Bakan Soylu'dan 'kayyum' açıklaması!.. 'Demokrasiyi istismar etmekteler'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 3 belediye başkanının görevden alınmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bakan Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde yapılan "Ankara Göç Değerlendirme Toplantısı" girişinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Soylu üç büyükşehir belediyesinde yapılan değişiklik ve buna yönelik eleştiriler hakkında açıklamalarda bulundu.
Bakan Soylu'nun konuyla ilgili açıklamaları şöyle...
"Devlet işliyor, hukuk işliyor, demokrasi işliyor ve süreç işliyor. Terörle demokrasi arasına bir meşru kanal açmaya çalışanlar sorumsuzluk işlemektedirler."
"Türkiye, belediyeler üzerinden özellikle terörün merkezi haline getirilmeye çalışıldı. Buna kurallar, anayasa, belediye kanunları bir cevap verdi, 'Bir daha bunu tekrarlamayın' dedi. Fakat hem demokrasiye hem hukuka halel getirmek isteyenler, kelimenin tam anlamıyla devlete kafa tutmaktadırlar. Demokrasiyi istismar etmektedirler, milletin helal oylarına, temiz oylarına leke sürmektedirler."
"Bunu başka türlü yorumlamak hem yaşadıklarımıza kör ve sağır olmak demektir hem de dünyada yaşananlara sağır olmak demektir. Büyük ve iri laflar söyleyenlere şunu söylemek gerekir. Demokrasiyi ve seçilmişliği terörün muafiyet alanına sokmak isteyenler, elbette ki büyük bir hata işlemektedir. Sandık ve seçilmişlik, demokrasinin en temel ilkesidir. Avrupa'nın hiçbir ülkesinde, dünyanın demokratik, gelişmiş hiçbir ülkesinde bugüne kadar gördüğümüz gibi, bunu eleştirenler de bal gibi biliyor ki son iki yılda İspanya'da, Belçika'da, başka ülkelerde yaşananlara, Avrupa'daki ve Batı'daki ülkelerin terörle ilişkileri olduğu için sessiz kalmaları esas itibarıyla burada bu meseleleri Türkiye gündemine taşımak isteyenlere de bir cevap olur diye sanıyorum. Ama her şeyi istedikleri gibi yorumlamaya çalışanlar buna devam edecektir. Bizim teröre müsamaha göstermemizi bekleyenler yanılırlar. Terörü ve terörizmi özellikle halkın helal oylarıyla belediyelerde merkez haline getirmeye çalışanlara da devletin, kuralların, hukukun ve Anayasa'nın sessiz kalmasını beklemek son derece yanlıştır."