İstanbul dünyada trafiği en yoğun beşinci şehir...!

Dünyada trafik yoğunluğu en yüksek şehir Rusya’nın başkenti Moskova olmuş.

Hindistan’dan Mumbai ikinci Bogata (Kolombiya), Manila (Filipinler), İstanbul (Türkiye) sırasıyla yoğunluğu en fazla olan şehirler olarak açıklanmış.

Avrupa’daki yoğunluk sıralamasında ise Moskova yine zirvede yer alırken, İstanbul ikinci, Kiev üçüncü, Novosibirk dördüncü ve Odessa beşinci sırada yer aldı. 

İstanbul’da normal şartlarda 30 dakikada kat edilen bir mesafe trafik olduğu zaman yüzde 51 oranında artıyor ve 45 dakikanın üzerine çıkıyor. İstanbul’da trafiğin en yoğun olduğu saat ise Cuma 18.00 olarak kayıtlara geçti.

Peki neden İstanbul’da trafik çözülemiyor? 

İktidarlar değişiyor… Belediyeler değişiyor… Ama trafik sorunu artıyor. 

***

Sanırım bu İstanbul’un göç sorunuyla doğrudan ilgili… 

Çılgınca yaşanan ülke içi göç İstanbul’u ülke nüfusunun neredeyse dörtte birini barındırmak zorunda bıraktı. 

Düşünebiliyor musunuz? 

Koskoca bir ülke… Bomboş şehirler… Issız araziler… 

Ama bir şehir tıkış tıkış, 20 milyon insanla boğuluyor.

***

Ben ilk köprü tartışmalarını bu yüzden çok önemserim… 

Mesela İsmet Paşa ile Demirel arasında yaşanan tartışmaları…

Mehmet Barlas, İnönü ile arasında geçen konuşmayı anlatmış. 

Konu Boğaz köprüsü… 

“Yıllar önce Süleyman Demirel’i İstinye’deki evimde ağırlamıştım.

Bir darbeyle devrildiği için Boğaz Köprüsü’nü açamamıştı.

Pencereden Boğaz’a bakarken yanına gittim...

 ‘Şu Boğaz Köprüsü’nü daha geniş yapmayı düşünseydiniz trafik tıkanmazdı’ dedim. Bana şöyle bir baktı, sonra duvardaki İsmet İnönü ile babamın fotoğrafını işaret etti: 

‘İnönü’nün resmi altında bana, niye köprüyü dar yaptın, diyor bu delikanlı.

Yahu ben ne zaman Boğaz’a köprü yapacağım desem, İsmet Paşa İstiklal madalyasını kürsüye vurur ve ‘Köprüyü yaparsan seni kurşuna dizerim’ derdi’ dedi.”

*** 

Süleyman Demirel başta olmak üzere tüm sağ liderlerin bitmeyen hikâyesidir.

CHP zihniyeti gelişmeye, yatırıma karşı.

Dünyanın en tumturaklı yalanıdır.

CHP neden gelişime karşı olsun.

İlkelerinden biri “devrimcilik” olan bir parti yeniliğe niye kapalı olsun?

Ama sağ siyaset için her şey demagojiye müsaittir. 

***

Boğaz Köprüsü tartışmalarını 70’li yılların dergilerinden okudum.

Şehir plancılarının itirazlarını satır satır inceledim. Mimarlar Odası Başkanı Vedat Dalokay’ın bas bas bağırdığı basın toplantılarını okudum.

İtiraz ettikleri husus şudur:

“Siz bu köprüyü yaparsanız, sadece iki semti birbirine bağlamış olmuyorsunuz. Koskoca iki kıtayı da birbirine bağlıyorsunuz. İki kıtanın trafik yükü 3-4 şeritli bir yola indirgenemez. Transit geçiş olursa herkes buna yönelir. Zamanla bu köprü de yetmez. İkincisi yapılır, o da yetmez üçüncüsü yapılır” demişler. 

***

Peki şimdi…. 

İstanbul’un bu keşmekeş haline bakıp söyleyin bakalım… 

Yanlış mı söylemişler…. 

Üçüncü Köprü açıldı… 

Üstüne Marmaray yapıldı…

Yetmedi Avrasya Tüneli açıldı… 

Yetiyor mu?