Hayata onun kalbiyle tutundu! İki yıldır tedavi görüyordu!

Ankara'da iki yıldır kalp yetmezliği nedeniyle tedavi gören Burhan Y, uyumlu kalp bulunması sonucu yeniden hayata tutundu.

Hayata onun kalbiyle tutundu! İki yıldır tedavi görüyordu!

Ankara'da Bilkent Şehir Hastanesi'nde 2 yıldır kalp yetmezliği tedavisi gören 24 yaşındaki Burhan Y., Adana'da ateşli silahla yaralanıp tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen hastanın bağışlanan kalbinin nakledilmesiyle hayata tutundu.

Hayata onun kalbiyle tutundu! İki yıldır tedavi görüyordu! - Resim : 1

Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki bir spor mağazasında çalışan Burhan Y., 2 yıl önce kalp rahatsızlığı şikayetiyle Bilkent Şehir Hastanesi'ne başvurdu. Burada Burhan Y.'ye 'kalp yetmezliği' teşhisi konuldu ve geçen yıl hastanenin 'Acil Kalp Nakli Listesi'ne alındı. Ardından 7 Haziran'da Burhan Y. için uyumlu kalp bulundu. Adana'da ateşli silahlı yaralanma sonucunda beyin ölümü gerçekleşen 42 yaşındaki hastanın kalbi, ailesinin bağışta bulunması üzerine Ankara'ya getirilerek 4 saat süren operasyonla Burhan Y.'ye nakledildi. 20 günlük tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Burhan Y., taburcu olmayı bekliyor.

Hayata onun kalbiyle tutundu! İki yıldır tedavi görüyordu! - Resim : 2

"HASTALARI BİR SÜRE İLAÇLA TEDAVİ EDEBİLİYORUZ ANCAK.."

Bilkent Şehir Hastanesi Kalp Nakil Sorumlusu Prof. Dr. Ümit Kervan, kalp yetmezliği teşhisinde genellikle hastaları bir süre ilaçlarla tedavi edebildiklerini belirterek, "Son dönemde, Burhan'ın hastalığı çok hızlı ilerledi. İlaçlarla artık yönetemiyorduk, zorlanıyorduk. Şükürler olsun ki gönlü büyük bir aile tarafından organ bağışı yapıldı. Yani kalbin çıktığı dönem tam da Burhan'ın ihtiyacı olduğu döneme denk geldi. Şanslı ki süreçleri sağlıklı bir şekilde atlatabildik. Bu kalp Adana'dan geldi, bizim Sağlık Bakanlığı'mızın jetleriyle geldi. Süreç çok kısıtlı olduğu için transferi, uçaklar ve jetlerle yapıyoruz. Bazen helikopterlerle, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin helikopterleriyle yaptığımız oluyor. Tüm süreç ilk 4 saatte bitmiş oldu. Fakat süreç tümüyle 24 saati geçiyor. Çünkü hazırlık süreci ve değerlendirme süreci oluyor. Organın bağışta bulunan kişinin organlarının değerlendirilmesi süreci oluyor. Bizim alıcıya uygun mu değil mi testlerimiz var, onları yapıyoruz. Tüm sürecin her şeyiyle birlikte bazen 20-24 saati geçtiği de oluyor. 24 saati geçen bir sürede hiç uyumadan, dinlenmeden bütün ekipler o süreci sağlıklı bir şekilde bitirmek için uğraşıyor. Bu dönemde tamamen o organın sağlıkla nakil yapılması için uğraşıyoruz" dedi.

"TÜRKİYE BU KONUDA ÇOK İYİ DURUMDA"

Adana'dan organ bağışı haberi geldikten sonra Ankara'da da hızla operasyona başladıklarını kaydeden Prof. Dr. Kervan, "Aynı anda iki farklı yerde iki ameliyat birden başlatıldı. Çünkü bizim kalp naklinde süre çok kısıtlı. 4 saat içinde ameliyatın bitmesi gerekiyor. Bunun için de çok iyi bir organizasyona ihtiyaç var ve büyük ekiplere ihtiyaç var. Ülkemiz bu organizasyonda çok iyi durumda. Nitekim Burhan'ın ameliyatı da 4 saatten daha kısa sürede sağlıkla bitirilebildi. Yoğun bakım süreçleri de gayet iyi geçti. Şimdi serviste; umarım inşallah önümüzdeki hafta da taburcu etmeyi planlıyoruz. Burhan'ı solunum cihazından ayırdığımızda ve ilk uyandığında önce Galatasaray’ı sordu. Çünkü o fanatik Galatasaraylı. Hayattan hiçbir zaman kopmadı. Bir an evvel Kahramankazan'a dönmek istiyor ve orayı çok seviyor. Oraya dönüp tekrardan çalışmak istiyor" diye konuştu.

"ANCAK 4'TE BİRİ ORGAN BAĞIŞINI KABUL EDİYOR"

Organ naklinin Türkiye'de ve dünyada son dönemde organ yetersizliği olan hastalar için tek çare ve son çare olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kervan, "Ülkemizde ne yazık ki ailelerin, organ bağışı konusundaki kabulleri yeterince yüksek seviyede değil. Bugün beyin ölümü tespiti yaptığımız ailelerin ancak 4'te biri organ bağışını kabul ediyorlar. Umarız önümüzdeki yıllarda bu konuda farkındalıklar artar. Çünkü bir gün hepimizin buna ihtiyacı olabilir. Burhan 2 yıl öncesine kadar sağlıklıydı. Ama hastalıkların ne zaman bizleri bulacağı belli olmaz. Bizlerin de bir ihtiyacı olabilir. Yakınlarımızın ihtiyacı olabilir. Lütfen bu konuda bütün ülkedeki herkese organ bağışını; evinde çocukları, aileleri ile konuşabilme çağrısında bulunuyorum. Çünkü bir gün başımıza bir şey geldiğinde, bu konuda karar vermek zorunda kaldığımızda yakınlarımızın bu konudaki fikrini bilirsek karar verme konusu da çok daha kolay olur" ifadelerini kullandı.