İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan Nişantaşı olayına sert tepki!
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Nişantaş’ında yaşanan olaya ilişkin, “Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmış olanlara bırakmayacağız” dedi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya hesabından Kanada'da 4 Müslüman'ın öldürülmesi ve İstanbul Nişantaşı'nda yaşanan olaya ilişkin açıklama yaptı. Irkçılığın en büyük hastalık olduğunu vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
“Kanada'da İslam karşıtlığı yüzünden Müslüman kardeşlerimizi hayattan koparan faşist saldırıya üzülürken, yanı başımızda Nişantaşı'ında aynı saiklerle başörtülü bir kardeşimize saldırılıyor.
Bu barbarlığı kabul etmemiz mümkün değildir. Irkçılık en büyük hastalıktır..Bu barbarlığı kabul etmemiz mümkün değildir. Bu barbarlığı telin ediyorum. Ülkemizde ne yazık ki yıllar yılı birileri topluma yersiz korkular zerk ettiler. Kirli ve hastalıklı ruh hallerini ideoloji diye pazarladılar.
Dini değerleri benimseyen geniş toplum kesimlerini ötekileştirerek toplumsal huzuru bozdular. İşte onlar bugün Nişantaşı'nda yaşanan şiddetin ortağıdır. Bir de buradan şunu sormak istiyorum. Bu şiddete maruz kalan kişi başörtülü olduğu için mi bazı 'insan hakları' savunucuları, 'kadın hakları' aktivistleri seslerini çıkarmıyorlar?
Nedir bu onaylayıcı sessizliğin sırrı? İnsan, eşrefi mahlukattır. Kişi kendisi için istediğini diğeri için istemedikçe gerçek huzur ve güven ortamının oluşması mümkün değildir. Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmış olanlara bırakmayacağız. Huzur için, güven için, istikrar için, istikbalimiz için daha çok çalışacağız."
Nişantaşı'nda ne olmuştu?
İstanbul Nişantaşı'nda bir arkadaşı ile parkta oturan başörtülü araştırma görevlisi Neşe Nur Akkaya, Eray Çakın'ın saldırısına uğradı. Darp raporu alan Akkaya, Çakın'dan şikayetçi oldu. Kısa sürede gözaltına alınan şüpheli, suçunu itiraf etti.
İddiaya göre, Eray Çakın, Akkaya'yı bakışlarıyla rahatsız etti. Ardından Akkaya'nın başörtüsünü kastederek "Burada ne işiniz var, siz ve sizin gibileri istemiyoruz" dedi.
Akkaya'nın "rahatsız oluyorsan sen gidip başka bir yerde oturabilirsin" cevabı üzerine sinirlenen Eray Çakın, elindeki şişeyle Akkaya'nın kafasına defalarca vurdu.