İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, tartışmalı yargı düzenlemesinin durdurulması çağrısında bulunan Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden alması üzerine binlerce İsrailli sokaklara döküldü.
Hükümet karşıtı protestocular, Savunma Bakanı Gallant'ın pazar akşamı görevden alınmasına tepki olarak başta Tel Aviv ve Batı Kudüs olmak üzere ülke genelinde meydanlara indi.
Tel Aviv’de, hükümetin yargı düzenlemesine karşı çıkan birlerce gösterici, ellerinde İsrail bayraklarıyla kentin ana arteri Ayalon Otoyolu'nu çift yönlü trafiğe kapattı. Bazı protestocular yolda ateş yaktı.
Protestocular, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya ülkedeki lakabıyla seslenerek, “Bibi istifa et!” sloganları attı.
Batı Kudüs’teki Başbakanlık konutunun önünde toplanan yüzlerce kişi polis barikatlarını aşmaya çalışırken, polisle protestocular arasında arbede yaşandı.
İsrail basını, Netanyahu'nun partisi Likud'dan milletvekili ve bakanların evlerinin çevresinde protestolar düzenlendiğini geçti.
Onlarca protestocu da İsrail’in güneyinde Gazze Şeridi yakınındaki 234 No’lu otoyolu trafiğe kapattı.
İsrail'in New York Başkonsolosu Asaf Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesine karşı çıkan Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden alması üzerine istifa etti.
Üniversitelerin rektör ve yönetimleri, yayımladıkları ortak yazılı açıklamada, hükümetin yargı düzenlemesini protesto etmek için bugünden itibaren tüm derslerin ve bilimsel araştırmaların durdurulmasını kapsayacak şekilde süresiz grev ilan ettiklerini duyurdu.
Açıklamada, “İsrail üniversitelerinin rektör ve yönetimleri olarak biz, İsrail demokrasisinin temellerini sarsan ve devamlılığını tehlikeye atan yasama sürecinin devam ettiği zeminde, İsrail’in tüm araştırma üniversitelerindeki eğitimi durduracağız. Başbakan ve koalisyon üyelerini yasa tasarısını derhal durdurmaya çağırıyoruz.” denildi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkede siyasi krize ve kitlesel protestolara yol açan tartışmalı yargı düzenlemesinin durdurulması için hükümete çağrı yapmıştı.
Savunma Bakanı, "Ülke içindeki ayrılık, İsrail ordusuna ve savunma teşkilatına derinlemesine nüfuz etti. Bu, İsrail'in güvenliğine yönelik açık ve büyük bir tehdittir. Buna izin vermeyeceğim." demişti.
Savunma Bakanı Gallant'ın çağrısına, Likud içinden de destek gelmişti.
Likud milletvekilleri Yuli Edelstein ve David Bitan, Gallant'a katılarak, yasa tasarısının durdurulması ve diyalog çağrısında bulunmuştu.
İsrail basını, Likud Milletvekili ve Tarım Bakanı Avi Ditcher'ın da hükümetin yargı düzenlemesinin durdurulması yönünde görüş beyan ettiğini ileri sürmüştü.
Ditcher yaptığı açıklamayla Netanyahu ve hükümetle koordinasyon halinde olduğunu duyurmuştu.
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis'e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis'in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclis'in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, taraflara "iç savaş" uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.
İsrail ordusunda savaş pilotları, denizaltı subayları, siber güvenlik uzmanları, özel kuvvetler gibi birimlere bağlı binlerce yedek asker, hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesini uygulaması durumunda görevlerine devam etmeyeceklerini veya eğitimlere katılmayacaklarını açıklamıştı.
İsrail'de iç ve dış istihbarat teşkilatları, diğer güvenlik kurumlarının çalışanları da yaptıkları açıklamalarla hükümetin yargı düzenlemelerine karşı itirazlarını duyurmuştu.
Devam eden tartışma ve tepkilere rağmen "yargı reformu" kapsamındaki "başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran" yasa tasarısı 23 Mart'ta Meclis'ten geçmişti.
Bugün Meclis'e getirilmesi planlanan yasa tasarısı, hükümetin, Yüksek Mahkeme üyelerinin belirlenmesinde öncelikli söz sahibi olmasını ve böylelikle Yüksek Mahkeme Başkanını belirleyebilmesini öngörüyor.
Netanyahu öncülüğündeki koalisyon, yargı düzenlemesine karşı çağrı yapan Gallant ve diğer Likud milletvekillerinin hükümetten desteğini çekmesi durumunda tartışmalı yargı paketini geçirmekte Meclis çoğunluğunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.