İtalya'da salgının merkezinde yaşayan Türk yazar gelişmeleri anlattı: İnsanlar feryat figan
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında, İtalya'da 4 bin 645 hasta sayısıyla en fazla vakanın görüldüğü Bergamo kentinde yaşayan Türk yazar Gökhan Kutluer, iki hafta öncesine kadar kentte mücadelenin ciddiye alınmadığını, şimdi ise en çok ölüm haberinin buradan geldiğini söyledi.
"Türkiye’den gitmek" ve "Bulut fabrikası" kitaplarının yazarı Kutluer, son günlerde İtalya'daki Kovid-19 ölüm ve vakalarının merkez üssü durumundaki 4 yılı aşkın süredir yaşadığı Bergamo'daki gelişmeleri anlattı.
Kutluer, karantina tedbirleri sebebiyle boşalan kentin merkezindeki Donizetti Operası önünden Skype bağlantısıyla soruları yanıtladı.
Yaşamını küçültüp, doğayla iç içe olma isteği ile Kuzey İtalya’nın yol bisikleti alanında öne çıkması sebebiyle Bergamo’yu tercih ettiğini belirten Kutluer, kentin bugün içinden geçtiği durumun kendisini çok etkilediğini ifade etti.
Kutluer, İtalya'da Kovid-19'un ilk olarak 4 hafta önce Lombardiya Bölgesi’nin güney kesiminde görüldüğünü ancak şimdilerde ise Bergamo’nun merkez üssü haline geldiğini hatırlattı.
“İki hafta kadar önce Bergamo’da bu işin yeteri kadar ciddiye alınmadığını anlatırdım size." diyen Kutluer, şöyle devam etti:
"Öyle ki restoranlar, kafeler açıktı. Şu an oturduğum yerde, vakit geçirmeye, kahve içmeye ya da öğle yemeklerini yemeye devam ediyorlardı. Ancak önce Lombardiya sonra tüm İtalya geneline yayılan karantina haberlerinin ardından ölü sayılarının artmasıyla Bergamo’da büyük bir sessizlik hakim oldu. Çünkü ölüm haberlerinin büyük kısmı, son dönemde Bergamo’dan geliyor ve halkta bir matem havası yarattı.
Markete, eczaneye gittiğimde insanların suratlarından düşen bin parça ve bu tabii çok anlaşılır bir şey. Biz bilmiyoruz belki, ama köşedeki manavın belki eşi ya da her zaman gittiğim markette, birinin tanıdığı vefat etti. Burası 120 bin nüfuslu küçük bir yer. Belki bizim dolaylı olarak temasta olduğumuz insanlar, onların arkadaşları, yakınları vefat ediyor olabilir. Çünkü her gün çok fazla ölü sayısı alıyoruz. Dolayısıyla bu da şehrin genel atmosferine müthiş etki ediyor."
"İnsanlar feryat figan"
Kutluer, şehirdeki olumsuz havanın, yerel basının diline kadar her şeye sirayet ettiğine değindi.
Kuzey İtalya'nın bir yere kadar güney ve merkez İtalya’nın desteğini aldığını, onların moral aşılamaya çalıştığı bir bölge konumunda olduğunu vurgulayan Kutluer, şöyle devam etti:
"Şu an müthiş bir içe kapanıklık durumu söz konusu. İnsanlar, artık üzülüyor, ağlıyor, sosyal medyada bizim kültürümüzde 'feryat figan' çok kullanılır, öyle bir duruma gelmişler. Herkes birbirine yardım etmeye çalışıyor.
Sivil toplum örgütleri, özellikle sağlık çalışanlarının akrabalarına, ailelerine yardım etmeye çalışıyor. Çünkü onlar, hem şehir merkezinde hem de civardaki irili-ufaklı yerlerde, polikliniklerde ya da hastanelerde görevli. Dolayısıyla onlarla ilgilenmesi gereken benim gibi, başkaları gibi gönüllü insanlar gerekiyor. Yani bir seferberlik durumu var."
