Uzun yıllardır hayatımızda olan bu içeceğin tadının zaman içinde tüketicilere farkettirilmeden değiştirildiği görüşü var.
Biri tarafından bu konu ortaya atılınca pek çok kişi de bu durumu sorgulamaya ve "Gerçekten öyleydi" demeye başladı. Özellikle sosyal medyada bu konunun orrtaya atılmasının ardından önemli bir kitle de bu düşünceye sahip olduğunu açıkladı.
ESKİ KOLALAR BURNU VE GENZİ YAKARDI!
Kolanın içindeki karbondioksit gazı, kolanın şişelerinin kapağı açıldıktan sonra uçmaya başlıyor, vücut ısısıyla birlikte de uçmaya devam ediyor. Ardından içerken genizde ve burunda ferah ve yakıcı bir his bırakıyor.
Dünyaca ünlü kola markasının resmi internet sitesinde konuya ilişkin yapılan açıklama yapmış:
"Kolaya ferahlık hissi veren kabarcıklı etkisini sağlamak amacı ile karbondioksit gazı ekliyoruz. Karbondioksit gazının içeceklerde kullanımı gıda otoritelerince onaylanmıştır. Karbondioksit gazı doğal olarak maden sularında da bulunur. İçeceklere eklenen karbondioksit gazı, ürün açıldığı andan itibaren havaya karışmaya başlar. Mideye ulaşan karbondioksit gazı miktarı oldukça azdır. Tüm ürün içeriklerimiz güvenlidir ve ilgili ulusal ve uluslararası kurumlarca kullanımı onaylıdır."
Aynı marka, tüketicilerin formülün değiştiği iddiasına yönelik bir başka açıklaması da şu şekilde:
"1886’dan bu yana her yerde aynı yüksek kalite standartlarında üretilmeye devam etmektedir. Halk dilinde asit olarak tanımlanan kolanın kabarcıkları asit değil, bazı maden sularında da doğal bulunan karbondioksit gazıdır ve gazlı içeceklere baloncuklu etkiyi vermek için eklenir. Üretim sırasında kolaya eklenen karbondioksit gazı belirlenen standartlar dahilindedir. Tüm gıda maddeleri gibi uygun koşullarda saklandığında lezzetini ilk günkü gibi korur."
Dünyaca ünlü marka, resmi internet sitesinden yaptığı açıklama da, yıllardır aynı formül ile üretim yaptıklarını söylese de tüketiciler aynı fikirde değil.
Tüketiciler, karbondioksitin pahalı olmasından dolayı malzemeden kısılmış olabileceğini düşünüyor. Bu düşüncenin kaynağı da aslında ülkemizdeki ekonomik koşulların etkisiyle çok sayıda firma tarafından yapılan zamlar, ürün boyutlarında yapılan değişiklikler ya da kalitede düşüş.
Varsayımlar bir tanesi de karbondioksitin insan vücuduna zarar veriyor olması. Hali hazırda içindeki katkı maddeleri ve şeker sebebiyle zaten pekte sağlıklı olmadığı bilinen bu içeceğin, içindeki karbondioksit diğer maddelere oranla daha masum kalabiliyor.
Son varsayım ise akla daha yatkın gibi geliyor. Dünyaca ünlü kola şirketleri, farklı ülkelerdeki franchise'larına patentle korudukları konsantresini gönderiyor.
Ülkemize gelen bu konsantreye (muhtemelen şurup şeklinde) yaklaşık %86 oranında su katılıyor.
Daha sonra tatlandırıcılar ve karbondioksit ilave ediliyor. Çeşitli koruyucu maddeler ve asitliği düzenleyiciler de eklenince şu an içtiğimiz kola ortaya çıkıyor.
İşte tam bu noktada, şişelemeyi yapan şirketler sonradan katılan bu maddelerde bazı değişiklikler yapabilir. Konsantre miktarını değiştirebilirler, tatlandırıcılar(mısır şurubu, şeker kamışı, esmer şeker, karamel) arasından istediklerini koyabilirler. Ve tabii ki karbondioksit oranını da kendileri belirleyebilirler.
YERELLEŞTİRME POLİTİKASI OLABİLİR
Yerelleştirme, dünyada farklı ülkelerde varlığını sürdüren büyük markaların ülke kültürüyle yeni ürünler ortaya koyması sayılıyor. Dünyaca ünlü cips markalarının ülkenin özel ürünlerini içeren aromalı yeni çeşitler üretmesi gibi. Kolanın tadının değiştiği iddiasına yönelik varsayımlardan biri de bu sayılıyor.
Özetle; bu durumun nedeni, ekonomik ve sosyokültürel bozulmanın bir sonucu olabilir.
Kaynak: Webtekno