"Emine Bulut gibi çocuklarımın önünde ölmek istemiyorum”

Eylül ayında Mersin yaşanan olayda Nurcan A. isimli kadın, 11 ve 9 yaşlarındaki iki erkek çocuğunun gözü önünde evlerinin balkonunda, eşi tarafından boğazına bıçak dayanarak 6 saat rehin alınmıştı. İşte Nurcan A. olayı şu sözlerle anlattı...

"Emine Bulut gibi çocuklarımın önünde ölmek istemiyorum”

Eylül ayında Mersin yaşanan olayda Nurcan A. isimli kadın, biri 11, biri 9 yaşlarında iki erkek çocuğunun gözü önünde evlerinin balkonunda, eşi tarafından boğazına bıçak dayanarak 6 saat rehin alınmıştı.

Cezaevinde tutuklu olan eşinin kendisini ölümle tehdit ettiğini iddia eden Nurcan A., 11 yaşındaki oğlunun, boynuna sarılarak “Ölümden korkmuyorum ama Emine Bulut gibi çocuklarımın önünde ölmek istemiyorum” dedi.

Mersin’de, Eylül ayının başında, Emine Bulut cinayetine benzer bir olay yaşandı. Kırıkkale'de, 18 Ağustos 2019'da 10 yaşındaki kızının gözleri önünde eski eşi Fedai B. tarafından bıçaklanarak öldürülen Emine Bulut olayından farkı, Nurcan A.’nın hala yaşıyor olmasıydı. 

Yıllarca eşinin fiziksel ve psikolojik şiddeti gören Nurcan A., sığınma evi ve baba evine giderek iki kez eşini terk etti ama eşi Ali A.’nın her defasında af dilemesi ve çocukları için evine dönen Nurcan A., için son nokta evlerinde, çocuklarının önünde boğazına bıçak dayanarak saatlerce rehin alınması oldu. Şimdi ise cezaevindeki eşi tarafından ailesi de dahil olmak üzere ölümle tehdit ediliyor. 

15 yıldır evli olduğu kaynakçı eşi Ali A.'nın ‘Bunalıyorum, sıkılıyorum, iş yok’ diyerek 6 yıldır sadece arada bir çalıştığını ve ekonomik olarak zorluklar içinde kaldıklarını söyledi.

Eşinden sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü söyleyen Nurcan A., iki yıl öncesinde eşinin tekrar darp etmesi üzerine evini terk etmiş ve sığınma evine yerleşmişti.

Nurcan A., "Bir süre burada kaldıktan sonra eşim benden af diledi. Bir daha fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamayacağını söyledi. Beni kendi canıyla tehdit etti. Sevdiğini ve bir daha yapmayacağını zannettim. Yuvamın dağılmaması için evime döndüm. Bir süre düzeldiğine inandım ama yeniden darplara ve psikolojik şiddete başladı. Çocuklarımla birlikte ‘eşim işsiz, psikolojisi yerinde değil’ diye hep idare ettik, her şeye göğüs gerdik” diye konuştu.

Nurcan A., bir kez daha darba maruz kalınca yine evi terk edip ailesine sığındı. Ancak büyüklerin araya girmesi ve çocuklarının isteği üzerine yeniden eve dönmdü. Ne yazık ki durumun değişmediğini farketti.

Nurcan A., rehin alındığı günü ise şu sözlerle anlattı:

“Olay günü babamlardan eve dönerken, yolda okulların açılacağını ve çocukların okul masraflarının olduğunu, borçlarımızın biriktiğini söyledik ve bir düzene girmesini istedik. Çocuklarımızla çalışmamasından şikayet ettik. Buna sinirlendi ve bizi susturdu. Eve döndüğümüzde de silahını temizlediğini ve her yeri kirlettiğini gördük. ‘Neden böyle yapıyorsun’ deyince kızıp her şeyi kırmaya başladı ve üzerime yürüdü. Çocuklarımla etrafı toplamaya başlayınca uyumamızı istedi. Biz yatmaya giderken, çocukların önünde silahını başıma dayadı, babamı arayarak küfür ve tehdit etti. Annemle babama, aramızda ufak bir tartışma geçtiğini söyleyerek telefonu kapattım.”

Ertesi sabah eşine ‘senden ayrılacağım’ dediğini, çocuklarının da kendisiyle birlikte gelmek üzere eşyalarını topladığını söyleyen Nurcan A. “Eşim koşarak kapıyı kilitledi ve çocuklarımın topladığı eşyaları kolonya dökerek yaktı. Bunun üzerine ben de çığlık atarak balkona kaçtım. Komşulardan polis çağırmalarını, evimizin yandığını, eşimin bıçak aldığını ve bizi öldüreceğini söyledim. Eşim mutfaktan ekmek bıçağını alarak boğazıma dayadı, vücuduma, kafama darbeler vurarak, saçlarımı yola yola beni rehin aldı. Büyük oğlum boynuma sarıldı ve o şekilde 6 saat rehin kaldık. Boynumda oğlumun kolları, arkamda eşim bıçak boynuma dayalı. Polis geldi, biber gazı sıkıldı” dedi.

“Bu aşamada, çocuğum babasına sarıldı, ‘annemi lütfen öldürme’ dedi” diyen Anne A., “Oğlum, polislere de ‘Babamı vurmayın, ben annemi çıkaracağım’ deyince, 6 saat boyunca gaz spreyleri altında rehin kaldık. Ben bu sırada sürekli ‘Emine gibi ölmek istemiyorum’ diye çığlık attım. Eşim daha sonra beni bırakıp oğlumu rehin alarak evden kaçtı. Bir arkadaşının dükkanında yakalandı. Çocuğum da tedavisi yapılarak bana verildi” sözlerini kullandı.

“Çocuklarım, babalarının yanından depresyon geçirir gibi döndüler. Çocuklarım, ‘Anne, çıkınca seni vuracakmış, 10 kişinin ölümüne sebep olacakmış, anneni, babanı vuracakmış’ dediler. Biz ağlaya ağlaya karakola gidip şikayetçi olduk. Çocuklarım, ‘Babam katil olacak’ düşüncesiyle travmalar yaşıyor” diye konuştu.

İlk duruşmanın 23 Ekim Çarşamba günü Mersin 20. Asliye Ceza Mahkemesinde görüleceğini söyleyen Nurcan A., “Ben ölümden korkmuyorum. Ölüm kapımın önünde, belki yarın da ölebilirim. Ama tek isteğim; Emine gibi çocuklarımın önünde ölmek istemiyorum. Çocuklarım boynuma sarılırken, ‘Emine gibi annemi öldürme, annesiz yaşayamam, Emine gibi mi öleceksin anne’ diyerek kabuslar görüyorlar. Çok başarılı çocuklarım var. Okulda parmakla gösterilen çocuklarım var. Eğer benim başıma herhangi bir şey gelirse lütfen çocuklarıma sahip çıkın. Tek isteğim ve tek arzum bu. Ölümden korkmuyorum ama Emine gibi ölmek de istemiyorum” dedi.