yeni okul inşa edilmiş ve 116 yeni okulun inşası da devam etmektedir. Yapılan çalışmalar tamamlandığında hedef deprem öncesinde 14.700 olan derslik sayısı 16.700 e çıkarılacaktır.

1.2. Mobil ve Geçici Eğitim Alanları

Afet sonrası acil müdahale sürecinde, öğrencilerin eğitimden uzak kalmamaları amacıyla konteyner okullar ve çadır sınıflar oluşturulmuştur. Bu geçici eğitim alanları, temel eğitim faaliyetlerinin sürdürülebilmesini sağlamış ve öğrencilerin psikososyal olarak desteklenmesine katkıda bulunmuştur. Orta ve uzun vadede, bu geçici çözümlerin yerini modern, donanımlı ve teknolojik altyapıya sahip eğitim kurumlarına bırakması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, eğitim-öğretim süreçlerinin sürdürülebilirliği açısından uzaktan eğitim imkanları da devreye sokularak, öğrencilerin akademik kayıplarının en aza indirilmesi amaçlanmaktadır.

1.3. Öğrencilere ve Öğretmenlere Destek Programları

Eğitimde yaşanan kayıpların telafi edilmesi amacıyla, öğrenci ve öğretmenlere yönelik kapsamlı destek programları hayata geçirilmiştir. Özellikle travma sonrası stres bozukluğu ve akademik motivasyon kaybı gibi sorunlarla başa çıkabilmek adına psikososyal destek hizmetleri devreye alınmıştır. Öğrencilerin eğitime erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla kırtasiye yardımları, burs programları ve ulaşım desteği gibi çeşitli teşvikler sunulmuştur. Aynı şekilde, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi amacıyla hizmet içi eğitim programları ve dijital öğrenme araçlarının kullanımı teşvik edilmiştir.

1.4. Yükseköğretimde Yeniden Yapılanma ve Akademik Canlanma

Depremden etkilenen yükseköğretim kurumlarının toparlanması ve akademik faaliyetlerin sürdürülebilirliği, Hatay’ın bilimsel ve ekonomik gelişimi açısından kritik bir önem taşımaktadır. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi başta olmak üzere, bölgedeki üniversitelerin altyapılarının güçlendirilmesi ve akademik faaliyetlerin kesintisiz devam etmesi için yatırımlar hızlandırılmıştır. Ayrıca, öğrencilerin eğitim süreçlerine yeniden adapte olabilmeleri için hibrit eğitim modelleri geliştirilmiş ve üniversite-sanayi iş birlikleri güçlendirilerek akademik üretkenliğin artırılması hedeflenmiştir.

Sonuç olarak, eğitim alanındaki yeniden yapılanma süreci, sadece fiziki altyapının onarımıyla sınırlı kalmayıp, öğrencilerin ve öğretmenlerin akademik ve psikososyal gelişimlerini de merkeze alan çok yönlü bir yaklaşımı içermektedir. Eğitimde sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak adına, uzun vadeli stratejiler geliştirilmeye devam etmekte ve Hatay’ın geleceği için güçlü bir eğitim ekosistemi oluşturulması amaçlanmaktadır.

2. Sağlık: Güçlü Bir Sağlık Sistemi ile Hatay’ı Ayağa Kaldırmak

Depremler, sadece fiziksel yıkıma neden olmakla kalmayıp, sağlık sistemleri üzerinde de derin ve uzun vadeli etkiler bırakmaktadır. 6 Şubat 2023 depremlerinde Hatay’ın sağlık altyapısı ciddi ölçüde zarar görmüş, birçok hastane, aile sağlığı merkezi ve diğer sağlık kuruluşu işlevsiz hale gelmiştir. Afet sonrası süreçte sağlık hizmetlerinin kesintisiz devam ettirilmesi, hem acil tıbbi müdahalelerin etkinliği hem de halk sağlığının korunması açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, yürütülen bu çalışmalar, sadece sağlık tesislerinin fiziksel yeniden inşasını değil, aynı zamanda sağlık sisteminin bütüncül olarak güçlendirilmesini de amaçlamaktadır. Bu süreçte, sağlık altyapısının modernize edilmesi, sağlık hizmetlerine erişimin artırılması ve afetlere karşı daha dirençli bir sağlık ekosistemi oluşturulması hedeflenmektedir.

