Washington Üniversitesinde hem psikoloji hem de Ortadoğu dillerinde çift dal yapan Ayşenur Ezgi Eygi, cuma günü Batı Şeria'da İsral askerleri tarafından öldürüldü.
Eygi, Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimlerinin genişletilmesine karşı düzenlenen protestoya katılmıştı.
Arkadaşları Nilan Aydın ve Saif Sharabati, Eygi'yi anlattı.
"YAPACAĞINI DÜŞÜNMEMİŞTİM"
Nilan Aydın, arkadaşı Eygi'nin "yürekli bir insan" olduğunu belirterek, sene boyunca akademik problemlerinde kendisine yardımcı ve destek olduğunu söyledi.
Gazze'de olaylar başladığı zaman bu konu hakkında birbirlerine endişelerini dile getirdiklerini aktaran Aydın, "Ona ne kadar üzüldüğümden bahsettim ve o da bana ne kadar üzgün, ne kadar kızgın olduğunu söyledi" dedi.
Kendisinin de zaman zaman İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırına karşı protestolara katıldığını, arkadaşı Eygi'nin de bu protestolarda bulunduğunu ve çok kez Filistin için maddi yardımda bulunduğunu belirtti.
Aydın, "Bana oraya kadar gidip o insanlara yardımcı olmak istediğinden bahsediyordu. Ama bunu herkes söylüyor ve gerçekten yapacağını hiç düşünmemiştim" diye konuştu.
"OKUL İSRAİL YANLISI AÇIKLAMALAR YAPTI"
Eygi'nin İsrail askerleri tarafından öldürülmeden iki gün önce kendisine mesaj atmayı düşündüğünü ancak bunu ertelediğini dile getiren Aydın, arkadaşının Batı Şeria'da olduğunu bilmediğini ifade etti.
Aydın, okul tarafından Eygi'nin durumuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadığına dikkat çekerek, "Çok değerli bir öğrencimiz hayatını kaybetti, katledildi. (Okul) İsrail'le alakalı açıklamalarında bir tık İsrail yanlısı açıklamalarda bulundu çoğunlukla" diye konuştu.
Üniversitede Müslüman ve Yahudi öğrenciler arasında çatışmalar yaşandığını, Yahudi öğrencilerin Müslüman öğrencileri takip ettiğini belirten Aydın, şunları anlattı:
"(Okul açıklamalarında) İki taraftan da bahsetti, iki tarafı da tırnak içerisinde savundu ama hiçbir zaman Filistin'i desteklediği hakkında, İsrail'in bu katliamı yaptığı hakkında kesin bir açıklamada bulunmadı. Bulunmasını da öğrenciler olarak istiyoruz ama bizi dinleyip dinlemeyeceğini bilmiyoruz."
"GERGİNDİ AMA İYİ HİSSEDİYORDU"
Filistinli-Amerikalı Saif Sharabati de arkadaşı Eygi'yi "cesur", "dürüst" ve "akıllı" biri olarak tanımladı.
Kendisiyle ölümünden birkaç saat önce konuştuğunu söyledi.
Sharabati, "Nablus'ta Filistinlilere destek vermek için düzenlenen gösterilere gitmek için hazırlanıyordu. Filistinlilerin topraklarını savunmasında onlarla dayanışma içindeydi" diye konuştu.
Sharabati, "Bana gergin olduğunu ancak iyi hissettiğini ve korkmadığını söyledi" dedi.
Eygi'nin "çok cesur bir insan" olduğunu vurguladı.
"HER ZAMAN FİLİSTİNLİLERİN YANINDA OLMAK İSTEDİ"
Sharabati, Eygi'nin gelecek hafta Batı Şeria'nın güneyinde yer alan El Halil kentinde Sharabati ailesini ziyaret etmeyi planladığını belirtti.
Eygi ile Seattle'daki bir üniversitede yapılan Filistin'e destek gösterilerinde tanıştığını söyleyerek, "Ayşe her şeyi kalbinden gelerek yapan, iyi kalpli ve dürüst bir insandı" dedi.
Sharabati, Eygi'ye dikkatli olmasını ve İsrail askerlerinin davranışlarını bilen yerel halkın yanında kalması gerektiğini söylediğini aktardı.