"Halk kenetlendi"
Kentteki, Papa 23’üncü Giovanni Hastanesine yardım için insanların oluşturduğu bağış kampanyasında 89 bin avronun toplandığını söyleyen Kutluer, “Sizin, benim gibi insanlar gidip o siteye para bağışında bulunuyor. Bergamo’da sayıların yüksek olması hem maddi hem manevi anlamda halkı birbirine kenetlemiş durumda." diye konuştu.
Kutluer, kendisinin de gönüllü faaliyetlere katılarak halka destek olduğunun altını çizdi.
Lombardiya’daki durumun karantinaya rağmen kritikleştiğini dolayısıyla daha sıkı tedbirler alınabileceğini ifade eden Kutluer, "Bergamo da muhtemelen buraya doğru gidecektir. Sonuçta burası, bu işin merkezi olmaya başladı. Ben bir çember daraltması bekliyorum." yorumunu yaptı.
Askeri kamyonların cenazeleri taşıması
Kutluer, kente dün sabah gelen çok sayıda askeri kamyonun Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenleri taşımak için giriş yaptığını dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
"Cremona hatta Brescia’da gelen naaşların burada toplandığı, Bergamo’nun bu görevi üstlendiği söz konusu. Bergamo, naaşların taşınma ve yakma işlemlerinin askeri merkezi konumunda bulunuyor. Civardaki kasabalardan askeri araçlarla buraya taşınıp, tek hamleyle götürülüyor.
Tahminim o ki o videolardan, o acı fotoğraflardan biraz daha göreceğiz. Çünkü, ölü sayısının henüz zirve yapmadığı, en yüksek noktaya ulaşmadığı çok sık dile getiriliyor. Bergamo’nun şu an en yüksek sayıda olduğunu düşünürsek bu görüntüleri biraz daha görebiliriz."
"Beni en çok zorlayan, ambulans sesleri oluyor"
Hem Bergamo’nun virüsün merkez üssü haline gelmesi hem de etrafında yaşanan bu acı gelişmeler karşısında kendisini nasıl koruduğunu aktaran Kutluer, "Açıkçası bu işin ilk döneminde kendimi mental açıdan korumak benim için daha kolaydı, fiziki açıdan korumak konusunda market için çıktığımda endişelerim vardı." dedi.
Kutluer, ancak son düzenlemelerle markete insanların birer birer alındığını, diğerlerinin dışarıda beklediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Para öderken bile aranızda mesafe oluyor. Çoğunlukla açık alanda vakit geçirmeye özen gösteriyorum. Ne olur ne olmaz diye kesinlikle insanlarla aynı kaldırımda dahi yürümüyorum. Sonuçta bu mikrop, bu virüs, yakın temasta olduğunuzda bulaşan bir şey. Sokakta insanların olmadığı yerde yürürken bir tehdidi yok. Ancak insanlara yakın olduğunuzda problem başlıyor."
Son dönemdeki yaşadığı yerde çok sık acı verici olay yaşandığını ve bazı şeylerin değiştiğini vurgulayan Kutluer, şunları kaydetti:
"Şimdi fiziken kendimi koruma boyutu biraz daha kolaylaşmışken, mental açıdan kendimi korumak son birkaç gündür daha da zorlaştı. Beni en çok zorlayan, ambulans sesleri oluyor. Gün içinde sokaklarda çok fazla yankılanıyor. Normalde bir insan bir yılda 2-3 kere duyar belki ama bu şehirde günün her saati, ambulanslar geçiyor. Bir yerden bir yere insanları taşıyorlar.
Bazen ne yazık ki Bergamo’nun etrafında dağ köyleri olduğu için ulaşım o kadar da kolay ve hızlı değil. Belli başlı yerlere ambulans yerine helikopter gidiyor. Bunlar beni en çok zorlayan şeyler. Herhangi yaptığım bir şeye odaklanmaktan alıkoyan şeyler bu ambulans sesleri."