İstanbul'un sevimli simgelerinden olan, sayıları yüzbinleri bulan kediler, hızla artan popülasyonları ve daralan yaşam alanları nedeniyle sıcak bir yuvaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor.
Sosyal medyadaki hayvan sahiplendirme sayfalarının yöneticileri ve hayvan barınaklarının çalışanları, kedi sahiplendirmede "batıl inanç," "ırk" ve "renk" gibi faktörlerin etkili olduğunu belirtiyor.
Özellikle "kara kedi" olarak adlandırılan siyah renkli kediler ve İstanbul'un simgesi tekirler bir tür "ırkçılık" ve "batıl inanç" kıskacında sıcak bir yuva bulmakta zorlanıyor.
''SÜSLÜ PÜSLÜ OLSUN''
Uzmanlar ve hayvanseverler, kedi sahiplenmede batıl inançlar ve güzellik algısı gibi faktörlerin etkisini değerlendirdi.
Yedikule Hayvan Barınağı Kurucusu ve Gönüllü Yöneticisi Meral Olcay, kara kedilere yönelik olumsuz batıl inançların maalesef toplumda yer bulduğuna dikkati çekerek, "Kara kedileri sevmiyorlar, halbuki ne kadar batıl bir inanç, ne kadar sevimliler. Her canlı bizim için aynı değerde ama insanlar dış görünüşlerine göre değerlendiriyor. Süslü püslü olsun, tertemiz olsun, saf ari ırk olsun. Böyle bir beklentileri var." diye konuştu.
Fatih Belediyesi Sosyal Yardım Departmanı Uzmanı Kıvanç Savaş, "görselliğin" sahiplenmede birincil faktör olduğuna vurgu yaparak, şu görüşleri dile getirdi:
"İnsanlar görselliğe bakıyor bu dönemde. Siyah kediler çok tercih edilmiyor. Beyaz kediler ya da cins kediler daha çok tercih ediliyor. Bunun nedeni de tamamen görsellik. İşte insanlar baksın, insanlar sevsin diye. Siyah kediler ikinci hatta üçüncü planda. Yakın arkadaşlarımdan bile sahiplenip bir ay sonra sokağa attığı kediler çok fazla şu anda. Özellikle siyah kediler, alınıyor, bırakılıyor."
''AYRIŞTIRMAYI SEVİYORUZ''
Hayvansever Sedat İpek, kedi sahiplenmede yaşananların insanlar arasındaki "ayrımcılığın" bir yansıması olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Maalesef küçüklüğümüzden beri kara kedilerin uğursuzluk getirdiğine inanıyorlar. Bu ayrıştırma neden yapılıyor bilmiyorum. Siyah aslında güzel, asil bir renktir. Zaten insanları ayrıştırmayı seviyoruz. Rengine, ırkına, cinsine göre ayrıştırmayı seviyoruz. Bir de bunları patili dostlarımız üzerinden yapmamız ekstra bir değişik. Zaten insanlarda da yapmamız yanlışken, kedileri de renklerine göre, cinslerine göre sahiplenmenin muazzam bir şekilde yanlış olduğunu düşünüyorum. "