Kaderin Götürdüğü Yer: Güneş Tutulmasının Hangi Etkileri Olacak?

Saros 149 tutulması, 29 Mart 2025 tarihinde gerçekleşecek. Kuzeydoğu Amerika Birleşik Devletleri, doğu Kanada, Grönland, Avrupa, Kuzeybatı Afrika ve kuzeybatı Rusya'nın bazı bölgelerinde kısmi olarak gözlemlenecek.

Saros döngüsü serisi 149, hayatımızda önemli dönüşümlere işaret eden güçlü bir enerjiyi temsil eder. Saros 149 döngüsü, Ay'ın yükselen düğümünde gerçekleşen Güneş tutulmalarından oluşur. Her 18 yılda, 11 günde bir tekrarlanır ve 1664 ile 2926 yılları arasında toplamda 71 tutulma gerçekleşecektir. Serinin en uzun toplam tutulması 17 Temmuz 2205'te 4 dakika 10 saniye, en uzun halkalı tutulması ise 21 Haziran 2764'te 5 dakika 6 saniye sürecektir. Bu döngü, Lunar Saros 142 ile bağlantılıdır.

Kaderin Götürdüğü Yer: Güneş Tutulmasının Hangi Etkileri Olacak? - Resim : 1

Bernadette Brady, Yeni Kuzey 9 (149) Saros Serisi'ni fiziksel olarak oldukça etkileyici olaylarla ilişkilendirir. Brady'ye göre bu seri, kazalar, büyük fiziksel çabalar ve şiddet içerebilecek ani fiziksel olaylarla karakterizedir. Olumlu açıdan bakıldığında, bu enerjiyi ilk defa kar kayağı yapmak gibi fiziksel bir aktiviteyle değerlendirmek mümkündür. Brady, bu dönemlerde saklanmak yerine aktif olmayı, ancak güvenliği her zaman ön planda tutmayı önerir. Bu strateji, serinin getirebileceği olası tehlikelerden korunmaya yardımcı olurken, aynı zamanda enerjiyi olumlu bir şekilde kullanma imkânı sunar.

Sepherial ise Güneş tutulmalarını özellikle ulusların liderleri ve düzenlerin yöneticileri ile ilişkilendirir. Ona göre tutulma dönemlerinde bazı sonlanmalar yaşanabilir, ancak bu sonlar daima yeni başlangıçların habercisidir. Ayrıca Sepherial, Güneş tutulmalarının insan bedeninin organik yapısıyla doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çeker.

Serinin ilk tutulmasının gerçekleştiği 1664 yılı önemli tarihsel olaylara sahne olmuştur. 10 Ağustos 1664 tarihinde, Avusturya İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti arasında Vasvar Antlaşması imzalanarak iki devlet arasında barış sağlanmıştır. Yine aynı ay içerisinde İngilizler, 27 Ağustos 1664'te Hollanda kontrolündeki Yeni Amsterdam'ı (bugünkü New York) savaş gemileri ve askerlerle yaptıkları ani bir çıkarma sonucu ele geçirmiştir.

Son tutulma ise 19 Mart 2007 tarihinde gerçekleşmiştir. Türkiye açısından bakıldığında bu yıl; gazeteci Hrant Dink’ in suikastı, Elâzığ'daki 5,9 büyüklüğündeki deprem, Karadeniz Sahil Yolu'nun açılışı ve Pegasus ile Atlas Jet havayollarına ait uçak kaçırma olayları gibi dikkat çekici olayları içinde barındırmaktadır.

Kadim astrologların belirttiği gibi, tutulmadan önceki yaklaşık iki aylık süreçte gerçekleşen olaylar kadersel ve kaçınılmazdır. Tutulma sonrasında ise bireylerin kendi iradeleri ve seçimleri ile şekillendirebilecekleri bir dönem başlar.

Kuzey Ay Düğümü'nün etkisi altında gerçekleşecek bu tutulma sırasında bir dizi karmaşık durumla karşılaşabiliriz. Örneğin, navigasyon sistemlerindeki aksaklıklar, gizli iletişimler veya hava sahaları gibi konularda sorunlar yaşayabiliriz. Aynı zamanda siyasi entrikalar, toplumsal isyanlar, yalanlar, hırsızlık ve grevler gibi sosyal gerilimler artabilir. Göçmenler, salgın hastalıklar ve sağlık problemleri gibi konular da daha fazla önem kazanacak. Yani bu dönemde hem teknolojik hem de sosyal anlamda birçok zorlukla başa çıkmamız gerekecek.

