Hindistan'da sokağa çıkma yasağı insani trajediye dönüştü

Hindistan'da koronavirüsle mücadele için verilen sokağa çıkma yasağı kararı 100 milyon göçmen işçinin köylerine dönmeye çalışmasıyla trajediye dönüştü.

BBC Türkçe'deki habere göre; Ülkede tüm seferler durdurulduğu için köyüne yürüyerek dönmesi gerekecekti. Meena, "Gece gündüz yürüdüm. Başka seçeneğim yoktu. Çok az param vardı, yiyeceğimse hemen hemen yoktu" diye konuştu çatallaşan sesiyle.

Ancak yalnız değildi. Hindistan'ın her yerinden milyonlarca göçmen işçi şehirlerden kaçıp köylerdeki evlerine gidiyor. Büyükşehir ekonomisinin belkemiği olan o kayıt dışı işçiler konut inşa ediyor, yemek pişiriyor, eve yemek servisi yapıyor, salonlarda saç kesiyor, otomotiv üretimi yapıyor veya gazete dağıtıyor.

Köylerindeki fakirlikten kaçan yaklaşık 100 milyon kişi kenar mahallelerdeki bakımsız pis evlerde yaşayıp daha iyi, daha yüksek hayat standartları peşinde.

Geçen haftaki sokağa çıkma yasağı onları bir gecede mülteci konumuna soktu. İşyerleri kapatıldı ve ödemelerini yapan çoğu işçi ve müteahhitler kayıplara karıştı.

Kadın, erkek, çocuk, geçen hafta birlikte başladılar yolculuklarına. Çok az eşya aldılar yanlarına; genellikle su, yiyecek ve kıyafet. Genç erkekler yırtık çantalarını, çocuklar yürüyemeyecek kadar yorulduklarında ebeveynleri omuzlarında onları taşıdı.

Güneşin ve yıldızların altında beraber yürüdüler. Pek çoğu paralarının bittiğini ve açlıktan öleceklerinden korktuklarını söyledi. The Indian Express gazetesi "Hindistan eve dönüyor" diye başlık attı.

Bu ilginç toplu göç, 1947'de gerçekleşen kanlı bölünme (Hindistan ve Pakistan'ın ayrılması) sırasında mültecilerin kaçışını hatırlatıyor.

Milyonlarca bakımsız ve yorgun mülteci Pakistan'ın doğu ve batısına göç etmiş, 15 milyon insan yerinden olmuştu.

Bu kez ise yüz binlerce göçmen işçi çaresizce kendi ülkelerinde evlerine dönmeye çalışıyor. Açlık ve yorgunlukla mücadele ederken, kolektif bir iradeye bağlıymışçasına, ait oldukları yerlere bir şekilde dönmeye çalışıyorlar. Köydeki evlerinin yiyecek ve ailenin verdiği rahatlık anlamına geldiğini söylüyorlar.

Açıkça bu salgını durdurmak için alınan sokağa çıkma yasağı kararı bir insani krize dönüşüyor. Mülteciler arasında 90 yaşında bir kadın vardı, Kajodi adında. Ailesi Delhi'nin dışındaki banliyöde trafik ışıklarında duran araçlara ucuz oyuncak satıyor.

Kajodi 100 kilometre uzaktaki Racestan'a ailesiyle birlikte yürüyordu. Bisküvi yiyip, geleneksel Hint sigarası içiyorlardı, elde sarılanlardan, açlığı gidermek için. Gazeteci Salik Ahmet onunla tanıştığında Kajodi bir çubuğa yaslanmış üç saattir yürüyordu.

Şehirden utanç verici kaçış bile onu gururundan alıkoymadı. Salik Ahmed'in dediğine göre "Ulaşım mümkün olsa Kajodi bir bilet alıp hemen eve gideceğini" söyledi.

Yoldaki yolcular arasında, 700 kilometre yol gidecek olan 5 yaşındaki bir çocuk da var. İnşaat işçisi babasıyla Delhi'den yola koyulmuş, Madya Pradeş eyaletindeki köylerine yürüyorlardı.

'Koronavirüs bizi bulmadan önce yürürken öleceğiz'

Baba, gazeteci Barkha Dutt'a "Güneş battığında durup uyuyacağız" dedi. Başka bir kadın ise kocası ve iki buçuk yaşındaki kızları ile yürüyordu. Çantası yiyecek, kıyafet ve suyla doluydu. "Kalacak bir yerimiz vardı ama yiyecek alacak paramız yoktu" diye konuştu.

Bir de komşu eyalet Uttar Pradeş'e gitmek için 250 kilometre yürüyen 26 yaşındaki otomotiv işçisi Rajneesh vardı. Yolun dört gün süreceğini düşünüyordu. "Koronavirüs bizi bulmadan önce yürürken öleceğiz" demişti Barkha Dutt'a.

Abartmıyordu. Geçen hafta 39 yaşında bir adam, Delhi'den Madhya Pradeş'e 300 kilometrelik yolu yürürken göğüs ağrısı ve bitkinlik nedeniyle ölmüştü. Gujarat'ta 62 yaşında bir adam ise hastaneden yürüyerek dönerken evinin önünde yere yığılıp öldü. Dört mülteci de Gucerat'tan Racastan'a giderken karanlık bir otoyolda bir traktör tarafından ezildiler.

Kriz ağırlaştıkça, eyalet hükümetleri ulaşım aracı, barınak ve yiyecek ayarlamaya çabaladılar. Fakat onları köylerine götürmeye çalışmak kısa sürede bir kâbusa dönüştü. Delhi'deki terminale otobüsler yanaşırken yüz binlerce işçi binebilmek için mücadele halindeydi.

Delhi Eyalet Başbakanı Arving Kejriwal işçilere başkenti terk etmemeleri için yalvardı. "Oldukları yerde kalmalarını, büyük kalabalıklarda koronavirüse karşı risk altında olduklarını", devletin kiralarını ödeyeceğini ve 568 yemek dağıtım merkezi açacağını söyledi onlara.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, "Hayatlarında zorluklara yol açan sokağa çıkma yasağı" için özür diledi ve "bu savaşı kazanmak için sıkı önlemler gerekliydi" dedi.