İYİ Parti seçim beyannamesi açıklandı! Şahsım diplomasisi olmayacak

İYİ Parti Genel Başkan Meral Akşener, partisinin seçim beyannamesini açıkladı. "21 yıldır yapamadıklarını şimdiden sonra mı yapacaklar?" diyerek iktidarı eleştiren Akşener, "Biz ülkeyi hakettiğimiz gibi destekleyeceğiz ve etkin bir dış politika uygulayacağız. Şahsım diplomasisi olmayacak." dedi.

İYİ Parti seçim beyannamesi açıklandı! Şahsım diplomasisi olmayacak

İYİ Parti Genel Başkan Meral Akşener, partisinin seçim beyannamesini açıklıyor.

Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Derdine derman bulmaya çalışan vatandaşlarımın sakın enseni karartma
Bak burada iyiler var.

Devletimiz, insanımızın böyle bir yükü daha fazla kalıramamayacağını bildiğimiz için biz buradayız.

5 kişinin 2 dudağının arasına terkedilen ülkemiz için biz hala buradayız.

Haksızın karşıısnda duran dilsiz şeytanlardan olmayacağımıza söz verdik. Emeklinin, polisin, sağlık çalışanlarının hakkını arayacağımıza söz verdik.

BU UCUBE DÜZENE SON VERECEĞİZ

14 Mayıs'ta bu ucube düzene son vereceğiz.

Biz komşusu açken tok yatamayan, kopardığı üzümüm parasını o dala asan asil bir medeniyetin yolcularıyız.

Emekliler torunlarının gelecek korkusu yüzünden yaşayamıyor. Sadece-mış gibi yapıyor. İçini boğan dertlerden nefes bile alamıyor. Yaşıyormuş gibi gün geçiriyor.

Tek bir gün bile huzur bulamıyor. Onuruyla, itibarıyla yaşamıyor. Tercihlerini istediği gibi yaşayamıyor. Sadece gün geçirmek için "mış" gibi yapıyor.

"İNSANLARIMIZI YAŞATAMADILAR"

Kahramanmaraş'ta, Adana'da, Diyarbakır'da, Gaziantep'te, Osmaniye'de, Şanlıurfa'da, Kilis'te, Malatya'da insanlarımızı yaşatamadılar. Mesela Recep Bey çıktı, 'Kader planı' dedi. 'Ölüm bu işin fıtratında var' dedi. Hatta daha dün Hatay'da daha da ileri gittiler 'Bu depremde rahmet var' dediler. Bunu diyecek kadar ölçüyü kaçırdılar. Sonuç ne oldu? Ne sellerde, ne depremlerde ne maden facialarında insanlarımızı yaşatamadılar.

Mesela 'Ya davulcuya ya zurnacıya' dediler, 'Kadın evinin süsüdür' dediler, 'O saatte orada ne işi varmış' dediler, 'Kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin' dediler. Hem de bunu hakimler dedi, hakimler! Sonuç ne oldu? Ceren'leri, Özgecan'ı, Emine'yi, Dilara'yı, Raziye'yi ve daha nice kadını yaşatamadılar.

Atatürkümüzünde hep dediği gibi adil, saygılı bir Türkiye'yi konuşacağız. Toplumsal sözleimemizi tüm dünyaya duyuracağız. Bu beyannenin diğerlerinden farklı "kişiye özel" olarak hazırladık.

Her vatandaşımızın sorunlarıyla ilgili özel olarak derledik. Milletimize hayırlı olsun..

İlk unsur adalet. Çünkü adalet devletin merhametli elini sunma erdemidir.

Çünkü onlara göre adalet ötekinin cebinden alıp kendi cebine koymak demek. Çünkü onlara göre adalet, 5-15 maaş almak demek.

RECEP BEY VE ARKADAŞLARINA ADİL DAVRANACAĞIZ

Adaletin en çok kendilerine lazım olacağını unutuyorlar.

Adaleti sadece bir süs, bir kılıf, bir silah olarak kullanıyorlar. Çünkü adaleti keyiflerine göre yön verebilecekleri bir oyuncak gibi görüyorlar.

14 Mayıs'tan sonra Recep bey ve arkadaşlarına adil davranacağımıza söz veriyoruz.

Çalan ve soyanlardan hesap sormak yürek ister. Onlarda öyle bir iradenin olmadığını biliyoruz. Biz de Cumhuriyetimizden miras aldığımız, Ata'mızdan gördüğümüz mangal gibi bir yürek ve vizyon var.

Türkiye karnı aç yorgun çocuk olmayacak. Adil Türkiye tarih yazacak.

Sevginin yerine nefret, saygının yerine öfke bekliyor. İnsanlarımızın gün ve gün ayrıştırılıyor. Saygının, empatinin kaybolduğu bir ülkede yaşam mücadelesi veriyoruz.

RECEP BEY VE ARKADAŞLARI HEP MAĞDUR, YAZIK

AK Parti ülkesinde bir gün hain, bir gün terörist hatta ülkenin kadınları olarak "sürtük" ilan ediliyoruz. İftira eden biz oluyoruz. Mağdur olan Recep bey ve arkadaşları oluyor. Yazık

Gençler fikirlerini açıkça söylemek istiyor, hapse atılıyor ama mağdur olan Recep bey ve arkadaşları oluyor.

KERESTE GİBİ ADAMLAR MAĞDUR OLUYOR

"Araba sayılarını sayamazken bile mağdurlar. Öğretmenler atanamıyor, Çiftçi tarlasını süremezken Saray'da Smoothi içerken mağdur oluyorlar.

Bir kere bile mağdur olamadım. Kereste gibi adamlar mağdur oluyor.

Yakışıksız ifadelere maruz kalmaktan mağdur olduk diyorlar. Saygıyı bir tek kişinin iki dudağının arasından değil milletimizin ağzından, adil şekilde duyacağımıza söz veriyoruz.

14 Mayıs'tan sonra tüm vatandaşlarımızın özgürce yaşadıkları bir ülke olacağımıza söz veriyoruz.

"Ha ha ha" diye gülünce başka şey oluyorsunuz. Kahrolsun hepsi. Her bir vatandaşımızın kimliğine saygı duyan bir Türkiye tarihi yazacağız.

Çocuklarımız arasındaki fırsat eşitsizliği kronik bir hal aldı. Bu eğri düzene "dur" diyeceğiz. Bazı gençlerin sahip olduğu fırsatlara herkesin sahip olacağına söz veriyoruz.

21 YILDIR YAPAMADIKLARINI ŞİMDİDEN SONRA MI YAPACAKLAR

Recep bey "büyüyoruz" dedikçe Türkiye uçurumun kenarına geldi. Buradan sormak istiyorum 21 yıldır yapamadıklarını şimdiden sonra mı yapacaklar.

Yapamazlar çünkü çıkarları, öncelikleri farklı. Biz ülkeyi hakettiğimiz gibi destekleyeceğiz ve etkin bir dış politika uygulayacağız. Şahsım diplomasisi olmayacak.

Valla bize hiçbir şey kolay nasip olmuyor. Dolayısıyla her şey mücadele ile geçiyor. Tüm iftiralara göğüs germeye hazır mısınız. Türkiyemiz için yep yeni bir gelecek inşaa etmeye hazır mısınız. Milletimizden aldığımız güçle zailme karşı gelmeye hazır mısınız. Cumhuriyetimizin ikinci asrına güneş gibi duymaya hazır mısınız.