Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, görevi devraldıktan sonra baskılanan kur serbest bırakıldı.
Olması gerektiği gibi.
Çarşamba günü dolar/TL kuru 23,47-25,57 liraya yükseldi.
Tabii BİST 100 endeksi de 5 bin 608 puana.
Neydi beklentimiz? Dolar ile borsa beraber yükselir.
Yani, orda da sorun yok.
Sorun, orta vadede!
Yani, maliye ve para politikasının bir an önce açıklanması gerek.
Kuru serbest bırakmak, yabancı yatırımcıyı borsaya çeker.
Kuru serbest bırakmak turist sayısını ve döviz girdisini artırır.
Bunlarda da sorun yok.
Sorun, güven!
Maliye ve para politikasında görüş ayrılıkları olacak mı?
Sık görev değişiklikleri bitecek mi?
Düşük faiz konusunda ısrarcı olunacak mı?
Şimşek, planladığı gibi süreci yönetebilecek mi?
Kur ataklarından sebep enflasyonun artışı nasıl önlenecek?
Bu soruların cevabında çözüm.
28 yılın en yüksek seviyesine yükselen enflasyon, negatif faiz, artan cari açık ve giden sıcak para…
Bunların normale dönmesi için zorlu bir süreç yaşanacak.
Ancak çözüm bence Şimşek’te değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’da.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarında, “Ekonomimiz yeni Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e emanettir. Kendi ekibini kuracak, bir an önce sorunların giderilmesi için çalışacak. Bağımsızlık konusunda bir şüpheniz olmasın. Ben lider olarak sürecin takipçisiyim ancak tam yetkilidir. Yeni bir sayfa açıyoruz. Eskiyi unutalım” diye açıklamalarda bulunup güvence verirse, başarılmayacak bir iş yok ortada.
Hükümet, iktidar sürecinde ilk defa bu kadar finansmana ihtiyaç duydu. İlk defa işler bu kadar bocaladı. Küresel riskler artmaya ve yaklaşmaya devam ediyor. Bir de dışsal krizlerden etkilenirsek hepimize geçmiş olsun.
Kısa vadede illa ki aşağı yönlü bir düzeltme olacak, her çıkışın bir düşüşü olacak.
Önemli olan kalıcılığı.
“Güven” bugün tahsis edilmesi gereken en önemli önceliktir.
Önce topluma, sonra da yabancı yatırımcıya.
Söylemler ile başlar icraatla devam eder.
Önce güveni getirelim derim.
Ondan sebep çözüm Şimşek’te değil, Erdoğan’da.