İmamoğlu’nun avukatlarından HSK'ye dilekçe: Hakim Hüseyin Zengin'in ifadesine başvurun
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatları, Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) başvuru yaparak İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davaya bakan hakimin başka bir ilde görevlendirilmesine ilişkin iddiaların araştırılmasını talep etti.
CHP PM üyesi avukat Gökhan Günaydın ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatları; İmamoğlu hakkındaki yargılama devam ederken hakim Hüseyin Zengin’in Samsun’a atanması ve yerine hakim Mehdi Komşul’un görevlendirilmesinin ardından İmamoğlu hakkında hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmesi ile ilgili Hakimler ve Savcılar Kurulu’na başvurdu.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Daire Başkanlığı’na yapılan başvuruda, şu değerlendirmeler yapıldı:
“Bilindiği üzere, müvekkilimiz Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2021/418 E numarası ile yürütülmekte olan yargılama sürecinde, 01/06/2022 tarihinde görülen 5. celse sonrasında savunma avukatları olarak tevsii tahkikat taleplerimizi yerinde görüp erteleme kararı vererek yeni bir duruşma günü belirleyen mahkeme hakimi Hüseyin Zengin, Samsun’a atanmış ve yerine Mehdi Komşul görevlendirilmiştir.Atanan yeni hâkim ile sürdürülen ve kanımızca adil yargılama ilkelerinin ihlal edildiği kovuşturma süreci sonunda, 9. celsede verilen kararla müvekkilimize yönelik 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasaklılık cezası verilmiştir. Sözü edilen atamalar ile doğal hâkim ilkesinin ihlal edildiğine yönelik haklı kaygılar, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olmuştur.”
CHP PM üyesi avukat Günaydın, İmamoğlu’nun avukatları ile birlikte HSK önünde açıklama yaptı. Günaydın, şunları söyledi:
8 YIL BOYUNCA İSTANBUL’DA ÇALIŞMA HAKKI VARKEN SAMSUN’A TAYİN EDİLMİŞTİR
14 Aralık 2022 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yargılanmakta Anadolu 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verildi. Ancak bu duruşmalar sırasında hem doğal hâkim ilkesine hem de adil yargılanma ilkesine aykırı iş ve işlemler yapıldı. Beşinci celseden sonra duruşma hâkimi Hüseyin Zengin, daha İstanbul’a yeni gelmişken ve nakil yönetmeliği uyarınca 8 yıl boyunca İstanbul’da çalışma hakkı varken Samsun’a tayin edilmiştir.
HSK’NİN BİRİNCİ DAİRESİ BU KONUYA BAKMAKLA GÖREVLİ
Şimdi Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) kamuoyunun bu konudaki ciddi kaygılarını giderecek açıklama yapması gerekmektedir. Hüseyin Zengin hangi amaçla ve neden duruşma sırasında duruşmadan alınarak başka bir yere tayin edilmiştir? Bildiğiniz gibi HSK’nin Birinci Dairesi bu konuya bakmakla görevli. Ancak Birinci Daire’ye ucu açık bir keyfi takdir yetkisi atanmış, verilmiş değildir. Hâkim ve savcılara yönelik nakil yönetmeliği bunların koşullarını belirlemiştir.
HÜSEYİN ZENGİN’İN BİR ATAMA TALEBİNİN OLMADIĞINI BİLİYORUZ
Örneğin resen atanamazlar. Süreleri dolmadan gönderilemezler. Bir atama talebinin olup olmadığına bakılır. Hüseyin Zengin’in bir atama talebinin olmadığını biliyoruz. Başarısızlığı ve görev gereklerine uyumsuzluğu belgelerle tespit edilmiş midir? Bulunduğu yerde kendi kusuru olmaksızın herhangi bir nedenle hakimliğin gerektirdiği onur ve tarafsızlık içinde görev yapamayacağı veya bulunduğu yerde kalmasının mesleğin nüfuz ve itibarını sarsacağına yönelik bir tespit var mıdır? İşlerin çokluğuna ve çeşidine göre gereken sürat ve başarıyı gösteremediğine yönelik bir soruşturma ya da belgeleme var mıdır? Hakkında bir yer değiştirme cezası var mıdır? Atamaya gerekçe gösterilecek bir mazeret, sağlık durumu, eş durumu, öğrenim durumu var mıdır? Bir doğal afet söz konusu mudur? Veya kadrosunun, mahkemesinin kaldırılması gibi bir durum var mıdır?
ZENGİN DURUŞMALAR SÜRERKEN NEDEN, HANGİ AMAÇLA VE HANGİ GEREKÇEYLE SAMSUN’A NAKLEDİLMİŞTİR
Biz bunlara ilişkin kamuoyundan öğrendiğimiz kadarıyla herhangi bir varit, geçerli bir durumun olmadığını biliyoruz. O halde Hüseyin Zengin duruşmalar sürerken neden, hangi amaçla ve hangi gerekçeyle Samsun’a nakledilmiştir? Birinci dilekçede birinci talebimiz budur. İkinci talep ise şudur. Hüseyin Zengin Samsun’a tayin edildikten sonra gerek çevresine gerek kendisini arayan basın mensuplarına verdiği beyanatlarda kendisine İstanbul’da Anadolu Adliyesi’nde baskı yapıldığını, bu duruşmada cezalandırma çıkması halinde ağır ceza hakimliğine terfi ettirileceğini, eğer ceza vermezse tam tersine naklinin çıkacağını, bir başsavcının kendisine gelerek bölge adliye mahkemesinde ayarlandığını dolayısıyla karar vermesinde bir sıkıntı doğmayacağını söylediğini ifade etmektedir.