2.1. Yeni Hastanelerin ve Sağlık Merkezlerinin İnşası

Depremde yıkılan veya ağır hasar gören hastanelerin yeniden inşası, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından öncelikli bir konu olmuştur. Bu doğrultuda, modern tıbbi donanıma sahip, afetlere dayanıklı ve sürdürülebilir sağlık tesislerinin inşası hızlandırılmıştır. Yeni inşa edilen hastaneler, yalnızca deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilmekle kalmayıp, aynı zamanda yoğun bakım üniteleri, travma merkezleri ve acil müdahale alanları gibi kritik birimleri içerecek şekilde planlanmaktadır. Bunun yanı sıra, kırsal ve dezavantajlı bölgelerde sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak amacıyla yeni aile sağlığı merkezleri ve entegre sağlık kampüsleri kurulmaktadır. Depremden önce inşası başlanan 3 hastahane devreye alınmış, 6 yeni hastane inşa edilerek hizmete açılmıştır. Bunun yanı sıra 3 tane semt polikliniği açılmış, Bununla beraber depremlerden sonra artan ampute kalan vatandaşlar için Valiliğin girişimleri ile Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi adıyla bir ortez/protez merkezi oluşturulmuştur. Vatandaşlara ücretsiz hizmet veren bu tesiste hem ortez/  protez ihtiyacı hem de psikolojik iyileşmeye katkı sunacak atölyeler ile ampute vatandaşların hayatları kolaylaştırılacaktır.

2.2. Gezici Sağlık Hizmetleri ve Acil Müdahale Kapasitesinin Artırılması

Deprem sonrası süreçte, sağlık hizmetlerinin aksamadan devam edebilmesi için mobil sağlık ekipleri devreye sokulmuştur. Özellikle kırsal alanlarda ve sağlık tesislerinin yetersiz kaldığı bölgelerde hizmet veren bu ekipler, temel sağlık kontrolleri, aşılama kampanyaları, anne-çocuk sağlığı hizmetleri ve kronik hastalık yönetimi gibi konularda kritik bir rol üstlenmiştir. Gelecekte benzer kriz durumlarında daha etkin bir sağlık hizmeti sunabilmek adına, mobil sağlık ünitelerinin kalıcı hale getirilmesi ve afet yönetimi kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir.

2.3. Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek Programları

Afetlerin bireyler ve toplum üzerindeki psikososyal etkileri uzun vadeli olabilmekte, bu da travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı sorunlarının yaygınlaşmasına neden olabilmektedir. Bu bağlamda, deprem sonrası Hatay’da ruh sağlığı hizmetlerine yönelik kapsamlı bir iyileştirme süreci başlatılmıştır. Psikososyal destek merkezleri ve rehabilitasyon hizmetleri yaygınlaştırılarak, afetten etkilenen bireylerin psikolojik iyileşme süreçleri desteklenmektedir. Aynı zamanda, okullarda ve toplum merkezlerinde ruh sağlığı bilincini artırmaya yönelik programlar düzenlenmekte, psikolog ve psikiyatrist sayısının artırılması için gerekli adımlar atılmaktadır. Kentin deprem yaralarını silmek için geniş kapsamlı hizmet verecek olan Fizik Tedavi ve Psikiyatri Merkezi yatırım programına alınmıştır.

2.4. Sağlık Personeli Takviyesi ve Kapasite Artırımı

Deprem sonrası süreçte sağlık hizmetlerinin aksamasının önüne geçebilmek adına, bölgedeki sağlık personeli kapasitesinin artırılması büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığı ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle bölgeye ek doktor, hemşire, paramedik ve destek personeli atamaları gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, sağlık çalışanlarının afet sonrası koşullara uyum sağlamalarını kolaylaştırmak amacıyla hizmet içi eğitim programları düzenlenmiş, kriz yönetimi ve travmaya dayalı acil müdahale kapasitesinin artırılması için özel eğitimler verilmiştir.

Sonuç olarak, Hatay’ın sağlık altyapısının yeniden inşa edilmesi süreci, yalnızca fiziksel tesislerin onarımını değil, aynı zamanda afetlere dayanıklı, erişilebilir ve sürdürülebilir bir sağlık sisteminin oluşturulmasını hedeflemektedir. Yeni sağlık politikaları ve stratejileri, kentin sağlık kapasitesini artırarak hem kısa vadede acil ihtiyaçları karşılamayı hem de uzun vadede daha dirençli bir sağlık ekosistemi inşa etmeyi amaçlamaktadır.

