Seçim sonrası borsa, yerli ve yabancı yatırımcılar için güvenli liman oldu.
Seçim belirsizliğinin ortadan kalması, ekonomide atılan adımlar ve yatırımcının risksiz bir alan bulamaması borsadaki yükselişi destekledi.
Borsada seçim öncesi yabancı yatırımcının payı yüzde 27 civarındaydı.
Seçim sonrası ise oran yüzde 31’e yükseldi.
Dolar bazlı 3 dolara kadar yükseldi.
Seçim sürecinde 2,21 dolara kadar gerilese de sonrasında 3 doları geçti.
TL bazlı yükseliş ise endeks tarafında 8 bin puan seviyesinin üzerini gördü.
Ralli süreci devam edecek gibi duruyor.
Acaba hedef 5 dolara çıkarmak mı?
Yatırımcı ilgisi bu hızla devam ederse rekorların önü alınamaz.
Şu an borsada 6 milyon 24 bin yatırımcı var.
Yıllık yatırımcı sayısındaki artış 3 milyon 350 bin kişi olurken, aylık yatırımcı sayısı 1 milyon 621 kişi oldu.
Son bir yılda yüzde 125, son bir ayda yüzde 37 artış görüldü.
Talep karşısında artan yatırımcı sayısını kontrol etmek görüldüğü kadar kolay değildir!
SPK’nın işi hiç de kolay değil.
Halka arzlar bir yandan, acemi yatırımcılar bir yandan, profesyonel yatırımcılar bir yandan.
Halka arzların dolar bazında getirisi yüzde 29.
3 dolar, 6 milyondan fazla yatırımcı ve 100 milyar TL öz kaynak.
En kötüsü de aşırı özgüven içinde olan yatırımcılar, her türlü kazanacak şirketler ve dışsal riskler.
Son 40 yılın sekizinci en büyük yükselişi.
KAZANACAKLAR:
- Uzun vadeli yatırımcılar
- Risk dağılımı yapan yatırımcılar
- Umut parasıyla hisse toplayan yatırımcılar
KAYBEDECEKLER:
- Borsayı kısa vadeli oyun piyasası olarak görenler
- Tek hisseye değil, farklı hisselerde riskini dağıtanlar
- Umut parasını bu piyasaya bağlayanlar
Borsada hissesi olmayan, borsayla ilgilenmeyen “Banane borsadan” diyebilir.
Bu yanlış bir bakış açısı.
Çünkü tüm riskler 7’den 70’e toplumun sırtındadır.
Borsanın hem TL hem de dolar bazlı aşağıda alanı var.
İhlal edilen, buradan güç toplamadan yükseliş trendine girdiğini gördük.
Cebe koyulmayan kâr, kazanç değildir!