Koç Üniversitesi ve İş Bankası'nın kurduğu merkez, enfeksiyon hastalıklarıyla mücadele ediyor

Koç Üniversitesi ve Türkiye İş Bankası'nın, kurduğu Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Uygulama ve Araştırma Merkezi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yanı sıra Türkiye ve dünyadaki enfeksiyon hastalıklarına yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor.

Koç Üniversitesi ve İş Bankası'nın kurduğu merkez, enfeksiyon hastalıklarıyla mücadele ediyor

Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül: "Türkiye'de bu ölçekte ilk ve tek olan merkezimizde yürütülen çalışmalar Kovid-19 pandemisiyle sınırlı değil. Ülkemizde problem olan tüberküloz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi enfeksiyonlar başta olmak üzere dünyada kritik gördüğümüz enfeksiyonlar üzerine de çalışacağız. Pandemiden hemen önce üzerinde çalıştığımız antibiyotik direnci yine en çok uğraştığımız alanlardan olacak" dedi.

Merkezin Mikrobiyoloji Laboratuvarı Direktörü Prof. Dr. Füsun Can ise, "Bu merkez ve laboratuvar, yeni salgın ve enfeksiyonlarda ya da ülkemiz için problem olan viral enfeksiyonlarda klinik düzeyde araştırmalar yapılmasında Türkiye'de önemli çalışmalara imza atacak" diye konuştu.

Türkiye'de bu ölçekte ilk ve tek

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren merkezde, enfeksiyon hastalıklarıyla ilgili ileri düzeyde araştırma yapılması, hastalıkların tanı ve tedavileri ile korunma yollarının geliştirilmesinde çözüm önerileri getirilmesi, enfeksiyon kontrolü, araştırmacı ve eğitimci insan kaynağının nicelik ve nitelik yönünden zenginleştirilmesi hedefleniyor.

Üniversitenin tıp, mühendislik, fen, iktisadi ve idari bilimler ve insani bilimler fakülteleri ile merkez arasında eşgüdümlü çalışmalar da yürütülüyor.

Merkezin Bilimsel Danışma Kurulu'nda Bayındır Hastanesinden Prof. Dr. Levent Doğancı, Harvard Halk Sağlığı Okulundan Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Alpay Azap, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Kenan Midilli, Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (ESCMID) Danimarka Yeni Enfeksiyonlar Çalışma Grubu ve Aarhus Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Klinik Tıp Enstitüsünden Prof. Dr. Eskild Petersen, ESCMID Roma Yeni Enfeksiyonlar Çalışma Grubu ve İtalya Lazzaro Spallanzani Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsünden Prof. Dr. Nicola Petrosillo, Slovenya Ljubljana Üniversitesi Viroloji Laboratuvarından Prof. Dr. Tatjana Avsic-Zupanc, Uluslararası Enfeksiyon Hastalıkları Derneği ve Massachusetts Sağlık Departmanından Prof. Dr. Larry Madoff, Teksas Üniversitesinden Prof. Dr. Dennis Bente, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Murat Akova yer alıyor.

Uluslararası iş birlikleriyle dünyadaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor

Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Uygulama ve Araştırma Merkezinde mikrobiyoloji, moleküler görüntüleme ve sayısal analiz araştırmaları, enfeksiyon kontrolü, lisansüstü eğitim, sürekli tıp eğitimi ile kapasite geliştirme eğitimleri veriliyor.

Merkezdeki araştırma, çalışma ve eğitim programlarına, Bilimsel Danışma Kurulunda da yer alan ve bankanın sağlık alanındaki iştiraki olan Bayındır Sağlık Grubu da katılıyor. Merkez ve Bayındır Hastanesi altyapı, akademik destek, araştırma ve periyodik bilimsel eğitimler konusunda iş birlikleri gerçekleştiriyor.

Kamu ve sivil kurumlarla iletişim halinde olunması planlanan merkezin gerçekleştireceği araştırmaların sonuçlarının belgesel, yayın ve dergiler aracılığıyla kamuoyuna duyurulması amaçlanıyor.

Öte yandan merkez, çalışma ortaklığı yaptığı ESCMID'in yanı sıra uluslararası alanda başka iş birliklerine de imza atarak, dünyadaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Kovid-19'a yönelik çalışmalar da yürütülüyor

Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül, enfeksiyon hastalıklarıyla ilgili yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Merkezde, Kovid-19'a yönelik de çalışmalar gerçekleştirildiğini aktaran Ergönül, şunları kaydetti:

Enfeksiyonun ağızdan çıkan damlacıklarla mı yoksa aerosollerle mi bulaştığı pandemi boyunca tartışılan önemli bir noktaydı. Bunu fizikçi ve kimyacı arkadaşlarımızla optik sistemlerle görüntüleyerek, tamamen bilimsel yanıt vermek üzere çalışma yürütüyoruz. Bu, bulaşma açısından kritik ve önemli bir çalışma. Ayrıca, tanı testi çalışmamız var, yakında sonuçlanmış olacak. Pandemi esnasında var olan tedavilerin gözden geçirileceği, yeni moleküllerin ilk deneneceği yerlerden birisi olacağız. Laboratuvar ortamında ilaçlar, olası moleküller denenecek.

Ergönül, ileride benzer salgınlarla karşılaşma ihtimalinin bugünden düşünülmesi gerektiğini dile getirdi.

"Dünyada kritik gördüğümüz enfeksiyonlar üzerine de çalışacağız"

"Türkiye'de bu ölçekte ilk ve tek olan merkezimizde yürütülen çalışmalar Kovid-19 pandemisiyle sınırlı değil" diyen Ergönül, şöyle devam etti:

"Ülkemizde problem olan tüberküloz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi enfeksiyonlar başta olmak üzere dünyada kritik gördüğümüz enfeksiyonlar üzerine de çalışacağız. Ayrıca, pandemiden hemen önce üzerinde çalıştığımız antibiyotik direnci yine en çok uğraştığımız alanlardan olacak. Ülkemizde gördüğümüz sorunlardan hareketle tüm dünyayı da ilgilendiren, global düzeyde etkisi çok yüksek sorunlara çözüm bulmaya çalışacağız."

"Türkiye'de önemli çalışmalara imza atacak"

Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Merkezi Mikrobiyoloji Laboratuvarı Direktörü Prof. Dr. Füsun Can da merkezde bakteriyolojik çalışmalar, Kovid-19 çalışmaları ve Türkiye ile diğer ülkeler için tehdit olabilecek tüm virüslere yönelik çalışmaların gerçekleştirileceği biyogüvenlik seviye 3 düzeyinde bir laboratuvar bulunduğunu aktardı.

Türkiye'de, araştırma alanında bu donanımdaki laboratuvar sayısının oldukça az olduğunu ifade eden Can, şöyle konuştu:

"Özellikle biyogüvenlik 3 laboratuvarı sayısı Türkiye'de çok az. Biyolojik çalışmalar bu nedenle kısıtlı sayıda yapılabiliyor. Klinik biyogüvenlik 3 laboratuvarı olarak buranın İstanbul'da tek laboratuvar olduğunu söyleyebilirim. Bu merkez ve laboratuvar, yeni salgın ve enfeksiyonlarda ya da ülkemiz için problem olan viral enfeksiyonlarda klinik düzeyde araştırmalar yapılmasında Türkiye'de önemli çalışmalara imza atacak."

Prof. Dr. Can, merkezde enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanları ile mühendis, fizikçi ve kimyacıların birlikte çalışma yürüttüklerini sözlerine ekledi.