Koç burcunda gerçekleşen bu tutulma, ateş elementinin getirdiği enerjiyi bizlere taşıyor. Bu durum, yangınlar, patlamalar gibi şiddetli ve ani olaylarla ilişkilendirilebilir. Aynı zamanda savaş ve çatışma gibi gerginlikleri de beraberinde getirebilir. Ancak her şey olumsuz değil; bu enerji aynı zamanda büyük bir hayal gücü ve yaratıcılık kıvılcımı sunabilir, yeni fikirler ve projeler için harika bir zaman olabilir.

Sepherial, Ramsey ve geçmiş astrologlara göre, Koç burcunun 1. dekanında gerçekleşen Güneş tutulması, orduların hareketliliği, askeri sevkiyatlar, saldırılar ve kargaşa ile ilişkilidir. Aynı zamanda, kışkırtmalar, karşıtlıklar ve savaş atmosferinin güçlenmesi gibi olayları da tetikleyebilir. Bunun yanı sıra, kuraklık ve susuzluk gibi doğal etkiler de bu tutulmanın getirdiği olasılıklar arasında yer alır.

Tutulmanın 3. ev – 9. ev ekseninde gerçekleşmesi, bilgi, iletişim, ulaşım ve uluslararası konuları ön plana çıkarır. 9. ev tarafında dini meseleler, mezhepler arası anlaşmazlıklar ve deniz kazaları gündeme gelebilir. 3. ev tarafında ise eğitim, gazetecilik, iletişim sistemlerinde aksaklıklar ve seyahatlerle ilgili problemler yaşanabilir.

Mars'ın 12. evde yer alması, kontrol dışı gelişmeler, gizli düşmanlar ve arka planda yürütülen işler anlamına gelir. Mars'ın Kuzey Ay Düğümü ile yaptığı üçgen açı, gizli dinamiklerin kadersel olduğunu ve önemli sonuçlar doğuracağını gösterir. Bu süreçte sezgilerimize kulak vermek, gücümüzü doğru yönlendirmek ve ani çıkışlardan kaçınmak önemlidir.

Uluslararası ilişkiler ve yargı alanında gizli anlaşmaların, diplomatik ilişkilerin veya yasal meselelerin ortaya çıkmasına yol açabilir.

Kişisel ve toplumsal düzeyde önemli dönüşümler, çatışmalar ve yeniden dengelenmeler bu dönemde gündeme gelebilir. Özellikle hükümetlerin sağlıkla ilgili kararları toplumda çekişme yaratabilir ve uluslararası alanda ülkenin sağlık politikalarıyla ilgili algısını etkileyebilir.

27 derece Koç burcunda yer alan MC noktası için Sabian sembolü "Hayal gücü yoluyla, kaybedilmiş bir fırsat yeniden kazanılır" ifadesidir. Bu sembol özellikle liderler ve yüksek pozisyonlardaki kişiler için anlamlıdır. Liderlerin yaratıcılık ve yenilikçi düşünceyi kullanarak, karşılaştıkları kayıpları veya başarısızlıkları lehlerine çevirebileceklerini vurgular. Yeniden değerlendirme ve adaptasyon yeteneği, kaybedilmiş fırsatların geri kazanılmasına olanak tanıyabilir.

Bu sembolün temsil ettiği hassas vücut bölgeleri:

Fornix: Beyin içindeki önemli sinir yollarından biridir ve hafıza ile öğrenme fonksiyonları ile ilişkilidir. Limbik sistemin bir parçası olarak duygusal tepkiler ve motivasyon süreçlerinde önemli bir rol oynar.

Frontal Bone (Alın Kemiği): Kafatasının ön kısmını oluşturan bu kemik, beynin korunmasına katkı sağlar. Hafıza ve öğrenme süreçlerinde kritik rol oynar. Alzheimer hastalığında fornix bölgesinde atrofi ve sinir hücrelerinde işlev bozukluğu gözlenir. Frontal loblar, karar verme, problem çözme ve duygusal kontrol gibi işlevlerden sorumlu olup, Alzheimer hastalığında en çok etkilenen bölgelerden biridir.

Bu nedenle, bu tutulmanın sağlık ve bilişsel fonksiyonlarla ilgili etkileri göz önünde bulundurularak, bu konulara daha fazla dikkat edilmesi gerektiği düşünülebilir.

Saros 149 döngüsünü cesaretle karşılayıp, güvenliği ön planda tutarak yeniliklere açık bir tutum benimsememiz önemlidir.