İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı: Esad'la masaya otururuz, kamburumuz yok
tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta Ahmet Erozan konuk oldu. İYİ Parti ve Altılı Masa'nın programıyla ilgili konuşan Erozan, "Esad'la masaya otururuz, kamburumuz yok" dedi.
tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erozan konuk oldu.
Erozan, İYİ Parti'nin dış politika programı ve Altılı Masa'yla iligli soruları yanıtladı.
Rusya'yla çok dengesiz bir ilişki kurulduğunu belirtek Ahmet Erozan, "ABD’ye yönelik olan ibrenin aynısı Rusya’ya yönelikte var, çok dengesiz ilişkilerimiz. Biz yaptırımı bir tarafa bıraktık şnorkel vazifesi görüyoruz. Yani etraftan sarılmış, yaptırımlar altına sıkışmış olan bir Rusya’nın çıkış kapısıyız biz" dedi.
Mülteci sorunu ve Suriye'yle ilişkiler için "Esad'la masaya otururuz, kamburumuz yok. Esad bizim için hiç katil olmadı. Kendi halkına karşı hataları olmamıştır demiyorum" diye konuştu.
İşte Ahmet Erozan'ın açıklamaları...
Cumhuriyet değerleri dediğimiz bir takım ilkeler temelinde politikamızı belirledik bunda ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ gibi bir ilke var artı başka ülkeleri içişlerine karışmamak var.
Önümüzdeki dönemde işlenecek dış politika diğer 5 ortağımızın da müştereken katkıda bulundukları kağıt üzerinden yürüyecek. Siyasi liderlerimiz ödev verdi ve bize 3’er sayfalık kağıt halinde ‘İktidarda olsaydık dış politikada ne yapardık?’ diye bir çalışma yaptık.
Bu masada dört tane monşer var. Hepsi benim kardeşlerim. Kardeşlerimle birlikte hazırladığımız içinde AB'nin de olduğu, başka ülkelerinde olduğu ortak tutum belgesi hazırladık.
O kağıtta yazanlar hiç kimsenin ben bunu kabul edemem dediği unsurları içeriyor. Onlar geçmişte farklı politikalar üretmiş olabilir, biz ileriye bakıyoruz.
"ORTAK PROGRAMIMIZ ADAYLA BİRLİKTE 30'UNDA AÇIKLANACAK"
Teskere gibi bir konu olduğunda da bu ortak tutum belgesine bakacağız. İYİ Parti terörizmle mücadelede her zaman evet der. İYİ Parti'nin tutumu değişmez. İmzalamadan net bir şey diyemem. Hacimli bir kağıt olacak. Alışılmışın dışında bir hacimi olacak. Seçimden evvel yazılıyor ve müşterek bir politikayla halktan oy isteyecek bir ilk aynı zamanda. Kazanacağından emin olduğu adayla ayın 30'unda halkın karşısına çıkacak.
Cumhurbaşkanı diye seçeceğimiz kişi Erdoğan’ın yetkileriyle donatılmış olacak. Erdoğan’ı ‘Tek adam’ diye eleştiriyoruz bizim modelimizde bir kişi var o kişinin uygulayacağı politikaları 6 insan bir araya getirip, seçeceğimiz adayın yol haritasını buyur edecek.
Adayın kim olacağı hiç masada konuşulmadı. Sanki biz orada bir şeyler konuşuyoruz ve halktan sakınıyoruz gibi bir durum var. Yok böyle bir şey. Hiç konuşulmadı.
30 Mart'ta da seçim olabilir. Biz hazırız. İktidarın yapması gereken bir tek şey var. Kaybedeceği seçimin tarihini belirmek.
"BİZ ESAD'LA MASAYA OTURURUZ"
ÖSO. Adam diyor ki ‘Benim rejimimi yıkmaya çalışıyorlar’ biz ona bir liste vereceğiz o da bize bir liste verecek. Bunun ötesinde IŞİD vb. küçük gruplarda var. Bunlarda birlikte mücadele edeceksek Esad’ın da talepleri olacak.
Geçmişte bu hale gelmemizin sebebi iktidarın taşeronluğudur. Geçmişte PYD’yi terörist diye tanımlayan Türkiye ve Suriye’ydi, biz Esad’a sırtımızı döndük, PYD/YPG’yle müzakereye başladı. Erdoğan'dır sorumlusu. Eskiden Irak'ta IKYB diye tanımladığımız yer yoktu. Bunlara bizim dışımızda bir de Esad terörist diyordu. AKP'nin sığınmacıları geri göndermek gibi bir politikası yok. Askeri harekat gibi bir durum söz konusu değil. Harekat olursa Esad'la el sıkaşamazsınız. Erdoğan'la Esad'ın arasında güven bunalımı var. Şu an bu güven bunalımının aşılmasının zor olduğu görülüyor. Bu adam değişmeyecek. Süper güçlerin hata yapma lüksleri vardır diye bir laf vardır. Çünkü düzeltme kabiliyetleri vardır. Bizim şansımız bizim kamburumuz yok. Biz Esad'la masaya otururuz. Çünkü biz Esad'a katil demedik. Esad bizim için hep Esad kaldı. Kendi halkına karşı hataları olmadı demiyorum.
Bizim Ankara’daki Rus Büyükelçisi’yle düzenli diyaloğumuz var. Bilinmesi gerektiği kadar şeffafız biz. Biz Rusya'ya görüşüyoruz. Neden görüşmeyelim. Ankara'da bir Rus büyükelçi var. Bu bir tek iktidarla görüşür diye bir kural yok. Biz de görüşüyoruz.
"TÜRKİYE İHA'LARINI UKRAYNA'DA ÜRETMEK ZORUNDA KALDI"
Aldığınız sistemin, alınma sebebinin arkasında bir tehdit olması lazım. Bu sistem (S-400) yüksek irtifa sistemi olduğu için bu yetenek sadece bugün İran’da var. Rusya bize kendi silahını vuracak S-400 verir mi?
ABD’ye yönelik olan ibrenin aynısı Rusya’ya yönelikte var, çok dengesiz ilişkilerimiz. Biz yaptırımı bir tarafa bıraktık şnorkel vazifesi görüyoruz. Yani etraftan sarılmış, yaptırımlar altına sıkışmış olan bir Rusya’nın çıkış kapısıyız biz.
Rusya'yla çok dengesiz bir ilişki kuruldu. Rusya'ya yönelik bir ibre var. Bir kere çok bağımlı kılındı. Gazı oradan alıyoruz. Biz Ukrayna'ya İHA satmıyoruz şu an. Rus evladı ölüyor diye Rusya kızdı. Bu satışı iptal etti Türkiye. Türkiye şu an Ukrayna'da İHA üretiyor. Made in Turkey yazmayacak. Ukrayna'nın malı olarak geçiyor.
Biz iktidarda olsaydık Ukrayna savaşında iktidarın tutumunda çok farklı olmazdık. Rusya'yla ilişkileri dengelemek şart. Özellikle Rusya'yla.