Altın piyasası hakkında bu hafta üç önemli karar alındığı açıklandı.
1- Hazine ve Maliye Bakanlığı'nca işlenmemiş altın ithalatına getirilecek "kota uygulaması" ile hem söz konusu ithalatın cari açık üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması hem de altın üretimi ve ticareti konusunda ihracatın teşvik edilmesi hedefleniyor.
2- Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı'na göre; altından olan, pırlantalı altından olan, kıymetli metallerle kaplama adi metallerden olan ürünlerin ithalatında yüzde 20 oranında ek mali yükümlülük uygulanacak. Avrupa Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşması imzalanan ülkeler haricindeki ülkelere ithalatında yüzde 20 ek mali yükümlülük uygulanacak.
3- Rafineriler basılı altını asgari 1 gram olarak üretebilecek. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeye göre, rafineriler basılı altını en az 0,5 gram yerine en az 1 gram olarak üretebilecekler.
Altın ve mücevher ithalatında yüzde 20 oranında ek mali uygulanması normal ve gerekli. Bunda sorun yok.
Ancak kota uygulaması ve rafine basım kararları sorun!
Özellikle altın yatırımcısı için kötü haber!
Kota uygulanması nelere sebep olur?
Altın fiyatlarında makas aralığına ve işçiliğe. Dün sabah bunun örneğini gördük. Resmi kur veya internette bin 670 lira olan gram altın, serbest piyasalarda bin 777 liraya yükseldi, günü bin 727 liradan tamamladı.
Hatta ons altının yatay seyretmesine rağmen ve hatta ons altının akşam saatlerinde bin 922 dolara gerilemesine rağmen, altın tüccarları külçe altını dolar bazlı aldığından altın/dolar (usd/kg) paritesinde de ciddi yükseliş gördük. Dün kiloda 3 bin dolar işçilik görüldü.
Karar açıklanmadan önce 62 bin 250 dolar seviyesindeydi. Karar açıklandıktan sonra gram ve külçede yüzde 4 yükseliş yaşandı.
Yani, kota uygulanması ile beraber talep artışı beraberinde gelir. Diğer yandan rafineler tarafında işçilik uygulanır. İşçilik mal demek de kuyumcu esnafının işçilikli maliyeti demek, işçilikli maliyette fiziki altın alanlara yüksek kur demek. İşçilik farkı artık önü alınamaz bir sürece sürüklenir. İçeride istismar ve fırsatçılığa neden olur. Sağlıksız piyasa oluşumunu destekler.
Rafinelerin 1 gram altında gram altın basmayacak olması, beni oldukça şaşırtan bir karar. İlginç, gereksiz ve vatandaşın zararına. Örf, âdet ve geleneklerimizden dolayı altın takısı bizim kültürümüzdür. Bu kararla birlikte kültür de yok olmaya yüz tutuyor. Ekonomik sorunlar, piyasa şartları ve alım gücü ortada. Vatandaş altın kültürünü tüm imkânsızlıklara rağmen sürdürmek istiyor. Herkes gücü yettiği kadar 1 gram, alamayan yarım gram, yarım gram alamayan 0,25 gram almayı tercih ediyor. İmkânı neye yeterse. Vatandaş bütçesine göre altın bulmaktan yana mutluydu.
Şimdi ne olacak?
0,50-0,25 gram yok.
Neden?
Yok işte.
Düğün, nişan, sünnet ve doğum için ne takılacak?
Ya TL ya da dolar.
Peki vatandaşın veya kuyumcunun elinde 0,25-0,50 gramlar ne olacak?
Haliyle piyasada dolaşacak.
Ya da alımı da satışı da yasak olacak!
O zaman ortaya iki ihtimal çıkacak: Ya herkesin elinde kalacak ya da basımı yasak alım satımı serbest olacak.
Peki 0,25-0,50 gramın basımının yasaklanmasının Türkiye ekonomisine katkısı olacak mı?
Tabii ki HAYIR.
Ne düşünüldü, neye göre karar verildi?
Bilinmiyor.
Bu kararlar güncellenir mi?
Mantıken evet, güncellenmesi gerek.
Ama bilmiyoruz.
Sadece izliyoruz!
Sonuç: Yeni dünya düzeni hızla ilerliyor.