3. İmar ve Kentsel Dönüşüm: Hatay’ı Depreme Dayanıklı Bir Şehir Haline Getirmek

Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde en temel önceliklerden biri, Hatay’ı güvenli, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir şehir olarak yeniden inşa etmektir. 6 Şubat 2023 depremleri, yalnızca binaların yıkımına neden olmamış, aynı zamanda altyapı sistemlerini, sosyal dokuyu ve kentsel kimliği de derinden etkilemiştir. Yürütülen çalışmalar, şehrin fiziksel dayanıklılığını artırmakla kalmayıp, aynı zamanda Hatay’ın tarihi ve kültürel mirasını koruyarak geleceğe taşımayı hedeflemektedir. Kentsel dönüşüm süreci, afetlere karşı dirençli bir yapılaşmayı teşvik eden bilimsel yaklaşımlar doğrultusunda şekillendirilmekte, modern şehircilik ilkeleriyle entegre bir şekilde uygulanmaktadır.

3.1. Depreme Dayanıklı Konut Projeleri ve Kentsel Dönüşüm

Afet risklerinin azaltılması kapsamında en önemli adımlardan biri, depreme dayanıklı konut projelerinin hayata geçirilmesidir. Bu çerçevede, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Emlak Konut GYO ve özel sektör iş birliğiyle yeni yerleşim alanları oluşturulmaktadır. Bu projeler, yalnızca mühendislik açısından güvenli yapılar üretmeyi değil, aynı zamanda sürdürülebilir kentsel gelişimi de hedeflemektedir. Yeni konut projelerinde yerel mimari unsurlar korunarak, çevre dostu teknolojilerin kullanımı teşvik edilmektedir. Bu sayede, hem afetlere karşı dirençli hem de enerji verimliliği yüksek bir kent modeli oluşturulması amaçlanmaktadır.

Ayrıca, yerleşim alanlarının zemin etütleri detaylı şekilde incelenmekte ve yapılaşma süreçleri jeolojik riskler göz önünde bulundurularak planlanmaktadır. Hatay’ın demografik yapısını ve sosyal ihtiyaçlarını dikkate alan konut politikaları, yalnızca fiziksel yapıları değil, toplumsal uyumu da gözeterek kentsel dönüşüm sürecini yönetmektedir. Kentte 158.200'den fazla bağımsız bölümün inşası bir yandan devam ederken bu sayının yapılan çalışmalarla 187.000'leri bulması öngörülmektedir. Depremin 2. yıl dönümünde 46.140 tane afet konutunun hak sahibi belirlenmiştir.

3.2. Altyapının Yeniden İnşası ve Akıllı Şehir Uygulamaları

Depremler sonrası, Hatay’ın altyapı sistemleri ciddi zarar görmüş ve şehirde ulaşım, su, kanalizasyon, elektrik ve internet gibi temel hizmetlerde büyük aksamalar yaşanmıştır. Bu nedenle, kentsel dönüşüm sürecinin en kritik bileşenlerinden biri altyapının yeniden inşası olmuştur. Yeni altyapı projeleri kapsamında, modern ve sürdürülebilir çözümler geliştirilerek şehrin gelecekte benzer afetlere karşı daha dirençli hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

Altyapı çalışmalarında akıllı şehir uygulamalarının entegrasyonu önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle enerji verimliliği sağlayan akıllı aydınlatma sistemleri, dijital trafik yönetimi, yeşil alanların artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı şehir planlamaları öncelikli olarak ele alınmaktadır. Akıllı şehir teknolojilerinin kullanımıyla, afet anında daha hızlı müdahale edilmesi ve kent yönetiminin etkinleştirilmesi hedeflenmektedir.

3.3. Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunması

Hatay, tarihsel olarak çok katmanlı bir kültürel mirasa sahip olup, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan önemli bir merkezdir. Deprem sonrası kentsel dönüşüm sürecinde, şehrin tarihi kimliğinin korunması büyük bir önem taşımaktadır. Özellikle Antakya ve çevresinde yer alan tarihi yapılar, arkeolojik alanlar ve UNESCO tarafından tescilli bölgeler için restorasyon ve koruma projeleri başlatılmıştır.

