Johnson&Johnson kanserojen madde çıkan güneş kremlerini toplatıyor
Deniz mevsiminin başlamasıyla birlikte güneş kremlerine de rağbet arttı. Peki güneşten korunmak için aldığınız ürünlerin içinde kanserojen madde olabileceğini biliyor muydunuz? Dünya devi kozmetik şirketlerinden Johnson&Johnson, içinde kanserojen madde tespit edilen bazı güneş ürünlerini toplatıyor
Karar şok etkisi yarattı! Zira, yüzbinlerce kişi hele de bu sıcak yaz günlerinde güneşin tadını dolu dizgin çıkarmaya çalışıyor. Plaj çantasının olmazsa olmazı da güneş kremleri! Birincisi; evinizde sayacağım güneş kremlerinden varsa hemen çöpe atın. İkincisi; hangi güneş kremi zararsız? Güneşin zararlı etkilerinden korunmanın başka yolu yok mu? Onu da uzmanlarla konuştum.
Hem güneşe hem kremlerine dikkat
Dr. Cem Hamidi güneşin altında, elde bir kitap, dalgaları dinlemenin şüphesiz her insanın ruhunu dinlendirdiğini hele de pandemi ile eve kapanan birçok insana bu ritüelin terapi gibi geldiğini söylüyor. Ancak dikkat! Ruhumu dinlendireyim derken kanser olmayın. Dr. Hamidi ‘Azı karar çoğu zarar’ diyor, şöyle devam ediyor: “Güneşe fazlaca maruz kalmak yaşlandırıyor, kırışıklıklara, lekelere neden oluyor. Daha önemlisi kansere yol açıyor. Melanom, cilde renk veren melanin pigmentini üreten hücrelerdeki bozukluk sonucu ortaya çıkan cilt kanserinin en ciddi türüdür. Güneşten veya solaryumdan gelen UV ışınlarına maruz kalmak bu riski artırır. Ayrıca, uzun süre ve tekrarlayan güneş ışığına maruz kalındığında özellikle yüz, el üzeri gibi güneşe açık alanlarda kahverengi lekeler oluşur. Bu lekeler cildin yaşlı görünmesine neden olur ve uzun vadeli cilt problemlerine yol açabilir.”
Hangi kremi seçmeli
“EN önemli noktalardan biri kremin içeriği. İçerisindeki etken maddelerine, maddelerin ne işe yaradığına, ürünün ‘cruelty free’ ya da ‘organic’ olup olmadığına mutlaka bakın. Ürünün sadece UVB değil, UVA koruması olması da hayli önemli. Piyasadaki güneş kremlerinde SPF ibaresi görürsünüz, bu UVB’ye karşı koruduğunu gösterir ki bu ürün genellikle derinin üst tabakasını korur. PPD (Persistent Pigment Darkening) ise UVA’ya karşı koruyuculuğu gösterir. İyi bir güneş koruyucu her ikisine karşı da etkin olmalı. Özellikle leke sorunu olan kişiler UVA, UVB korumasına ek, fiziksel filtreli geniş spektrumlu güneş koruyucular tercih etmeli. 2 çeşit güneş kremi var. Bir; kimyasallar (sürer sürmez emilenler.) Hücrelere geçebiliyorlar. Fizikseller (sürünce yoğurt gibi, deride tabaka oluşturanlar) ise ultraviyole ışınlarını yansıtarak, ışınların deriden geçmesini engelliyor. SPF 30 etkili bir güneş kremi yüzde 97 koruma sağlar. SBF değerinin yüksek olması daha iyi koruduğu anlamına gelmez. Güneş kremleri özellikle yaz aylarında 2 saatte bir yenilenmelidir.
Piyasadan toplatıldı
Piyasaya sürülen bazı ürünlerde, bağımsız bir laboratuvar tarafından yürütülen testler sonucunda, “benzen” maddesine rastlandığı ve söz konusu kimyasalın ürünlerin içine nasıl girdiğinin araştırıldığı açıklandı. Benzen sürekli maruz kalındığında kansere yol açan kimyasal bir madde ve hayli tehlikeli! Aveeno Protect Pefresh, Beach Defense, CoolDry Sport, Invisible Daily Defense, UltraSheer aerosol güneş kremleri raflardan kaldırıldı.
Evde kendi koruyucunuzu yapabilirsiniz
Bitki bilim ve güzellik uzmanı Suna Dumankaya piyasadaki SPF 50-60-70 içerikli kremlerin ‘tam’ koruma sağlamadığını söylüyor. Dumankaya, “Şöyle örnek vereyim; tahtaya 2-3 kat vernik sürün, hava alır mı? Almaz. Bazı güneş kremleri de böyle. Tıpkı vernik gibi cildi kaplıyor, hava almasını engelliyor, hava almayan cilt susuz kalıyor, hücreler kendini yenilemiyor, çabuk kırışıp, lekeleniyor. O nedenle SPF 12 yeterli, fazlasına gerek yok. Bu kremler öyle çok masum değil. Çoğu cilt yüzeyinde kalmıyor. İçindeki aktif maddeler cilt tarafından emiliyor. Kana karışmayan doğal içerikler daha güvenli” diyerek uyarıyor. Kaynak: Hürriyet