Jet yakıtını kına yapın, yalancılar!
“İsrail'e çöpümüz bile gitmemeli” diyen bir gazeteci olarak Filistin hususunda dünyadaki en dik duruşu Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiğine yıllardır şahidiz.
Ama birileri madem “Ticaret” diyorlar, neden 6 ay boyunca sustular da şimdi “Katil Devlet Türkiye” diyen soysuzlarla hizalandılar.
Başkan Erdoğan; “Hem Filistin ile hem İsrail ile görüşüyoruz” derken neden itiraz etmediniz, hatta “Çok iyi bir denge politikası, üstelik Filistin için de faydalı olur” dediniz.
Evet, polis şiddeti kabul edilemez de polisin yüzüne tükürmeyi de kabul edecek miyiz?
Birileri, “28 Şubat’ta bile bunları yaşamadık” diyor.
28 Şubat’ı yaşayan biri olarak söylüyorum; biz o zaman hiçbir polisin yüzüne tükürmedik.
Son dönemde “Neden yerel seçimlerden sonra sürekli savunmaya geçildi” eleştirileri geliyor.
Ne savunması?
Hakikati söylemenin adı “savunma” ise ben savunmakla mükellefim!
Adil düzeni ayağa kaldırmak için çırpınan Necmettin Erbakan'ın lakabı “Savunan Adam"dır.
Bu gün için Erbakan çizgisini sürdüren tek kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Ne yani, “Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu'dur” diye Saadet Partisi önünde açıklama yapan Temel Karamollaoğlu ve %0,9 oy alan Saadet Partisi mi milli görüşçü?
“NEDEN ARAŞTIRMADIN FATİH BEY, MAKSADINIZ NE?”
“Gazze katliamlarında kullanılmış olması kuvvetle muhtemel olan ‘Uçak Benzini ve Jet Yakıtı’nın Türkiye’den gönderilmiş olması tam bir felakettir.” diyen Fatih Erbakan neden gerçeği hiç araştırmadan direkt Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve Recep Tayyip Erdoğan’ı “katliamlara ortak olmakla” suçladı?
Yakıştı mı?
Buna “Yeniden Refah” denmez, “Yeniden CHP” denir.
Kaldı ki CHP’liler bile işi bu boyuta vardırmayı düşünmediler.
Fatih Bey eğer şöyle bir araştırsaydı gerçeği görürdü.
“DENGE POLİTİKASI”
Başkan Erdoğan 7 Ekim'de Barbar İsrail tarafından katliamlar yeniden başladığında Türkiye'nin, gerilimin sonlandırılması için arabuluculuk dahil her türlü desteğe hazır olduğunu ifade etti.
Hem Filistin hem İsrail tarafıyla görüştü.
Hatta 11 Ekim 2023’te Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, İsrail-Filistin savaşına ilişkin, "Tayyip Erdoğan’ın denge politikasını doğru buluyorum” yorumunu yapmıştı.
Birçok muhalefet yorumcusu da bu tavrın doğru olduğunu belirtmişti.
Ama seçim sonrası birdenbire “İsrail’e ticareti kesin” demeye başladılar.
Daha önce bize birkaç il ve ilçe verirseniz İstanbul’da aday çıkarmayız diye görüşmeler yapan Yeniden Refah Partisi ise seçimden hemen önce birdenbire “Israil’le ticaret” demeye başladı.
Ama heyetler arası görüşmede bu mevzuyu hiç duymamıştık.
İlçeler verilseydi bu konuyu gündeme bile almayacaklardı sanırım.
“JET YAKITI”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz’ı aradım.
Konuya ilişkin açıklaması şu şekilde:
“Rapordaki yakıtlar İsrail savaş uçaklarıyla ilgili değil. İsrail'e gönderilen bir yakıt da değil. Tamamen Türkiye topraklarında, havaalanında İsrail havayollarına ait sivil uçaklar tarafından normal satın alınmış bir akaryakıt. Bir ihracat, ithalat, bir savaş uçağı değil. Yolcu taşımaya yönelik ve sivil amaçlı. Bizim raporumuzun altında da yazıyor. Diyor ki 'Böyle bir ihracat, bir kargo ihracatı değildir.' Burada bizim özerk firmalar tarafından havaalanlarında ihrakiye teslimi babında ihrakiye satışı bağlamında yapılmış bir satıştır. İhrakiyede kasıt şudur. Havaalanlarında uçaklara yapılan satıştır. Bu şuna benzer; İsrail büyükelçiliğine ait bir araç yolda gidiyor. Giderken bir istasyon gördü. İstasyondan akaryakıt nasıl alıyorsa aynı öyle bir alışveriş. Hiç abartmaya gerek yok. Farklı yerlere çekmeye gerek yok.”
"Kaldı ki bu hususta uluslararası sivil havacılık kuralları vardır. Vermek zorundasın. Bu sivil uçaklara. Böyle bir savaş uçağı filan değildir. Bu insani boyutu olan bir şeydir. Türk Hava Yolları'nın İsrail'e her gün seferi vardır. Her gün oraya iniyor. Her gün orada nasıl yakıt satın alabiliyorsa oradaki herhangi bir şirketten akaryakıt satın alması başka da bir şey değil."
“İHRAKİYE NEDİR?”
Açıklama bu şekildeydi.
Peki, “ihrakiye” ne?
İhrakiye, liman ve havaalanlarındaki taşıtlara sağlanan akaryakıttır. Bu şekilde deniz ve hava taşıtlarına sağlanan akaryakıt, özellikle ülkemiz gibi önemli bir konuma sahip ülkeler için önem arz etmektedir.
"İHRAKİYE İŞLEMİ İHRACAT MIDIR?”
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 176’ncı maddesinin ikinci fıkrası ve Gümrük Yönetmeliği'nin 418’inci maddesine göre, serbest dolaşımda bulunan yakıt, yağlar ve kumanyalar ile donatım ve işletme malzemelerinin dış sefere çıkan gemi, bot ve diğer deniz taşıtları ile hava gemilerine verilmesi ihracat hükmündedir.
“YALAN RÜZGARI”
Her seferinde bir şeyler uyduruyorlar.
Siz açıklama yapıp gerçeği söyledikçe onlar yeni şeyler uyduruyor.
Taktikleri böyle!
Ama millet her şeyi görüyor.
Hedef şaşırtıyorlar!
6 aydır ortada yoklar!
"Filistin, meselemiz değil" denince sustular.
"Toprak sattı" iftirasına sustular.
Erdoğan konuşunca "Ama Hamas terör örgütü" dediler!
Türkiye'ye FETÖ/İSRAİL eliyle operasyon çekiyorlar!
İçimizden görünen birileri de âlet oluyor!
SON SÖZ: Şu sloganı sevdim: "Elveda Ramazan değil, El ver bir daha Ramazan"
1)"Elveda" sözü bende acayip değişik bir hüzne sebep oluyor
2)Umutlu olmalıyız ve geleceğe dönük müspet temennilerde bulunmalıyız
3)Seçimler Ramazan'a denk gelince manevi iklimden pek faydalanamadık sanki..