İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Nusaybin'de gençlerle bir araya geldi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'yi terörden arındırdıklarını belirterek, "Beni terörle mücadelede en çok motive eden şey gençlerimiz ve çocuklarımızdır. Onların hedefleriyle buluşmasını istiyoruz." dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Nusaybin'de gençlerle bir araya geldi

Bakan Soylu Mardin'deki temasları kapsamında AK Parti Mardin Gençlik Kolları Başkanlığınca Nusaybin ilçesinde düzenlenen "Mahalle Bizim Gençlik Bizim Programı"na katıldı.
Soylu, Mitanni Kültür Merkezindeki programda bir araya geldiği gençlere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ve sevgisini iletti.

Gençlerin seslendirdiği "Suzan Suzi" ve "Merdo" adlı türkülere eşlik eden Soylu, burada yaptığı konuşmada, ilçede bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 

Soylu, Mardin'in kadim ve güçlü bir medeniyete sahip olduğunu belirterek, "Çanakkale de esas itibarıyla geleceğin birliğini oluşturur. Yani bir ülkeyi işgal etmeye çalışanlara karşı o ülkenin bütün unsurlarının nasıl bir arada olduğunu gösteren bir anlayışı oluşturur. Biri doğuda biri batıda, birbirini tamamlıyor." diye konuştu.

"Adaletten ayrılmayan bir anlayışın içerisindeyiz"

Soylu, "Kıymetli bir ecdadın torunlarıyız. Bunu hiç unutmayın. Bugün Allah'a hamdolsun özgür, hür ve bağımsız bir şekilde yaşıyoruz. Ovasından dağına, ırmağından ağacına kadar herkesin imrendiği bir coğrafyada yaşıyoruz. Etrafımızdaki bütün coğrafyaların gözünü diktiği, 'Acaba bunlar ne yapıyorlar?' diye sordukları bir toprak parçasında yaşıyoruz. 600 yıl egemenlik kurduğumuz dünyada zulüm etmeyen, hükmederken adaletten ayrılmayan bir anlayışın içerisindeyiz." dedi.

Bakan Soylu, Kovid-19 ile mücadele sürecinde yapılan çalışmalara da değindi. Salgınla mücadelenin sürdüğünü vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:

"Dünyanın en zengin ülkeleri olarak nitelendirdiğimiz Avrupa ülkeleri yaşlıları ölüme terk ettiler. Çalışırken sosyal güvenlik sistemlerine para ödeyen ve şu anda yaşlanan insanlarına bakamadılar. Biz ne yaptık? Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu sistemle muhtarlarımızdan sivil toplum kuruluşlarına, polisimizden askerimize, jandarmamıza, validen kaymakama, belediye başkanından imama ve insanlarımıza kadar yaşlımızın, büyüğümüzün neye ihtiyacı varsa evine ulaştırmaya çalıştık.

Onu yalnız bırakmadık. Bu büyük bir emanettir. Bizden sonra bu ülkeyi sizler yöneteceksiniz. Biz faniyiz ama bahsettiklerimin hepsi bu topraklarda baki kalacak."

"Medeniyetimize güveniyoruz"

Soylu, birlik ve beraberliğin önemine değinerek, şöyle dedi:

"Eğer birlik içerisinde olursak Allah insanı mükafatlandırır. Millet de insanı mükafatlandırır. Bizi istikrarsızlaştırmaya çalışan, bizi kendi içimizde zayıflatmaya çalışanın hedefi bizi o medeniyetlerin gerisinde bırakmaktır. Bize bir bayrak verildi, biz bu bayrağı taşımalı, ileriye götürmeliyiz. Ve bizden sonra da o bayrağı daha fazla ileriye götürmeliler. Çünkü biz medeniyetimize güveniyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Dünya 5'ten büyüktür.' derken aslında onların oluşturmaya çalıştığı o zihniyetin ne kadar yanlış olduğunu, bizim ona teslim olmayacağımızı, esas itibarıyla bu düzeni ancak bizim doğrularımızın, anlayışımızın sarsacağını söylemeye çalışıyor."

