İsrail operasyoncularının hedefi; Selçuk Bayraktar
ÖNCE BÜYÜK YALAN: Baykar, İsrail firmasına sponsor oldu.
İŞTE DOĞRUSU: 1)Baykar, Azerbaycan Devleti'nin Savunma Sanayi Bakanlığı'nın ADEX Fuarına sponsor oldu
2)Bakanlık, sponsor olarak bir de İsrailli firmayı almış.
Yani sponsorluk veren, İsrail firmasına destek veren, bu firmalarla ortaklaşan bir Baykar yok!
AMA!
Operasyon çocukları; “Baykar, İsrailli firmaya sponsor oldu” diye yalanı yaydıkça yayıyorlar.
ŞİMDİ KONUŞALIM:
Tüm saha İsrail'e mi bırakılsın?
Operasyoncular bunu istiyor!
Yalanların sebebi budur.
Bu tür fuarların hâkimi İsrail idi.
Eskiden 3 firma fuarlara katılırken şimdi Türkiye 52 firmayla fuarlarda...
"Baykar, İsrailli firmaya sponsor oldu" yalanını söyleyenler aslında İsrail'in avantajına çalışıyor.
22 yıldır “Erdoğan'ı devirme” hayalleri kuranlar bunu başaramadı.
Baktılar başaramıyorlar, bu kez de onun yol açıcılığı ile yapılan devasa ve stratejik projeleri hedef alıyorlar.
Hedefte Türkiye’nin savunma sanayisinde var. Ülkemizin eli kolu bağlansın istiyorlar.
Erdoğan'ı deviremeyenler Selçuk Bayraktar'ı devirme peşine düştüler.
Dün başaramadılar, bugün de başaramayacaklar.
Arkadaşım, hangi partiye oy verirsen ver; bu projeler hepimizindir.
Bu projeler geleceğimizdir.
“KAÇAK ELEKTRİK MEVZUSU”
Kaçak elektrik kullanıp milletin sırtından geçiniyorlar. Bu konu eminim faturasını düzenli ödeyen herkesi rahatsız ediyordur.
Dicle Elektrik'in bölgesinde 70 bin trafo var. Bunların 25 bini kayıtlı, 45 bini kaçak durumda bulunuyor. Çok ciddi bir kaçak var ve bunların kullandığı elektrik bedelleri de faturalara yansıtılıyor.
Herkes nasıl bedeli ödüyorsa bu kaçakçılar da ödemelidir.
Bölgede kaçak kullananlar “bir de haklılarmış gibi” emniyet güçlerine direniyorlar.
CNN’deki “Kaçak” adlı belgeseli izledim.
Kaçak kullananlardan biri; “Bu köyde 100 tane kaçak trafo var” diyerek kendisini savunuyor. Aslında farkında olmadan hakikati söylüyor.
Trafoların çoğu traktör kasasında seyyar olarak kuruluyor ve böylece ekipler gelince trafoyu kaçırıyorlar.
Dicle Elektrik’in tüketimi İstanbul’dan sonra en yüksek bölgede bulunuyor. Ben bu kadar yoğun olduğunu açıkçası bilmiyordum.
Ama görün ki abone sayısı yarısı bile değil. Her bir kullanıcının tüketimi, İstanbul’dakinden 2 buçuk kat fazla durumda imiş.
Yıllık kayıp miktarı büyükşehirlerin toplam harcamasından fazla, hatta Avrupa’daki bazı ülkelerin toplam tüketiminden fazla imiş. Bunlar size abartılı gelebilir, ama köylünün söylediği; “Bu köyde 100 tane kaçak trafo var” sözünü hatırlayın. Üstelik bunlar sadece evlerde değil koskoca tarlaların sulama işlerinde kullanılıyor. Makineler suyu çekmek için tıpkı sanayiler gibi enerji harcıyor.
Tarımdaki kullanım ise normalden 10 kat fazla. Tüm bu tutar fatura ödeyenlerin cebinden çıkıyor.
Bu gidişata eşitlik ve adalet ilkeleri doğrultusunda acil çözüm bulmak elzemdir.
SON SÖZ: Necip Fazıl Kısakürek’in sözüdür diye hatırlıyorum, şöyleydi; “Adalet ve zulüm aynı gece ve gündüze benzer. Birinin yokluğunda öbürünün hakimiyeti başlar”
