İşte korona virüsten hiç kimsenin ölmediği ülkeler!
Günlük vaka sayıları üst üste korkunç rekorlar kırarken, yeryüzünde birçok ülkede ise inanılmaz bir şekilde hiçbir ölüm kayıtlara geçmedi. Öyle ki aralarında 97 ve 45 milyon insanın yaşadığı ülkelerde var.
Yeryüzünde korona virüse yakalananların sayısı bu gece yarısı 13 milyonu aştı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hafta sonu kırılan korkunç rekoru resmen doğruladı, bir günde 230 bin 370 testin pozitif çıktığını duyurdu.
Daha önceki rekor, yalnızca bir gün önce, 10 Temmuz Cuma günü kayıtlara geçmişti. Dünya üzerinde Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirenler ise 570 bini geçti.
Halihazırda korona virüs salgınının merkez üssleri ABD, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika. Meksika, Rusya, Kolombiya, Peru, Şili ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde de yüksek vakalar tespit ediliyor.
Günlük pozitif testlerin 70 binleri bulduğu ABD'de durum giderek içler acısı bir hal alıyor. Florida eyaletindeki vakalarda rekor artışlar görülüyor, bir günde 15 bin 299 kişide korona virüs tespit edildi.
Reuters haber ajansı, ABD'nin güneyinde yer alan Florida'daki 40'tan fazla hastanenin hepsinin yoğun bakım ünitelerinin tamamen dolu olduğunu bildiriyor.
ABD nüfusunun yüzde 7'sinin yaşadığı eyaletteki bu artış, ülkedeki günlük toplam vakanın dörtte birine denk geliyor. Tedbirleri mayıs ayında kaldırılmaya başlayan Florida, yaşlı nüfus yoğunluğu ve turizm nedeniyle salgın karşısında hassas bölgelerden biri.
Salgını haftalarca hafife alan ve gribe benzeten ABD lideri Donald Trump ise, seçimlerin yaklaşmasıyla ülkesinin yaşadığı felaketin üstünü kapatmaya uğraşıyor. Trump, ilk kez maskeli bir şekilde kameraların karşısına geçti.
ABD'deki salgının boyutu Pasifik Okyanusu'nu aşıp Japonya'ya da sıçradı. Japonya'nın Okinawa eyaletindeki ABD askerlerinde korona virüsün yayılması üzerine adadaki iki askeri üs karantinaya alındı.
ABD'den sonra ikinci sıradaki Brezilya'da pozitif sonuç veren testlerin sayısı 1 milyon 866 bini buldu, Hindistan'da ise günlük vaka sayıları artışını sürdürüyor.
İlk kez haziran ayı sonunda günlük 20 bin vaka bildiren Hindistan, Pazar günü 29 bin 108 kişiye Covid-19 teşhisi koydu. Yeryüzünün en kalabalık ikinci ülkesinde 879 bin insan korona virüse yakalandı.
Korona virüsün oldukça geç ulaştığı Güney Afrika, kısa sürede çeyrek milyon vakayı geçti. Karantina önlemlerinin bir ay daha uzatıldığı ülkede, gece sokağa çıkmak yasaklandı.
Ülkedeki tüm iş yerleri, ulaşım araçları ve ortak kapalı alanlarda maske takmak zorunlu hale getirildi, alkol satışına da bir ay boyunca izin verilmeyecek. Güney Afrika'da geçen hafta günlük vakalar 13 bin 500'lere çıktı.
Dünya korona virüsün tsunami gibi hızla yayıldığı ülkelere dikkat kesilirken, diğer tarafta hiçbir ölümün kayda geçmediği ülkeler var.
Bu ülkeler arasında, 97 milyon nüfuslu Vietnam öne çıkıyor. Güney Asya ülkesinde şimdiye kadar yalnızca 372 vaka belirlendi, hiç kimse korona virüsten ölmedi.
Vietnam'ın yanı sıra 45 milyon insanın yaşadığı Uganda da şimdiye kadar hiçbir can kaybı rapor etmedi. Afrika ülkesinde 1025 insan korona virüse yakalandı.
Bir diğer göze çarpan ülke, Vietnam'ın batı komşusu Kamboçya. 16 milyon nüfuslu Kamboçya'da da 156 teşhis konuldu, can kaybı gerçekleşmedi.
Kamboçya'nın komşusu 7 milyon nüfuslu Laos'ta da benzer bir tablo var. Güney Asya ülkesinde yalnızca 19 koronavirüs vakası kayıtlara geçti.