Kültürel mirasın korunmasına yönelik çalışmalar kapsamında, ulusal ve uluslararası uzmanlarla iş birliği yapılarak bilimsel restorasyon teknikleri uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra, geleneksel Hatay evleri ve tarihi çarşı gibi kentsel dokunun önemli unsurlarının yeniden ayağa kaldırılması için özgün malzeme ve mimari detaylara uygun müdahaleler gerçekleştirilmektedir. Böylece, kentin tarihi ve kültürel değerleriyle uyumlu bir kentsel dönüşüm modeli oluşturularak, geçmiş ile gelecek arasında sürdürülebilir bir bağ kurulması amaçlanmaktadır.

Kamuya ait olan tüm tarihi yapılarda restorasyon çalışmalarına başlanmıştır. Sarımiye Camii, Saint Pıerre Kilisesi, Kanuni Sultan Süleyman Camii ve Hünkar Mescidi gibi tarihsel önemi olan alanlarda çalışmalar tamamlanmış, hizmete ve ibadete açılmıştır. Tarihi Meclis Binası ve Adalı Konağı, Tarihi Valilik Binası ve Konutu gibi şehrin sembolik değerlerinde yapılan hızlı çalışmaların yaza kadar bitilmesi hedeflenmiştir.

4. Ekonomi ve İstihdam: Hatay’ı Tekrar Üretim Merkezi Haline Getirmek

6 Şubat 2023 depremleri, Hatay’ın ekonomik yapısını derinden sarsarak tarımdan sanayiye, ticaretten turizme kadar geniş bir alanda ciddi kayıplara yol açmıştır. Depremin yarattığı tahribat, yalnızca fiziksel altyapıyla sınırlı kalmamış, aynı zamanda istihdam kayıpları, üretim süreçlerinin aksaması ve bölgesel kalkınma dinamiklerinde önemli gerilemeler yaşanmasına neden olmuştur. Bu süreçte, Hatay’ın ekonomik canlanmasını sağlamak amacıyla kapsamlı bir yeniden yapılanma programı hayata geçirilmiştir. Bölgede ticari hayatın durmaması ve kalıcı iş yerlerinin yapımına kadar süreçte çarkın dönmesi için 6.180 adet prefabrik iş yeri oluşturulmuştur.

4.1. Tarım ve Hayvancılıkta Yeniden Yapılanma

Hatay, tarımsal üretim açısından Türkiye’nin en verimli bölgelerinden biri olup, özellikle zeytin, turunçgiller, pamuk ve tahıl üretimiyle ön plana çıkmaktadır. Depremin ardından tarımsal faaliyetlerin sekteye uğraması, hem bölgesel ekonomiyi hem de gıda güvenliğini olumsuz yönde etkilemiştir. Bu nedenle, tarım sektörünün yeniden ayağa kaldırılması için kapsamlı destek programları uygulanmaktadır.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile yerel yönetimlerin iş birliğiyle, çiftçilere yönelik hibe destekleri, faizsiz krediler ve tarımsal girdi sübvansiyonları sağlanarak üreticilerin tekrar faaliyete geçmesi teşvik edilmektedir. Ayrıca, modern sulama sistemlerinin geliştirilmesi, kuraklığa dayanıklı tarımsal üretim modellerinin benimsenmesi ve kooperatifleşme sürecinin hızlandırılması gibi yapısal reformlar da bölgedeki tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini artırmayı amaçlamaktadır.

Hayvancılık sektörü açısından ise, ahır ve besi tesislerinin yeniden inşası, yem desteği sağlanması ve veterinerlik hizmetlerinin genişletilmesi gibi önlemler alınarak üreticilerin ekonomik kayıplarının en aza indirilmesi hedeflenmektedir. Tarım ve hayvancılık alanında uygulanan bu politikalar, yalnızca üretimi artırmakla kalmayıp, bölgesel kalkınma dinamiklerine de olumlu katkı sunmaktadır.

Tarımsal hayatı desteklemek için yapılan 1,8 Milyar TL'lik yatırım ve destekler hayata geçirilmiştir.

4.2. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) ve Esnafa Destek

Deprem sonrası en büyük ekonomik sorunlardan biri, küçük işletmelerin faaliyetlerini sürdürememesi ve ticari hayatın sekteye uğraması olmuştur. Hatay’da ticari hayatın canlandırılması amacıyla küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) yönelik çeşitli finansal destek programları devreye sokulmuştur.

Kamu bankaları ve özel finans kuruluşları aracılığıyla KOBİ’lere faizsiz veya düşük faizli kredi imkanları sunulmakta, devlet tarafından sağlanan teşvikler kapsamında vergi muafiyetleri ve kira desteği gibi uygulamalar hayata geçirilmektedir. Ayrıca, iş yerlerini yeniden açmak isteyen esnafa yönelik hibe programları oluşturularak ekonomik toparlanma sürecine katkı sağlanmaktadır.