"İyilik medeniyetinin çocuklarıyız"

Ülkelerin ve milletlerin ayakta durmasının kolay olmadığına işaret eden Soylu, şunları kaydetti:
"Anadolu medeniyetinin, bu toprakların öyle güçlü temelleri var ki; o güçlü temeller üzerine yıllar boyu fırtınaya, kara, birçok savaşlara birçok zorluklara, yoksulluklara bazen büyük zenginliklere sahne olmuş. Kendi medeniyetimize güveniyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir coğrafyada kimseyi sömürmedik. Hakkaniyetin insanlarıyız. Biz bir taş koyacağız, siz bir taş koyacaksınız, sizden sonrakiler taş koyacaklar ve mükemmel bir duvarı hep beraber oluşturmuş olacağız. Arakan Müslümanlarının kaldığı durumu gördük. 20 metrekarelik bir yerden 35 kafa uzanıyordu. Bunların önemli bir bölümü çocuk. Topraklarına uzaklar, vatanlarına hasretler. Bir kampın içerisinde 1 milyon 100 kişi. Orada kim var biliyor musunuz? Devletimizin kurumu TİKA, Kızılay, AFAD, İHH, Diyanet, Deniz Feneri. Kendi topraklarından itilmiş bu insanlara kol kanat geriyorlar. Bizim medeniyetimizin en önemli kelimelerinden birisi eminliktir. Orada o insanlara emin olarak bakıyorlar. Sadece etrafımızdaki komşulara değil, dünyaya da bu eminliği verdik. Biz iyilik medeniyetinin çocuklarıyız. Bu ülkenin attığı her adımda bunu görüyoruz."

Soylu, artık ülkenin büyük imkanlara sahip olduğunu dile getirerek, "Siz iddialı yetişiyorsunuz. Bizim belki de en temel güçlerimizden biri bu. Sizleri görünce bütün yorgunluğumuz gidiyor, söyleyeceklerimiz artıyor. Allah eksikliğinizi vermesin. Cenab-ı Allah da bizi sizlere karşı mahcup etmesin." ifadelerini kullandı.

"Türkiye’yi terörden arındırdık"

Soylu gençlerin yönelttiği soruları da yanıtladı.

Bir şehidin kız kardeşinin, "Yurdun iç güvenliğini korumak, kamu düzenini sağlamak için gösterdiğiniz çaba takdire şayan. Bu icraatları yerine getirirken en çok ne sizi motive ediyor?" sorusu üzerine Soylu, şöyle konuştu:

"Birincisi dün Diyarbakır annelerinde 34. buluşma oldu. Türkiye'yi terörden arındırdık. Beni terörle mücadelede en çok motive eden şey gençlerimiz ve çocuklarımızdır. Onların hedefleriyle buluşmasını istiyoruz. Vali olmalarını, bakan olmalarını istiyoruz. Çok büyük zenginlikleri var ülkemizin. Bu zenginliklerini devam ettiren bir ülke var. Terörden arındırdığın zaman, terör örgütünü devreden çıkardığın zaman her şey değişiyor. Devletin yapması gereken terör örgütüyle milletin arasını ayırmak. Allah'a hamd olsun Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu strateji akıl, tecrübe, bilgi birikim, bütün bunlarla birlikte bizim geldiğimiz nokta tam da burası. Terör örgütüyle millet uğraşmaz, terör örgütüyle devlet uğraşır. Devlet milletinin huzuru için emrindedir. Ve beni motive eden devletin asli fonksiyonuna kavuşmasıdır. Devlet, vatandaşına vicdanlıdır, devlet vatandaşına hürmetlidir, merhametlidir ve koruyucusudur. Beni motive eden, çok fazla gayret etmemi sağlayan şöyle bir duygu var, biz ne yapabileceksek Tayyip Erdoğan ile yapabileceğiz. O varken bu mücadeleden galip gelebiliriz, ülkemizi zenginleştirebiliriz, ülkemizin her tarafına eşit hakkaniyetli, adil bir standart getirebiliriz. O varken vicdanlı bir devletin tüm temellerini ortaya koyabiliriz. O varken gençlerimize daha iyi bir gelecek ortaya koyabiliriz."