Pasifik Okyanusu'ndaki adalar ülkesi Papua Yeni Gine de hiçbir ölümün görülmedi yerlerden. Yaklaşık 9 milyon insanın yaşadığı Papua Yeni Gine'de 11 test pozitif sonuç verdi.
Eritre, Moğolistan, Faroe Adaları, Şeyseller, Fiji, Doğu Timor, Grönland, Yeni Kaledonya gibi ülkeler de yine korona virüs salgınının can almadığı yerler arasında.
10 ve altında can kaybının görüldüğü ülkeler listesinde ise Jamaika, Ürdün, Mozambik, Tayvan, Myanmar, Ruanda, Gambia, İzlanda, Lesotho, Burundi var.
Peki bu ülkelerin sırrı ne, neden Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından övülüyorlar. Çin'le uzun bir sınırı olan Vietnam, kısa sürede dünya medyasının ilgisini çekti.
BBC, Nisan ayında yaptığı bir haberde Vietnam'ın hızlı bir şekilde Çin sınırını kapattığını vurguladı, Şubat ortasından itibaren Çin'den gelen herkesin 14 günlük karantinaya alındığını aktardı.
BBC, zorunlu karantinanın çok katı şekilde uygulandığını, polisin bazı mahallelerde kimsenin sokağa çıkmasına izin vermediğini bildirdi.
30 Mayıs tarihinde ise bu kez CNN International Vietnam'ın başarısını manşete taşıdı. CNN, diğer bölge ülkelerine göre çok daha az gelişmiş bir sağlık sistemine sahip, düşük- orta gelirli Vietnam'ın başarısının daha da dikkat çekici olduğuna vurgu yaptı. Dünya Bankası'na göre, ülkede her 10 bin kişiye sadece 8 doktor düşüyor.
Üç hafta süren ülke çapındaki karantinanın ardından Vietnam, Nisan ayı sonlarında sosyal mesafe kurallarını kaldırdı. 40 günden fazla hiçbir Covid-19 vakası bildirilmedi, sonraki yaklaşık 1,5 ayda yalnızca 50 vaka kayıtlara geçti.
Vietnam'ın resmi rakamları gerçek olamayacak kadar iyi görünebilir. Ancak, Vietnam hükümeti tarafından Covid-19 hastalarını tedavi etmek için belirlenen ana hastanelerden birinde çalışan bulaşıcı hastalık doktoru olan Guy Thwaites, sayıların gerçeklerle örtüştüğünü aktardı.
Ho Chi Minh Şehrindeki Oxford Üniversitesi Klinik Araştırma Birimi'ni de yöneten Thwaites, "Her gün koğuşlara gidiyorum, vakaları biliyorum, ölüm olmadığını gözlerimle gördüm. Eğer bildirilmemiş bir vaka veya kontrolsüz topluluk bulaşması bunu çok rahat anlayabilirdik. Ancak bu hiç olmadı” ifadelerini kullandı.
Öyleyse Vietnam küresel eğilimi nasıl yakaladı ve korona virüs salgınından büyük ölçüde kaçmayı nasıl başardı? Halk sağlığı uzmanlarına göre cevap, hükümetin erkenden katı önlemler alması, titiz temas takibi ve karantinaya alma ile etkili kamu iletişiminden kaynaklandı.
Vietnam, ülkede ilk Covid-19 vakasının tespit edildiği 23 Ocak’tan haftalar önce korona virüs salgını için hazırlanmaya başladı. O zamanlar, Çin makamları ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), virüsün insandan insana bulaştığına dair 'açık bir kanıt' bulunmadığını ileri sürmüşlerdi. Ancak Vietnam bunun doğru olmadığını anladı.
Vietnam Ulusal Enfeksiyon Kontrol Departmanı Başkan Yardımcısı Pham Quang Thai, "Sadece DSÖ'nün açıklamasını beklemiyorduk. Dışarıdan ve içeriden topladığımız verileri inceleyerek erken harekete geçmeye karar verdik" diyor.
Ocak ayının başlarında, Hanoi Uluslararası Havaalanında Wuhan'dan gelen yolcular için sıcaklık taraması yapıldı. Ülkenin ulusal yayıncısı, o sırada ateşi bulunan gezginlerin izole edildiğini ve yakından izlendiğini bildirdi. Ocak ayı ortasında ise sınır kapılarında, havaalanlarında ve limanlarda sert önlemler hayata geçti.
