Kapılar Türkiye'nin bölgesel liderliğine açılıyor
Size Türkiye’nin jeopolitik ve jeoekonomik önemini çok artıracağı için beni oldukça heyecanlandıran bir gelişmeden bahsedeceğim.
28 Mayıs 2023’de Irak'ın başkenti Bağdat'ta, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Irak'a komşu ülkeler ile Körfez ülkelerinden temsilcilerin katılımıyla "Kalkınma Yolu" adlı resmi bir konferans düzenlendi.
Bu konferans, Avrupa'dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi ortak fayda ekseninde güçlendirecek bir fikri pratiğe dökmeyi hedefliyor.
Irak Başbakanı Sudani, bu projeye dahil olacak ülkelerdeki hedefleri şöyle açıkladı:
- Büyük istihdam imkânı sağlamak.
- Finansal kaldıraç görevi görmek.
- Gayri safi yurtiçi hasıla ile gayri safi milli hasılaları artırmak.
- Güçlü bir ekonomi tesis edilmesinin yolunu açmak için üzerinde çalışılmış iddialı bir projedir.
Bu projede Türkiye kilit roldedir. Zira 1200 kilometrelik demir yolu ve otoyoldan oluşan “Kalkınma Yolu Projesi” Türkiye’yi Basra Körfezi'ndeki Faw Limanı'na bağlayacak.
Böylece Türkiye ile Irak arasındaki ticaret hacminin artması ve kolaylaşmasının yanı sıra, demir yolu ve kara yolu bağlantısı ile Körfez ülkeleri ile Türkiye’nin dolaylı deniz yolu bağlantısı da sağlanmış olacaktır.
Böylece Türkiye Körfez ülkelerine yönelik ticaret hacmini muazzam derecede artıracaktır.
Üstelik Türkiye Körfez ülkeleri ile Avrupa arasında tam bir köprü haline gelecektir.
Türkiye adeta Avrupa ve Ortadoğu arasında önemli bir lojistik merkezi haline gelecektir.
Böylelikle Türkiye'nin özellikle doğu ve güneydoğu bölgeleri için müthiş bir kalkınma ve istihdam imkânı doğmuş olacaktır.
Bu proje sayesinde Türkiye, Irak ve Körfez ülkeleri arasında, hatta Ortadoğu’da ekonomik bütünleşme için çok önemli bir adım atılmış olacaktır.
Maliyeti yaklaşık 20 milyar dolar olan ve 2029 yılına kadar tamamlanması planlanan bu proje “Yeni İpek Yolu” olarak bölgenin enerjiden güvenliğe kadar her noktasına temas ediyor…
BU PROJENİN EN BÜYÜK KAZANANI IRAK TÜRKLERİ OLACAK
2004 yılında tamamladığım “Irak’ta ekonomik-sosyal dönüşüm ve Türkmenler” başlıklı doktora tezimde Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri açısından Irak’taki Türk varlığının güçlendirilmesini ve Irak Türklerine nasıl sahip çıkılması gerektiğini yazmıştım.
Bu hedef doğrultusunda Türkmeneli bölgesinin kalkınması gerektiğini, bunun için de Irak Türklerinin yaşadığı bölgeye doğrudan açılan bir gümrük kapısının olması gerektiğini, buna da en uygun bölgenin Ovaköy olduğunu özellikle vurgulamıştım.
İşte bu proje ile Ovaköy sınır kapısı da çok etkin şekilde kullanıma açılmış olacak.
Bu gümrük kapısı ve Kalkınma Yolu güzergâhı Irak Türkleri için de müthiş ekonomik fırsatlar sunacak.
Ovaköy sınır kapısı, Türkmeneli ile Türkiye arasında kültürel bağların korunması ve güçlendirilmesi için son derece hayati bir köprüdür.
Ovaköy sınır kapısı, Türkeli’nin (Türkmeneli) güvenliği, zenginleşmesi ve Türkiye ile bağlarının kuvvetlendirilmesi için son derece önemlidir.