"Batı'nın bu anlayışıyla göç meselesi çözülmez"

Bir gencin "Ülkemizin siyasi, sosyal veya akademik anlamda göç alma-verme durumu nedir?" sorusunu Soylu şöyle yanıtladı:

"Dünyada adalete, suya, eğitime, gıdaya, sağlığa erişim konularında Afrika'dan Orta Asya'ya kadar ve dünyanın başka kıtalarında çok ciddi engel var. Dünyanın birçok yerinde savaşlardan ve iç çatışmalardan kaynaklanan zorunlu göç, diğer yandan ekonomik nedenlerden kaynaklanan bir göç başladı. 5 milyon 300 bin yabancı var bu ülkede. Bunun 4 milyonu sığınmacı, 3,7 milyonu Suriyeli kardeşimiz. 300 bini çeşitli uyruklardan kendi bölgelerinde bu tip bir çatışma olduğu için buraya gelmiş insanlar. 1 milyon 300 bini de ikametli çalışıyor. Batı'nın bu anlayışıyla göç meselesi çözülmez. 21. asır göçün bütün ülkeler üzerinde en etkin olarak sürdüğü bir asır olacak. Afganistan'a yardım göndereceğiz. İlk treni çıkarıyoruz. İlk önce 700 ton. İnşallah önümüzdeki hafta içi çıkacak. Sağlık, gıda, giyim, ecza var. Ülkelerine geri dönmeleri için orayı huzurlu yapmaya çalışıyoruz. Geri gönderme mekanizmalarımızı çalıştırıyoruz. Son 5 yılda 300 bin kişiyi kendi ülkelerine uçaklarla geri gönderdik. Türkiye'de kaçak, düzensiz göçmenleri bulduk. Kendi ülkelerine onlarla anlaşarak geri gönderdik. Kaynağında da yardım ediyoruz."

Sağlıkçılara yönelik şiddet

Gençlerin "Sağlık çalışanlarına yapılan şiddetle alakalı herhangi bir ek tedbir veya hukuki düzenleme planınız var mı?" sorusu üzerine Soylu, şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını bildirdi.

Soylu şöyle konuştu:

"Sadece sağlık çalışanları değil, kadına şiddette de, sağlık çalışanına şiddette de tüm canlılara şiddette de bir tavrımız söz konusu. Kadına şiddette çok önemli adımlar attık. Elektronik kelepçe, KADES programı dahil. Daha dün bir kadın kendisine şiddet uygulamaya çalışan birisi varken KADES butonuna basıyor, 4 dakika içerisinde polis geliyor ve onu kurtarıyor. Bütün bunlarla ilgili Türkiye'nin her tarafına aile içi ve kadına şiddeti önleme büroları kurmak dahil, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı hepsi çaba sarf ediyor. Sağlık Bakanlığımız ile yeni bir model üzerinde çalışıyoruz. Büyük bir fedakarlıkla gayret gösteren sağlıkçılarımıza, bu şiddeti ortaya koyanlara hem cezai müeyyide hem de anında müdahale... Mesela hastanelerimize özellikle acil bölümlerine ek güvenlik görevlisi koyduk ve önemli bir bölümü azaldı. Yani şiddette bir azalma söz konusu ama bu bizim için yeterli değil. Bizim için bir sayısı bile ayıptır, kabul edilemez. Bir sayısı bile bu kadar emeği ortaya koyanlara zulümdür."

Soylu, bu konuda hem cezai müeyyide hem de alınacak tedbirlerle ilgili adımlar atılacağını, alınan tedbirlerin de takviye edileceğini belirtti.

Programa, AK Parti Mardin Milletvekili Cengiz Demirkaya ve AK Parti Mardin İl Başkanı Faruk Kılıç da katıldı.

Daha sonra esnafı ziyaret ederek ikram edilen kahveyi içen Soylu, vatandaşlarla görüştü.