Keşke belediyeler de Sağlık-Sen kadar çalışsa
“Belediyeler çalışmıyor” deyince aklınıza Ankara ve İstanbul geliyor değil mi?
“80 Milyonluk konser ihaleleri” deyince aklınıza Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu geliyor değil mi?
16 milyon İstanbul'da günlük sadece 4 bin kişinin faydalanabildiği “Kent Lokantaları” üzerinden algı yönetimi yapıp duruyorlar. Geri kalan 15 milyon 996 bin kişi hiç faydalanmıyor.
Oysa zaten birçok belediye “aşevleri” vasıtasıyla bırakın cüzi miktar ücret almayı, tüm hizmetleri “ücretsiz” yapıyorlar.
İnsanlara hizmet etmek “fıtrat ve sevgi” işidir.
Ankara Ulus'tan geçerken “Sağlık-Sen Oteli” tabelasını gördüm.
Herhalde sendika kendi üyeleri için konaklama imkanı sağlıyor diye düşündüm.
Meğer iş farklıymış ve güzîde bir hizmete imza atılmış.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan ile görüştüm.
Ankara dışından şehre vaka getiren 112 çalışanları “hangi sendikaya üye olursa olsun” bu otelden “diğer otellere göre %90 daha uygun fiyata” kalabiliyorlarmış.
“Şu sendika, bu sendika” ayrımı yapmayan, ideolojik farklılık gözetmeyen ve sadece işine odaklanan Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan güzel bir hizmete imzasını atmış.
Bunun yanında Sağlık-Sen üyelerinin çocuklarına özel “tamamen ücretsiz” YKS ve LGS kursları veriliyormuş.
Öyle “bedava kurs” deyip geçmeyin.
Tercih yapan öğrencilerden;
15 Tıp Fakültesi,
5 Diş Hekimliği,
5 Hukuk Fakültesi,
26 Mühendislik,
12 Eğitim Fakültesi,
17 Sağlık Bilimleri ve 56 diğer bölümler olmak üzere 136 Lisans, 25 Önlisans Toplam 161 öğrenci üniversiteye girmeye hak kazanmış.
“Avukatım Yanımda” projesiyle, 63 avukatla üyelere hukuki anlamda rehberlik edilip yalnız bırakılmıyorlar.
Katil İsrail yönetiminin Filistin'de işlediği insanlık suçlarını protesto etmek amacıyla Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi önünde düzenlenen eyleme katılan Sağlık-Sen Yönetimi insan hakları konusunda da büyük duyarlılık gösteriyor.
Daha yazacak çok şey var, ama Sağlık Sen Başkanı Mahmut Faruk Doğan ve ekibine yol açıklığı diliyorum.
Şehirlerde büyük kaynak ve imkanlara sahip belediyeler de keşke bu tür hizmetleri “ayrımsız” yapabilse...
“MUSTAFA ŞEN: AK PARTİ BİRİNCİ”
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ARGE ve Eğitim Başkanı, Trabzon Milletvekili Mustafa Şen’e, “Ak Parti'nin son oy oranları nasıl?” diye sordum.
Mustafa Şen’in verdiği önemli bilgileri pazartesi akşamı Kübra Par, Ana Haber Bülteni’nde aktardı.
İşte Mustafa Şen’in aktardığı sahadaki son durum:
*Oylarımızı Suriye olayı, asgari ücret gibi gelişmelerle değerlendirmiyoruz.
*İç ve dış gelişmeler olarak bakıyoruz. Bu gelişmeler Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğini pekiştirdi.
*Liderliğin güçlenmesi oylarımıza yansıyor.
*Son 3 ay oylarımız yükselişteydi.
*Kasım'da öne geçti ve 1.parti olduk
*Süreci görme açısından bunu hemen açıklamadık.
*Aralık'ta yükselişin devam edeceğini gördük.
*Yüzde 40'ın üzerine çıkacağımızı ve burada bir plato/düzlük oluşacağını görüyoruz. Oraya gelince yükselişin devamı için yeni şeyler yapmamız gerekecek.
*Asgari ücret işçi-işveren sendikalarının görüşmesi ile oluşuyor, yani direkt Ak Parti'nin konusu değil. Kararı Ak Parti ve hükümet vermiyor. Asgari ücretin oy oranlarına doğrudan yansıması yok.
*Şu anda 1.partiyiz. Ardımızdan gelen 2. ve 3.partinin oy toplamından daha fazla oyumuz var. 40'a doğru yükseliyoruz ve buradan sonra bir plato görülüyor.
SON SÖZ: Devlet Bahçeli düşmanlara “şah” çekti, Başkan Erdoğan mat’ı Suriye’de yaptı. Takım oyunu ve ittifak ruhu böyle olur. Türkiye içinde kaybeden yok. Bu defa herkes kazanıyor, ama ülkesini seven herkes!