Yerel yönetimlerin ve sanayi odalarının iş birliğiyle, bölgedeki girişimciliği teşvik etmek amacıyla çeşitli eğitim ve danışmanlık programları düzenlenmekte, dijital ticaret ve e-ticaret gibi yeni iş modellerinin benimsenmesi teşvik edilmektedir. Böylece, Hatay ekonomisinin krizlere karşı daha dirençli bir yapıya kavuşması ve uzun vadeli sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması amaçlanmaktadır. 5, 2 Milyar TL'yi aşan bir destek programı kapsamında depremden sonraki süreçte küçük ve orta ölçekli işletmelerin hayatlarını ve sistemlerini idame etmeleri sağlanmıştır.

4.3. Sanayi ve Lojistik Merkezlerinin Yeniden Yapılandırılması

Hatay, Türkiye’nin sanayi ve ticaret açısından stratejik bir konumunda yer almakta olup, özellikle demir-çelik, tekstil, gıda ve lojistik sektörlerinde önemli bir üretim merkezi konumundadır. Ancak, deprem sonrası sanayi tesislerinde meydana gelen ağır hasar, üretim kapasitesinin düşmesine ve tedarik zincirlerinde aksamalara yol açmıştır.

Bu kapsamda, bölgedeki sanayi faaliyetlerinin yeniden canlandırılması amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) başta olmak üzere sanayi altyapısının güçlendirilmesine yönelik projeler hayata geçirilmektedir. Yeni sanayi alanlarının oluşturulması, üretim tesislerinin modernize edilmesi ve sanayicilere yönelik teşvik programlarının uygulanması, bölgedeki üretim kapasitesinin artırılmasını hedeflemektedir. Bu kapsamda bölgede depremlerde zarar gören Sanayi Siteleri bir yandan ihya edilirken 4 yeni Organize Sanayi Bölgesi'nin yeniden inşa edilmesi için çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir.

Ayrıca, Hatay’ın lojistik merkezi olma potansiyelini artırmak amacıyla liman kapasitesi genişletilmekte, yeni kara ve demiryolu bağlantıları inşa edilmekte ve gümrük hizmetleri modernize edilmektedir. Bölgenin stratejik konumu göz önünde bulundurularak, uluslararası ticaret ağlarına entegrasyonu sağlamak amacıyla lojistik altyapının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Bu çerçevede atılan adımlar, Hatay’ın sanayi ve lojistik alanında bölgesel bir merkez olmasını desteklemektedir.

4.4. Turizmin Yeniden Canlandırılması

Hatay, sahip olduğu zengin tarihi miras, inanç turizmi potansiyeli ve gastronomi kültürü ile Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Ancak, deprem sonrası tarihi yapılar ve turistik bölgeler büyük zarar görmüş, turizm faaliyetlerinde önemli bir düşüş yaşanmıştır.

Turizmi yeniden canlandırmak amacıyla restorasyon çalışmaları hızlandırılmış, UNESCO Dünya Mirası adayı bölgeler başta olmak üzere, tarihi yapıların korunmasına yönelik projeler geliştirilmiştir. Antakya, İskenderun ve Samandağ gibi turistik bölgelerde altyapı iyileştirme çalışmaları sürdürülerek, yerli ve yabancı turistlerin bölgeye olan ilgisinin artırılması hedeflenmektedir.

Gastronomi turizmi açısından Hatay Mutfağı, UNESCO tarafından tescillenmiş bir değer olup, bölgeye özgü lezzetlerin tanıtımına yönelik çeşitli festivaller ve etkinlikler düzenlenmektedir. Böylece, hem yerel ekonomiye katkı sağlanmakta hem de Hatay’ın turizm potansiyeli yeniden harekete geçirilmektedir. Bölgenin gastronomi değerine değer katmak için deprem öncesinde 25 olan Coğrafi İşaret sayısı yapılan çalışmalarla 44'e çıkarılmış ve tüm başvurular tamamlandığında bölgede tescillenmiş 134 adet lezzet olacaktır. Yine bölgenin gastronomi değeri ve turizmi için deprem öncesinde turistlerin dikkatini çeken Antakya Sokakları ve Asi Nehri konseptinde bir çarşı inşa edilmiştir. Antakya Gastronomi Çarşısı adıyla hizmete giren bu çarşıda bölgenin ünlü lezzetlerinin hizmet vereceği 150 metrekare genişlikte 15 adet restoran hizmete girmiştir.

