Jüristokrasi hortladı!...
Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım ve Anayasa Mahkemesi binasını göstererek attığı ‘Işıklar yanıyor’ tweetinden bahsediyorum. Kimse kendini kandırmasın… Bu tweet bilinçli ve kasten atılmıştır. Yakın siyasi tarihimiz bu ve buna benzer rezilliklerle doludur…
28 Şubat döneminin ‘Genelkurmay’ın ışıkları yanıyor’ saçmalığı dün gibi aklımızda değil mi? Bu imalar darbeseverlerin uydurduğu sloganlar. Bu nedenle Yıldırım’ın ‘özür dilerim, tweet maksadını aştı’ gibi bahanelerin arkasına sığınması da attığı tweet kadar saçma ve kasıtlı.
Yıldırım’ın kime ve hangi güce dayanarak böyle bir tweet attığı araştırılmalı… ‘Ben yaptım oldu, özür de diledim’ diyerek bu işin içinden sıyrılmamalı. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir kişiye suç işleme özgürlüğü tanımaz tanımamalı…
Şunu bir noktaya kadar anlarım…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, AYM Başkanı’na yönelik söylediği bisiklet göndermesinin ardından, aynı üyenin bisiklet üzerinde poz vererek tweet atması bir ironi olarak değerlendirilebilir. Ancak, ‘Işıklar yanıyor’ tweeti, öyle geçiştirilebilecek bir rezillik değil… Bu tweet, Enis Berberoğlu kararı üzerinden tartışılamayacak kadar düşündürücüdür…
Bu aynen 28 Şubat döneminde olduğu gibi aba altından sopa göstermektir.
O dönem askerin yaptığını, bugün jüristokrasi (yargıçlar yönetimi) üstlenmiş demektir…
AYM üyesinin yaptığı siyasete gözdağı vererek, dizayn etme çabasıdır…
Siyasete parmak sallamaktır…
Bu bir soruşturma nedenidir…
Bu rezillik karşısında, AYM’nin ‘Bu düşünce ve yapılan Yüksek Mahkeme’nin görüşü değildir’ açıklaması da yeterli değildir… AYM, bu açıklamayla işin içinden sıyrılamaz… Yüksek Mahkeme, bu rezillik karşısında derhal harekete geçmelidir…
Son söz olarak da şunu söyleyeyim…
Kimse, bu tweete karşılık olarak yaptığımız eleştirilere ‘Siz de paranoyak olmuşsunuz’ diyemez…
Bu adam sendecilik yüzünden bu ülkenin başına gelmeyen kalmadı, bunu unutmayın…