23 Ocak'ta Vietnam ilk iki korona virüs vakasını doğruladı. Vietnam'da yaşayan bir Çinli ve babası, Wuhan'dan gelen akrabaları tarafından ziyaret edilmişti. Vakaların ertesi günü, Vietnam'ın havacılık yetkilileri Wuhan'a tüm gidiş-dönüş uçuşlarını iptal etti.
Ülkede Ay Yeni Yılı bayramı kutlanırken, Başbakan Nguyen Xuan Phuc korona virüse karşı savaş ilan etti. 27 Ocak'ta yapılan acil bir Komünist Parti toplantısında "Bu salgınla mücadele etmek düşmana karşı savaşmak gibi” açıklamasını yaptı.
1 Şubat'ta Vietnam, ülke çapında kaydedilmiş altı vaka nedeniyle ulusal acil durum ilan etti. Vietnam ve Çin arasındaki tüm uçuşlar durduruldu, ardından ertesi gün Çin vatandaşlarına verilen vize askıya alındı. Mart sonunda ise tüm yabancıların Vietnam'a girişi yasaklandı.
Üç hafta boyunca, mart ayında Vietnam'ın yurt dışından dönen vatandaşları nedeniyle yaşanan ikinci dalgaya kadar yeni enfeksiyon görülmedi. Ardından yetkililer Covid-19 hastalarının temaslarını titizlikle takip ettiler ve onları zorunlu iki haftalık karantinaya aldılar.
Ulusal Hijyen ve Epidemiyoloji Enstitü’nde Doktor Pham, "Çok güçlü bir sistemimiz var: 63 ildeki hastalık kontrol merkezlerimiz ve 700'den fazla bölgede 11 binden fazla komün sağlık merkezimiz var. Hepsi temasları izleyerek birbirine bildiriyor" dedi.
Vietnam hükümeti başından beri salgın hakkında halkla açık bir iletişim kurdu. Salgına yönelik tıbbi tavsiyelerin sürekli güncellediği özel web siteleri, telefon hatları ve mobil uygulamalar yapıldı. Sağlık Bakanlığı düzenli olarak insanlara SMS mesajları ile hatırlatmalar gönderdi.
Ayrıca hoparlörler, sokak afişleri, basın ve sosyal medya aracılığıyla salgın hakkında farkındalık yaratıldı. Sağlık Bakanlığı'nın el yıkama video klibi sosyal medyada hemen viral oldu ve şu ana kadar Youtube'da on milyonlarca kez izlendi.
Thwaites, Vietnam'ın 2002-2003 yılları arasındaki SARS salgını ve onu takip eden kuş gribi gibi bulaşıcı hastalık salgınlarıyla başa çıkma konusundaki zengin deneyiminin hükümete ve halka Covid-19 salgını için daha iyi hazırlanmasına yardımcı olduğunu aktarıyor.
Vietnam'da hastalığı en ağır şekilde atlatanlardan biri, İngiliz pilot Stephen Cameron oldu. Vietnam Havayolları'nda çalışan 43 yaşındaki pilot, aylar sonra hastaneden taburcu tekerlekli sandalyeyle taburcu edildi.
Reuters haber ajansı, pilotun mart ayı başında Vietnam'a vardığını, bir barda eğlendikten üç gün sonra hastaneye yatırıldığını bildiriyor. Tüm Vietnam'ın '91 nolu hasta' olarak bildiği pilot'un durumu kritikti.
Akciğerlerinin yüzde 10 kapasiteyle çalıştığı pilotun uzun süre Vietnam'ın ilk korona virüs kurbanı olacağı tahmin edildi. Haziran ayına gelindiğinde Stephen Cameron'a akciğer nakli yapıldı.
Kendisini hayata döndüren doktorlara teşekkür eden İngiliz pilot, en kısa sürede Vietnam'a geri döneceğini söylüyor. Resmi medya ise, Stephen Cameron'ın iyileşmesi için 200 bin dolar harcandığını duyurdu.
Peki, Vietnam'daki katı önlemler ekonomiye nasıl yansıdı? Reuters, pandeminin Güney Asya ülkesinde 31 milyon çalışanı etkilediğini ve işsizliğin yükselme riski bulunduğunu bildiriyor. Yıl sonuna kadar 5 milyon Vietnamlı işini kaybedebilir.