İngiliz basınında çıkan haberler son 1 yıldır koronavirüs pandemisi ile boğuşan dünyayı alarma geçirdi. Salgından daha ciddi bir tehlikenin kapıda olduğuna dair uyaran uzmanlara göre Rusya'nın bu adımı atmasının kesinlikle önüne geçilmeli.
Uzmanlar, Rusya'nın ölümcül Ebola virüsünü bir proje kapsamında ölümcül bir biyolojik silah olarak kullanacak olmasından endişe duyuyor.
Salisbury Novichok zehirlenmeleriyle bağlantılı olan Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Teşkilatı'nın (FSB) 68240 numaralı biriminin, Toledo kod adı verilmiş programın arkasında olduğu düşünülüyor.
Eski bir İngiliz askeri istihbarat çalışanı, FSB biriminin ölümcül hastalıkları incelemenin ötesine geçip, Toledo programı aracılığıyla hastalığı nasıl silah olarak kullanabileceğini araştırmasından korkuyor.
Hastalıklar yıkıcı salgınlara neden olmuş, organ yetmezliğine ve ciddi iç kanamaya yol açmıştı.
Kar amacı gütmeyen OpenFacto örgütünden müfettişler, Rusya Savunma Bakanlığı'nın 'nadir ve ölümcül' patojenleri inceleyen 48. Merkez Araştırma Enstitüsü adlı gizli bir birimi olduğunu keşfettiklerini söylüyorlar. Enstitü, ölümcül sinir ajanı Novichok'un geliştirilmesine yardımcı olan 33. Merkez Araştırma Enstitüsü ile bağlantılı.
Novichok, 2018'de Salisbury'de eski Rus casusu Sergei Skripal ve kızı Yulia'yı zehirlemek için kullanıldı. Raporlara göre, ABD her iki enstitüyü de 'biyolojik silahlar için araştırma yapma ihtimali nedeniyle' yaptırımlarla vurdu.
48. kurumun, Toledo programının öncülüğünü yapan FSB ünitesi 68240'a veri sağladığı bildiriliyor.
The Mirror'a konuşan bir kaynak şu ifadeleri kullandı: "Hem Rusya hem de Birleşik Krallık'ta Novichok gibi silahlara karşı nasıl savunma yapılacağını öğrenmek için biyolojik ve kimyasal savaşları inceleyen laboratuvarlar var."
Ancak kaynak, Rusya'nın, Novichok da dahil olmak üzere İngiltere sokaklarında bu tür yıkıcı silahları kullanmaya açık olduğunu zaten kanıtladığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Bu, Rusya'nın potansiyel olarak Ebola ve Marburg hakkındaki araştırmalarını hızlandırması ve ölümcüllüğünü bir silah olarak değerlendirmesi anlamına gelebilir."
Marburg virüsü Dünya Sağlık Örgütü tarafından yüzde 88 ölüm oranıyla 'oldukça ölümcül bir hastalık' olarak tanımlanıyor. Söz konusu hastalık 1967 yılında, Almanya'da Marburg ve Frankfurt'ta, Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ta iki büyük salgına yol açtı.
Hastalığın, laboratuvar araştırması için Uganda'dan getirilen Afrika yeşil maymunlarından geldiğine inanılıyor. O zamandan beri Angola, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kenya ve Güney Afrika gibi ülkelerde de salgınlar yaşandı.
Yüzde 50 ölüm oranına sahip ebola nedeniyle hasta hem iç kanama geçirilebiliyor, hem de gözlerden, kulaklardan ve ağızdan ciddi kanamalara maruz kalabiliyor. 2014 ile 2016 yılları arasında yaşanan salgınlarda 11 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.
Aralık ayının başlarında İngiltere Savunma Bakanı, Rusya'nın İngiltere sokaklarında ikinci bir kimyasal silah saldırısıyla binlerce kişiyi öldürebileceğini açıklamıştı.