Üzerinde Filistin haritası olan tişörtü kendine Eygi'nin verdiğini belirten Sharabati, "Filistin'i çok severdi. Her zaman Filistinlilerin ve İsrail işgaline karşı direnişlerinin yanında olmak istedi" ifadelerini kullandı.
Eygi'yi asla unutmayacaklarını sözlerine ekledi.
DEDE EVİNE BAYRAKLAR ASILDI
Öte yandan Ayşenur Ezgi Eygi'nin Aydın'ın Didim ilçesinde yaşayan dedesinin evine Türk bayrakları asıldı.
Yakınları, Eygi'nin 96 yaşındaki dedesi Şerif Eygi'nin evinde taziyeleri kabul etti.
Amcası Yılmaz Eygi, kardeşi ve ailesinin 25 yıl önce ABD'ye taşındığını, Ayşenur'un o dönem henüz 1 yaşında olduğunu söyledi. Yeğeninin akraba ziyaretleri için sık sık memleketine geldiğini belirtti.
"MYANMAR, ARAKAN VE İTALYA'YA GİTTİ"
Ayşenur'un en son 15 gün önce kendilerini Didim'de ziyaret ettiğini, Muğla ve Antalya'daki akrabalarına da gittikten sonra İstanbul'a döndüğünü aktaran amca Eygi, "Oradan da Birleşmiş Milletler toplantısı için Ürdün'e geçeceğini söyledi. Filistin'e geçeceğini bize söylemedi. Belki de karşı çıkacağız diye söylemedi" ifadelerini kullandı.
Yeğeninin dünyanın dört bir yanındaki zulümlere duyarlı bir insan olduğunu söyleyen Eygi, şöyle konuştu:
"O bizden çok çok farklı düşünen birisiydi, insanlık açısından. Sadece burası değil geçmiş dönemde Myanmar'a da gitti orada Arakan'daki Müslümanlara yapılan katliam için. Geçen İtalya'ya gitti oradaki mülteciler için. Nerede bir ihtiyaç varsa oraya gönüllü olarak gidiyordu."
İSRAİL ATEŞİYLE ÖLDÜRÜLDÜ
İsrail askerleri, 7 Eylül'de işgal altındaki Batı Şeria'da barışçıl bir gösteri sırasında katılımcıların üzerine ateş açtı.
Filistinlilere destek amacıyla gösteriye katılan ve ABD vatandaşlığı da bulunan Eygi, başından vurularak ağır yaralandı.
Filistinlilere ait bir hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Eygi, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgaline karşı barışçıl ve sivil yöntemlerle Filistinlilere destek veren Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) gönüllüsü bir insan hakları aktivistiydi.
2003'te İsrail buldozeri tarafından ezilerek öldürülen ABD vatandaşı Rachel Corrie de aynı harekete üyeydi.
"ZEYTİN AĞACININ ALTINDAYDI"
İtalyan aktivist Mariam, Ayşenur Ezgi Eygi'nin son anlarına tanıklık etti.
"Yaklaşık 200 metre ötede bir Filistinlinin evinin çatısına çıkmış İsrail askerleri vardı" diyen Mariam, şunları anlattı:
"Filistinliler cuma namazını kıldı. Namazdan sonra Filistinliler ile ordu arasında olaylar çıktı. İsrail ordusu çok yoğun biçimde göz yaşartıcı gaz, sonrasında da gerçek mermi kullanarak kalabalığı dağıttı. Bizler tepenin aşağısında bir yol kenarına çekildik. Yolun kenarında bir zeytinlik içinde duruyorduk. Ayşenur biraz arkamda zeytin ağacının altındaydı."
"İSRAİL ASKERLERİ BİZİ AÇIKÇA GÖRÜYORDU"
İsrail askerleri tarafından açıkça görülebildiklerinin altını çizen Mariam, "Sadece orada duruyor, hiçbir şey yapmıyorduk"diye ekledi.
Aniden iki el ateş açıldığını duyduğunu, birinin metal bir objeye çarptığını söyleyen İtalyan aktivist, şöyle devam etti:
"Sonra arkadaşlarım bana seslendi. Ayşenur, bir ağacın altında bilinci kapanmış yatıyordu. Başından kan geldiğini gördüm. Daha fazla insan çağırdık. Onu ambulansa kaldırdık, onunla beraber Beyta Sağlık Merkezine geldik, oradan da Nablus'a hastaneye getirdik. Onu kurtarmaya çalıştılar ama hayatını kaybetti."