DİAYDER iddianamesi kabul edildi: İlk duruşma 18 Şubat'ta
İBB personelinin de aralarında bulunduğu DİAYDER iddianamesi kabul edildi. 10’u tutuklu 23 sanık İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacak. İlk duruşma 18 Şubat ve 21 Şubat’ta görülecek.
İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde (İBB) terör örgütleriyle iltisaklı personel olduğu yönünde ihbarlar üzerine konunun soruşturulması için "özel teftiş" başlatıldığını duyurmuştu. Kabul edilen iddianamedeki şüpheliler arasında bir de İBB personeli bulunuyor.
3,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemi
Terör Örgütü PKK/ KCK'nın amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttükleri iddia edilen Din Âlimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üyesi 23 şüpheli hakkındaki soruşturma geçtiğimiz günlerde tamamlanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüphelilerin "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlarından 3,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisleri istendi.
Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İBB çalışanlarına yönelik başlatılan teftişle gündeme gelmişti.
İşte iddianamedeki suçlamalar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 335 sayfalık iddianamede, Şirinevler'de faaliyet gösteren DİAYDER isimli derneğin KCK sistematiği doğrultusunda kurularak faaliyet yürüttüğü kaydedildi. İllegal olarak açılan denetimsiz mescitlerde siyasi içerikli verilen vaaz ve hutbeler verildiği, legal bir çatı altında örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttükleri hususunda somut deliller elde edildiği belirtildi.
İddianamedeki şüpheliler arasından bulunan tutuklu sanıklar Mehmet İnan, Aydın Ayhan ve tutuksuz sanık Fahrettin Ürgün'ün İBB personeli olduğu öğrenildi.
İddianamede, 2013 yılında terörist başı Abdullah Öcalan'ın kendisini ziyarete gelen BDP heyeti aracılığıyla mesaj vererek Diyarbakır'da Demokratik İslam Kongresi çağrısı yaptığı ve "Çare elbette resmi diyanet İslam'ı değildir" diyerek alternatif bir dini yapılanma çağrısında bulunduğu"na iddianamede yer verildi. KCK Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesinin diyanet harici alternatif bir dini yapılanmaya gidilmesi yönündeki açıklamalarının DİAYDER tarafından karşılık bulduğu, özellikle de dernek içerisinde faaliyet gösteren ve mele olarak adlandırılan gayri resmi din adamları aracılığıyla örgüt tarafından yapılan açıklamalar hayata geçirilmeye başlandığı anlatıldı. Dernek adı altında sivil toplum kuruluşu olarak yasal görünümlü faaliyetlerine devam eden bazı DİAYDER yönetici ve üyelerinin, "din motifli yaklaşımlarla örgüt sempatizanı kitlenin örgüte bağlılıklarını arttırmak ve örgütün kent merkezlerinde ihtiyaç duyduğu sempatizan kitle oluşturmaya çalıştıkları, sonrasında ise örgütün din karşıtı ideolojisinin kitleye empoze ettikleri"nin anlaşıldığı da iddianamede yer buldu.
DİYADER referansı ile İBB’ye alındı
İddianamede, DİAYDER'in referansı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne işe alındığı öne sürülen örgüt üyesi ve sempatizanların maaşlarının bir kısmını derneğe verdiklerinin tanık ve iletişimin dinlenmesine ilişkin tespitlerden anlaşıldığı belirtildi.
Yine İBB tarafından derneğe verilen market yardım kartlarının örgüt sempatizanları tarafından değer ailelerine dağıtıldığının iletişimin dinlenmesine ilişkin tespitlerden anlaşıldığı da iddianamede yer aldı. İddianamede, Ramazan ayı nedeniyle İBB tarafından DİAYDER'e verilen alışveriş kartlarınının dernek başkanı şüpheli Ekrem Baran tarafından dağıtılması maksadıyla Avrupa ve Anadolu yakasında ikamet eden dernek üyesi melelere verilmesi hususunun yer aldığı, söz konusu kartların dağıtılacağı şahıslar arasında "değer ailelerinin" de bulunduğu anlatıldı. İddianamede, PKK/KCK silahlı terör örgütünün "değer ailesi" kavramına çok önem verdiği, örgütün kırsal alanında faaliyet yürütmekte iken ölen örgüt mensupları ile faaliyet yürütmeye devam eden örgüt mensuplarının ailelerinin örgüte olan bağlılıklarının azalmaması amacıyla yapı içerisinde sürekli olarak desteklenmesi, ziyaret edilmesi ve bu hali ile silahlı kanadın temelini oluşturan örgüt mensuplarının aile yapısı itibariyle de bağların örgütsel anlamda diri tutulmasının amaçlandığı kaydedildi.
İddianame ağır ceza mahkemesine gönderildi
Şüphelilerin tapelerinin yer aldığı iddianamede, DİAYDER başkanı olan şüpheli Ekrem Baran'ın dijital materyalinde yapılan örgütsel irtibat ve iltisakını ortaya koyacak bir çok tespitin yer aldığı, geçmiş dönemlerde örgüt mensuplarının cenaze törenlerine katıldığına ilişkin görsellerin bulunduğu, sürekli olarak örgüt haber kanallarını takip ettiği öne sürüldü.
Şüpheli Mehmet İnan'ın da DİYADER irtibatıyla İBB'de gassal olarak görev yaptığı, dernek başkanı Ekrem Baran ve dernek saymanı şüpheli Rıza Oğur arasında yapılan görüşmede aldığı maaş üzerinden derneğe düzenli olarak para yardımında bulunduğunu söylediği belirtildi.
2012-2103 yıllarında DİAYDER'e üye olduğunu belirten şüpheli Hasan Karahan ise DİAYDER yöneticilerinin İBB'ye gassal olarak kendi yakınlarını almaları nedeniyle usulsüzlük yaptıklarını düşünerek istifa ettiğini söylediği iddianamede yer aldı. İddianamede, Ekrem Baran'ın tutuklu bulunduğu 23 şüphelinin "Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlarından 3,5'er yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.