Türkiye'nin denizlerinde son dönemde zararlı tür sayısında ciddi bir artış yaşanmaya başladı. Uzmanlar, bu artışın küresel ısınma kaynaklı olduğunu ifade ediyor. Akdeniz bölgesindeki illerimiz Hatay, Adana, Mersin, Antalya'yı diken üstünde tutan bir canlının Marmara bölgesi İstanbul ve Kocaeli'ye doğru rotasını çevirdiği haberi ise herkesi endişelendirdi. Ürkütücü haber 34 dakika önce geldi.
EGE DENİZİ'NDEN SONRA ROTA MARMARA
İstanbul Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Kartal, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle Kızıldeniz'den gelip, Akdeniz'e yerleşen zehirli balon balığının Ege Denizi'nden sonra rotasını Marmara Denizi'ne çevirdiğini söyledi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENİZLERE ETKİSİ
İklim değişikliğinin denizlere etkisini değerlendiren Kartal, derilerinde veya karaciğerlerinde salgıladıkları zehirle insanlar ve diğer balıklar için öldürücü özellik taşıyan balon balığının küresel ısınmanın etkisiyle Hint Okyanusu'nu aşarak, Ege Denizi'ne geldiğini belirtti.
HEMEN ADAPTE OLUYOR
Kartal, bu balığın geldiği ortama hemen adapte olduğunu, işgalci bir tür olarak nitelendirildiğini ifade ederek, Ege'den sonra Marmara'ya yayılma riskinin olduğunu dile getirdi.
GÖÇLERİN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRDİ
Küresel ısınmanın balıkların göç yönlerini değiştirdiğine dikkati çeken Kartal, "Isınma, balıkların boylarının uzunluğunu, üreme kalitesini, hatta rotasını değiştiriyor. Bu nedenle zehirli balon balığını çok kısa sürede Marmara'da, hatta Karadeniz'de görebiliriz. Bu tür çok hızlı ürüyor, zehirli olduğu için etrafındaki balıkların yaşama şansı olmuyor. Balıkçıların ağlarına da çok zarar veriyor" dedi.
Kartal, balon balığının denizlerde çeşitlilik açısından tehlike arz ettiğini, Tarım ve Orman Bakanlığının bunun zararlarını önlemek için kuyruklarını satın aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İri olanlarına 12,5 lira ödüyor. 2023'te yaklaşık 15 bin civarında zehirli balon balığı Bakanlığa teslim edildi. Bakanlık, balığı toplatarak üremesini engellemeye çalışıyor. Hızlı üreyen bir tür olduğu için mücadele etmek oldukça zor. Balığın içindeki bir kesede zehir var. Bu zehir, insanları felç ediyor hatta öldürebiliyor. Bu balık asla yenmemeli. Profesyonel bir insan tarafından bu balığın ayıklanması lazım. Hatta hiç yenmese daha iyi, zaten lezzetli bir eti de yok. Hatta yüzerken bile denk gelirseniz uzak durun. Vücudunuzda açık bir yara varsa zarar verebilir. Bu yaz Akdeniz plajlarında görülme olasılığı çok yüksek. Bu vesileyle vatandaşlarımızı uyarmış olalım."
"BOYLAR ESKİYE GÖRE KÜÇÜLDÜ"
Kartal, balıkçılık sektörünün yeni yıldan beklentilerini de anlattı.
Bu aylarda en çok hamsinin tezgahlarda yer alması gerektiğini aktaran Kartal, "Ancak eylül ayında Marmara'da hamsi avcılığı başlayınca kış için çok balık kalmadı. Denizlerimizde balıkların boyu eskiye göre oldukça küçüldü. Şu an tezgahlarda olan istavritin de boyu normalin altında kalıyor. O yüzden geçen yıl balıkçılık sektörü açısından iyi bir sezon geçirmedik. Balık fiyatları da oldukça yüksek seyrediyor." diye konuştu.
Sektör açısından 2023'ün en kötü yıllardan biri olduğunun altını çizen Kartal, palamut, lüfer ile çinekopun istendiği kadar olmadığını söyledi.
Kartal, bir daha böyle bir sezon yaşamak istemediklerini kaydederek, "Hava koşulları balıkçılığı olumsuz etkiliyor. Eskiden havanın çok soğuk olması sorun olurken şimdi kışların sıcak geçmesi sorun oluyor. İklim değişikliği karada tarımı olumsuz etkilediği gibi denizde de balıkçılığı olumsuz etkiliyor. Balık üreme oranları düştü, boyları uzamıyor. Karadeniz'de 26 derece sıcaklık görmeye başladık." ifadelerini kullandı.
Bu yıl İstanbullunun balık yerine daha çok tavuk yemeye mecbur kalacağına işaret eden Kartal, şöyle devam etti:
"Hamsi yeme şansları az da olsa var ama hamsi fiyatları da 120 lira civarında. İstanbul'un lüferi biraz yüzünü gösterdi ancak kayda değer bir miktarda değil. Bu yıl lüferden beklentimiz daha fazlaydı. Bu nedenle balıkçılık sektörünün geleceği için başta devlete, biz balıkçılara ve vatandaşa görev düşüyor. En kısa zamanda sektörün sorunlarına ilişkin daha radikal kararlar almamız, sürdürülebilirlik için adımlarımızı hızla atmamız lazım. Kaybettiğimiz har an aleyhimize işliyor."
Kartal, her balığa en az bir sefer yumurtlama hakkı verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Bunun vatandaşın daha ucuza ve bol balık yemesi için önemli olduğuna dikkati çeken Kartal, "Denizleri de kirliliğe karşı korumak gerekiyor. Balıkçıklar aşırı avlanmadan kaçınmalı ve balık boylarına dikkat etmeli. Yasa dışı ve kaçak avcılık balıkçılığın önündeki en büyük sorunlardan biri." şeklinde konuştu.
Tüketicilere de çağrıda bulunan Kartal, "Pazarda ve markette küçük balıkları almayın. Bu şekilde balıkçılık sektörünü de korumuş olursunuz" dedi.