İzmir Belediye Başkanı 'siyasi kimliğimden sıyrılmam gerek' diyerek açıkladı: 'Sorun büyük ve ağır'

İzmir Körfezi'ndeki balık ölümleriyle ilgili basın açıklaması yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Umuyorum, 5 yılın sonunda körfezimiz bugünden çok daha iyi olacak. Ben size körfezde yüzmeyi vadedemem ama bugüne oranla çok daha temiz bir körfezi, İzmirlilere bırakacağımı vadedebilirim" diyerek, sudaki oksijenin neredeyse tamamen tükendiği de açıkladı.

İzmir Belediye Başkanı 'siyasi kimliğimden sıyrılmam gerek' diyerek açıkladı: 'Sorun büyük ve ağır'

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Körfezi'nde Bayraklı Sahili'ne vuran ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerinin inceleme başlattığı balık ölümleriyle ilgili açıklamada bulundu.

Basın toplantısı düzenleyen Tugay, körfezin 1965 yılından bugüne dek kirlendiğini ve sorunun yeni olmadığını belirtti. Tugay, "Körfezimiz maalesef ağır bir kirlilik yükü altında ve bunun sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Yıllar içinde 30'dan fazla dereyle körfezimize evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklar taşınıyor. Mikro algler ilk defa geçen yıl körfezde saptanmış, bu sene ikincisini yaşıyoruz. Normalde denizlerimizin türleri değil, daha sonradan türemişler ve muhtemelen gemilerle taşınma sonrasında iklim değişikliğinden yararlanarak çoğalıyorlar ve körfezimizde baskın bir tür haline geliyorlar" ifadelerini kullandı.

'SORUNUMUZ BÜYÜK VE AĞIR'

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2000 yılından itibaren körfezi bilimsel olarak incelediğini söyleyen Tugay, "2000-2018 arası Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'yle, 2020-24 arası sözleşmemizle de TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'yle ortak çalışıyoruz. Körfezin suyunu takip etmek için 68 farklı noktadan 3 ayda bir yüzeyden ve derinden ölçüm için su örneği alınıyor ve bunlar raporlandırıyor, bilimsel verilerle takip ediliyor. Bilimsel verilere baktığımız zaman objektif şekilde problemin ne zaman olduğunu, ne zaman yoğunlaştığını görüyoruz. Bu sorunu her türlü siyasetin üzerinde görüyorum. Belediye başkanı olarak çok üzüldüğüm çevre felaketi sonrasında siyasi kimliğimden sıyrılmam gerektiğini, yapabileceğimiz tüm kurumlarla iş birliği yapıp sorunu çözmemiz gerektiğini düşündüm. Önce İzmir'deki, sonra Türkiye'deki kişi ve kurumlardan bekliyorum. Sorunumuz büyük ve ağır. Çözüm için hep beraber çalışmaktan başka çaremiz yok" diye konuştu.

'HER TÜRLÜ İŞ BİRLİĞİNE AÇIĞIZ'

Cemil Tugay, mevcut kirliği temizlemek için sorumluluk almaya hazır olduklarını belirterek, "Sirkülasyon ve navigasyon kanalından bahsedildi. Geçen 5 yıllık süreçte bu konuyla ilgili bir çalışma olmadı. Bu çalışmayı yapmakla yükümlü olan kurum İzmir Büyükşehir Belediyesi değil. İç ve orta körfezimiz maalesef suyun çok hareketsiz olduğu, akımın neredeyse hiç olmadığı yerler. O yüzden kendini temizleyemiyor. Kendini temizlemesi için derelerden de taze su akışının olmadığını düşünürsek, bu tür bir kanala ihtiyacımız olduğu kesin. Bu 2 kanalın yapımı çok yüksek maliyetli ve teknik olarak da zor. Ancak, Kocaeli'de yaptığı gibi Bakanlığımızın bu konuda sorumluluk almasını bekliyoruz. Her türlü iş birliğine açık olduğumuzu tekrar söylemek isterim. Başkanlığa aday olduğumda, biraz da çekinerek ama çokça dile getirdiğim konu körfezin kirliliğiydi. Bununla ilgili hazırlık yapmıştık. Ancak iyi niyetle göstereceğimiz çabalar ne yazık ki bu sorunun çözümünde yeterli olmayacak. Dolayısıyla 3 bakanlığın mutlaka sorumlulukları çerçevesinde üzerine düşeni yapması gerekiyor" dedi.

'İZMİR KÖRFEZİ'Nİ TÜM TOPLUMLA BERABER KURTARACAĞIZ'

Hiçbir siyasi hesap içinde olmadan en önemli önceliklerinin altyapı çalışmaları olduğunu belirten Tugay, "Yurt dışından bulduğumuz kaynakların kullanımı için de Hazine Bakanlığı'ndan, devletin diğer kurumlarından yardımcı olmalarını bekliyoruz. İzmir Körfezi'ni tüm toplumla beraber kurtaracağız. Bunun için insanların körfezi kirletmemek adına azami dikkat içinde olmasını bekliyoruz. Yetkilerimiz çerçevesinde hata yapan tüm kişi ve kurumları hem afişe edeceğiz hem de yetkimiz çerçevesinde cezalandıracağız. Bu konuda çok kesin bir irade koyacağımızı herkes bilsin. Ama en ufacık bir kirliliğin, atılan izmarit veyahut yemek artığının, kirli suyun derelere ve körfeze atılmasını vatandaşımızın derhal durdurmasını talep ediyoruz. Körfeze hep beraber sahip çıkılması gerektiğinin altını çiziyoruz" ifadelerini kullandı.

'GEÇMİŞLE KAVGA ETMENİN HİÇBİR FAYDASI YOK'

Master planları yaptıklarına da değinen Cemil Tugay, "İZSU Genel Müdürümüzle beraber planladığımız yeni bir Körfez Master Planı, Kanal Master Planı ve bir de deniz suyu ile ilgili bir altyapı master planı yapılacak. Geçmişle kavga etmenin hiçbir faydası yok. Daha öncesini değil bundan sonraki dönemde ne yapacağımızı düşünmemizin daha önemli olduğunu düşünüyorum. 5 yılın sonunda körfezimiz bugünden çok daha iyi olacak. Her ne olursa olsun gereğini yapacağız. Ben size körfezde yüzmeyi vadedemem ama bugüne oranla çok daha temiz bir körfezi, İzmirlilere bırakacağımı vadedebilirim. Ayrıca sudaki oksijenin neredeyse tamamen tükendiği saptandı. Balık ölümlerinin bundan kaynaklandığına dair kanaatimiz güçlü. Ama mikro alglerin bazıları toksin salgılayabiliyor, bunlar da balık ölümlerine katkıda bulunmuş olabiliyor. O nedenle körfezden balık tutulmasını doğru bulmuyorum, özellikle iç körfez bölgesinde doğru değil. İl Hıfzıssıhha kararına göre zaten tutulması yasak, bunlarla ilgili önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum. Körfezde bilinenin ötesinde yeni bir mikrop türü yok ama bu kirliği gidermezsek bunları da yaşayabiliriz. Şu an havadan deniz suyuna temasla vatandaş için tehlike oluşturacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. Özellikle iç körfezde tutulan balıkların yenmemesini tavsiye ediyorum" dedi.