GAZETECİLER BARIŞ TERKOĞLU VE MURAT AĞIREL’İN İFADELERİNE DE LÜTFEN BAŞVURUNUZ
Biz bunları gazeteciler Barış Terkoğlu ve Murat Ağırel defalarca yazdılar. Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca HSK, ihbar ve şikayetler üzerine bir soruşturma ve inceleme açma durumundadır. Biz diyoruz ki bu soruşturma ve incelemeyi açınız. Eğer hâkim Hüseyin Zengin’e baskı yapan başsavcı varsa, eğer İstinaf Mahkemesi ayarlanmışsa burada baş harfleri verilen kişileri bulunuz ve bunların hakkında bir soruşturma yürütünüz. Soruşturmayı yaparken de Hüseyin Zengin’in ifadesine başvurunuz. Hüseyin Zengin neler söylüyor gazetecilere acaba bunları HSK soruşturmasında tekrar edecek mi? Bu da yetmez gazeteciler Barış Terkoğlu ve Murat Ağırel’in ifadelerine de lütfen başvurunuz.
İMAMOĞLU’NUN AVUKATLARI OLARAK DİLEKÇE VEREREK HSK’Yİ GÖREVİNİ YAPMAYA DAVET EDİYORUZ
Biz bugün HSK’yi göreve davet etmek için buradayız. HSK’nin aslında kamuoyuna yansıyan bu iddiaları resen araştırma ve soruşturma yükümlülüğü vardı. Bugüne kadar yapmadı. Biz şimdi HSK’ye Ekrem İmamoğlu’nun avukatları olarak dilekçe vererek HSK’yi görevini yapmaya davet ediyoruz. Türk yargısının bağımsız olacağına, kanunlara ve vicdani kanaatlere göre hüküm vereceğine ilişkin inancımızı korumak istiyoruz. Bu nedenle bugün dilekçemizi HSK’ye sunacağız."
"BİZ SADECE ADALET BEKLİYORUZ"
HSK’den başvuru üzerine nasıl bir sonuç beklediklerine ilişkin yöneltilen soruya Günaydın, “Ordu davasında Ekrem İmamoğlu’na Ordu Valisine hakaret ettiği gerekçesiyle bir ceza almıştı. Hapis cezası İstinaftan onandı. Şu anda Yargıtay’da arşivde. Üzerinden tam 22 ay geçti. Normali bir yıl İstinaf bir yıl temyiz olmak üzere 2 yıl ortalama ile bu kararlar incelenir. Biz şimdi bu kararın hızla kesinleştirileceğine yönelik duyumlar alıyoruz. Nitekim HSK Başkanı açıklama yapıyor, ‘Şu tarihte kesinleşirse aday olabilir, aday olamaz’ şeklinde. Oysa yine biliyoruz ki hem doğal hâkim ilkesinin çiğnenmesi hem de duruşmaların ve dava süreçlerinin olağanüstü dava yollarının gerekenden fazla hızlandırılması adalete aykırıdır. Biz sadece adalet bekliyoruz. Türk hakimlerine güvenmek istiyoruz” yanıtını verdi.
"ZENGİN’İN BUGÜNKÜ İDDİALARI VARİTKEN REDDİ HÂKİM TALEBİNDE BULUNDULAR, O HALDE NEDEN KONUNUN İNCELENMESİNİ İSTİYORLAR DİYE BİR SÖZ ADALET BAKANI’NDAN GELMEMELİ"
Üç kez reddi hâkim talebinde bulunulduğu iddialarına ilişkin ise Günaydın, “Bu doğru değildir. Hüseyin Zengin hakkında 3’üncü duruşmadan sonra Mart 2022’de bir reddi hâkim talebinde bulunulmuştur. Bunun da sebebi şudur, çünkü kamuoyuna yansımadan bu iddialar bize geldi. Hâkime yönelik bir baskı yapıldığına yönelik. Biz hâkimi de korumak için reddi hâkim talebinde bulunarak bu meselenin değerlendirilmesini istedik. Yoksa hâkimin tutumuna yönelik önemli bir şikâyetimiz o tarih itibariyle söz konusu değildi. 4 ve 5’inci celseyi bitirdikten sonra da görevden alındı. Yine bu kez de Kasım 2022’de reddi hâkim talebinde bulunduk. Her ikisi de adil yargılanma ilkesinin çiğnendiğine yönelik taleplerdi. Hüseyin Zengin’in bugünkü iddiaları varitken reddi hâkim talebinde bulundular, o halde neden konunun incelenmesini istiyorlar diye bir söz Adalet Bakanı’ndan gelmemeli. Çünkü biz reddi hâkim talebinde bulunsak bile bu hâkim diyor ki ‘Bana baskı yaptılar.’ Biraz önce söylediğim iddiaları ortaya koyuyor. Ben Adalet Bakanı’na siyasete girmek yerine HSK’nin Başkanı olarak bu konularda adil yargılanmayı garanti etmek üzere faaliyet bulunmasını tavsiye ederim” diye konuştu.