Ovaköy sınır kapısı, Habur sınır kapısına alternatif olarak Türkiye ve Irak arasında doğrudan bir ticaret hattı oluşturacak, böylece taşıma maliyetleri azalacak, iki ülke arasındaki ticaret hacmi daha da genişleyecek ve Irak merkezi hükümetinin bölgedeki kontrolü de artacaktır.
Kapının güvenli bir şekilde faaliyete geçmesi, Türkmeneli bölgesinin Irak merkezi hükümetiyle olan bağlarını güçlendirecek ve böylece Irak Türkleri ne PKK ne DEAŞ ve ne de Peşmerge güçlerinin insafına bırakılmayacaktır.
Irak Türkleri ekonomik olarak da Irak’ın Kuzeyi Bölgesel Yönetimi'ne (IKYB) mecbur kalmayacak, ellerine bakmayacaktır.
Unutulmamalıdır ki Türkiye’nin güneyinin güvenliği Irak ve Suriye Türklerinin meydana getirdiği güvenlik bariyeri ile pekişmektedir.
Güçlü ve güvenli Türkiye Cumhuriyeti için Suriye ve Irak’ta güçlü Türk varlığı şarttır.
“Ovaköy Sınır Kapısı” ise bu formülün en önemli yapı taşıdır.
IRAK'IN BÜTÜNLÜĞÜNÜN ANAHTARI DA OVAKÖY SINIR KAPISINDAN GEÇİYOR
Kalkınma Yolu Projesi ve onun başlangıç noktası Ovaköy Sınır Kapısı ile Irak’ın fiili olarak bölünmüş yapısı hem ekonomik hem de fizikî olarak bütünleşecektir.
“Kalkınma Yolu” projesi Irak’ın parçalanma ve bölünmüşlüğünün giderilmesi için ciddi bir fırsattır.
Güneyimizde bu heyecan verici gelişmeler yaşanırken, doğu da Zengezur Koridoru'nun bir an önce açılmasını hasretle bekliyoruz.
Zengezur Koridoru'nun da açıldığını bir düşünsenize…
İnanın Kalkınma Yolu ve Zengezur Koridoru Türkiye’yi "küresel etki yapma gücüne sahip bölgesel lider” yapar!
Zengezur Koridoru, özelde Azerbaycan'ın Nahcivan Özerk Cumhuriyeti'ni ana karasıyla bağlayan, genelde ise Türkiye’yi Orta Asya Türk Dünyasına bağlayan ulaşım koridorudur.
Nasıl ki Zengezur Koridoru Nahcivan’ın maruz kaldığı izolasyonu aşmanın anahtarıysa, Kalkınma Yolu da Irak Türklüğünün yaşadığı sıkışmışlık ve izolasyonu aşmanın formülüdür.
Kalkınma Yolu ve Zengezur Koridoru'nun sadece Türkiye Cumhuriyeti için değil, Türk dünyası için de son derece önemlidir.
Zengezur Koridoru, Türkiye’nin Türk dünyası ile Kalkınma Yolu da ortak tarihi coğrafyasında bulunan Körfez ülkeleri ile doğrudan bağlantısını sağlayacaktır.
Hem Zengezur Koridoru hem de Kalkınma Yolu Projesinin merkezinde Türkiye bulunmaktadır.
Yani Türkiye, Türk dünyası ve Ortadoğu arasında çok boyutlu bir ilişkiyi de sağlamış olacaktır.
Elbette bölgede çıkarları olan, Türkiye ve bölge ülkelerinin huzur ve refahından rahatsız olan güçler bu projelere karşı çıkacak, engellemeye çalışacaktır.
Ki ellerinden geleni artlarına da bırakmıyorlar…
Umarım bu engelleme ve zorluklara karşı tüm bölge ülkeleri birlikte karşı çıkarlar.
Başkalarının değil, kendilerinin menfaatlerini düşünürler.
Ama hiç kimse bir şey yapmasa da Türkiye bu projelerin hayata geçmesi için elinden geleni yapmaya kararlılıkla devam etmelidir.
Gelecek Türkiye Cumhuriyeti'nindir!
Allah Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni sonsuza dek korusun ve güçlü kılsın.