7 restoran, 1 adet kafe, 82 adet de atölyenin  hizmet verdiği Hatay Kültür Sanat Çarşısı adında Kadim Şehrin el sanatlarından mutfağına her sembol değeri yer aldığı bir proje de hayata geçirilmiştir. Bu çarşıda yer alan atölyelerde deprem dolayısıyla şehri terk eden sanatçıların tekrar şehre dönerek şehre eski ruhunu geri getirmesi ve turizm için bir  cazibe alanı oluşturulması hedeflenmiştir.

5. Yüreğimizdeki Işık Projesi

Hatay Valiliği olarak “Öksüz ve Yetimlerimizin Yarınlarına Destek Oluyoruz, Birlikte Geleceğe Güç Veriyoruz.” şiarıyla hayata geçirilmiş ve vatandaşların iyi olma haline katkı sunmayı hedefleyen bir projedir. Hatay genelinde yapılan saha çalışmalarıyla 6.868 çocuğun ve gencin öksüz, yetim veya hem öksüz hem yetim olduğunu tespit edilmiştir.

6.868 çocuğumuza ve gencimize Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşleri Esra Masatlı Hanımefendi ile Vali Yardımcıları Kaymakamlar ve Kıymetli eşleri ile paydaş kurum temsilcilerinin katılımıyla hane ziyareti gerçekleştirilmiştir. Oluşturulan WEB tabanlı sisteme bu çocukların ve gençlerin tüm ihtiyaçlarını ve özelliklerinin veri girişi olarak girilmesini sağlandı. Hane ziyaretlerinden sonra belirlenen ihtiyaçlar ve bu evlatların gelişimleri bu sistem üzerinden proje paydaşlarının tümü tarafından düzenli olarak takip edilmesi sağlanmaktadır.

Projenin Amaçları;

* Çocukların ve gençlerin nitelikli eğitim imkanları sunularak potansiyellerini geliştirmelerine ve bilgi düzeylerinin artırmalarına destek sağlama

* Çocukların ve gençlerin hayatlarını idame ettirmeleri için gerekli temel ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanmasının sağlama

* Çocukların ve gençlerin duygusal ve psikolojik destek sağlama

* Çocukların ve gençlerin topluma entegrasyonunun sağlanması ve sosyal yaşama aktif bir şekilde katılımlarının sağlama

* Çocukların ve gençlerin meslek seçimlerine ve doğru kariyer planlamalarına destek olma

* Çocukların ve gençlerin Dini ve spor eğitimlerinin takip etme

. Çocukların ve gençlerin Sağlık durumlarının takiplerini yapma,

* Projenin tüm Türkiye’ye örnek teşkil etmesinin sağlanma ve toplumsal farkındalığı oluşturma,

olarak sıralanmaktadır.

Hatay’ın Geleceği: Birlikte Daha Güçlü

Hatay’ın yeniden inşa süreci, yalnızca devletin değil, tüm Türkiye’nin ortak sorumluluğudur. Vali Mustafa Masatlı’nın güçlü liderliğiyle yürütülen bu dönüşüm, Hatay’ı yalnızca eski haline getirmeyi değil, aynı zamanda daha dirençli, daha yaşanabilir ve daha güçlü bir şehir haline getirmeyi amaçlamaktadır.

Bu süreçte, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, özel sektör ve halkın dayanışması büyük bir önem taşımaktadır. Depremin yarattığı yıkımı bir fırsata çevirerek, Hatay’ı geleceğe taşıyacak sürdürülebilir projeler üretmek, hepimizin ortak görevidir.

Hatay’ın yeniden doğuşu, bir neslin fedakarlığı ve emeğiyle şekillenecek; geleceğe umut, dayanışma ve kararlılık mirası bırakılacaktır.

Hatay sadece yeniden inşa edilmiyor; aynı zamanda yeni bir geleceğe hazırlanıyor!

Hatay’ın yeniden ihya ve inşasında yapılanlar ve yapılacaklar - Resim : 1

Hatay’ın yeniden ihya ve inşasında yapılanlar ve yapılacaklar - Resim : 2

Hatay’ın yeniden ihya ve inşasında yapılanlar ve yapılacaklar - Resim : 3