Deprem uzmanı Prof. Arık'tan korkutan açıklama! 6.5 büyüklüğünde...
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, "Konya çevresinde aktif faylar olduğu biliniyor. Akşehir fayı, Ilgın fayı, Tuz Gölü fayı tek başına kırıldıkları zaman 6.0- 6.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek faylar" dedi.
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, son dönemde Konya'da meydana gelen depremlerin birbirinden farklı eğim atımlı normal faylar üzerinde olduğunu söyledi. Arık, "Konya çevresinde aktif faylar olduğu biliniyor. Akşehir fayı, Ilgın fayı, Tuz Gölü fayı tek başına kırıldıkları zaman 6.0- 6.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek faylar" dedi.
Konya'nın Emirgazi, Ereğli, Ilgın ve Tuzlukçu ilçelerinde son günlerde 4.0 ile 3.8 büyüklüğünde ve sonrasında meydana gelen artçı depremler, halkı tedirgin etti. Depremler nedeniyle bazı evlerde hasar oluşurken, can kaybı ve yaralanan olmadı. Bölgedeki depremlerin birbirinden farklı faylar üzerinde olduğunu belirten Konya Teknik Üniversitesi öğretim üyesi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Fetullah Arık, şunları söyledi:
"Oluşan depremlerin mekanizmaları birbirinden farklı. O nedenle birbirleri ile ilişkilendirmek oldukça zor. Bunların hepsi eğim atımlı normal faylar. Normal faylarda meydana gelen depremler bir başka sistemi harekete geçirmezler. Çünkü kendi iç dinamikleri ile sınırlıdırlar. Emirgazi ilçesi ve Niğde bölgesinde olan depremler ise orada bağımsız bir fay sistemi var Tuz Gölü'ne dik yönde ilerleyen bir fay var. Güney'de Nasuhpınar fayı var. Bu ikisi arasındaki ilişki saha çalışmaları sonrasında ortaya çıkacak.
Tuzlukçu bölgesinde oluşan depremlerse Tuzlukçu- Ilgın fayı ile ilişkilendirilebilir. Burada bilinen, yüzeyde izlenebilen 30-35 kilometre uzunluğunda eğim atımlı normal fay var. Eğimi Doğu'ya, Konya'ya doğru. Bu fay sistemi boyunca zaman zaman depremler meydana gelebiliyor. Buda tamamen kendi iç dinamikleri ile alakalı. Arkasından daha küçük şiddetli 4- 5 daha deprem kaydedilmiş oldu. Ana deprem olarak 3.8'lik depremi sayarsak, ondan sonra meydana gelen depremler artçı depremlerdir."
Geçmişte meydana gelen depremlerde can kayıpları olduğunu ve bugün ise 6.0- 6.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek faylar bulunduğunu belirten Arık, şöyle konuştu: "Konya'nın çevresinde aktif fayların olduğu biliniyor. Akşehir fayı, Ilgın fayı, Tuz Gölü fayı tek başına kırıldıkları zaman 6.0- 6.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek faylar. Akşehir fayı aktif bir fay. Burada zaman zaman depremler meydana gelebiliyor. Sultandağı ile birleştiği zaman Sultandağı depremi meydana gelmiş. Can kayıpları olmuş.
Ilgın- Tuzlukçu fayı üzerinde 1930'lu yıllarda meydana gelen depremde yine can kayıpları meydana gelmiş. Bunlar 6'nın üzerinde meydana gelen büyük depremler. Tuz Gölü fayı binlerce yıldır suskun. Ama aktif bir fay olduğu biliniyor. Kenti çevreleyen, etkileyen faylar bunlar. Kent içine baktığımız zaman Konya fay zonu kentin batısından bulunduğumuz noktadan geçiyor. Kuzey-güney doğrultulu bir fay zonu. İzlenebilir uzunluğu 50 kilometre civarında. Eğimi ovaya doğru. Kentin Doğu'sunda Divanlar ve Göçü ile birlikte Altınekin fayları var. Oradakilerde eğim atımlı normal faylar. Eğim Batı'ya doğru. Bu ikisi arasında Konya Ovası çökmeye devam ediyor. Konya Ovası'ndaki çökmenin miktarı fay üzerindeki birimlerin hareketlerine baktığınız zaman bin metreden fazla. Yani çok uzunca bir dönemdir sürekli olarak çökme gerçekleşmiş."
'Konya'da deprem olmaz' algısı olduğunu belirten Fetullah Arık, "1900’lü yıllarda yani bizim depremleri ölçmeye başladığımız yıllarda 30’un üzerinde deprem var. Konya Ovası'nda meydana gelmiş olan Konya fay zonuna bağlı en büyük deprem 2009 yılında yaşadığımız 4.5 ve 4.0'lık depremler. Bundan daha büyüğü kayıtlarımızda mevcut değil. O dönemki yapılan değerlendirmelerde Yazır bölgesindeki yaklaşık 10-15 kilometrelik bir bölgenin kırıldığı biliniyor. Fayın toplam uzunluğu 50 kilometre. Geçmişte 6.0- 6.5 büyüklüğünde depremler ürettiğine dair veriler mevcut.
Dolayısıyla 6.0- 6.5 büyüklüğünde deprem üretebilen fayın sadece bir bölümü kırıldığı için biz bunu 4.0 olarak hissettik. İnşallah 6.5 büyüklüğünde deprem üretecek kadar kırılmaz. O kırılma gerçekleşirse ciddi sıkıntılar oluşabilir. O nedenle olması gereken şey, fay ne zaman kırılacak, hangi büyüklükte deprem üretecek işte ona göre değil oluşabilecek en büyük depreme göre hem yerleşim alanlarının planlanması hem de yapıları ona göre tasarlanması ve inşa edilmesi gerekiyor. 'Konya’ya bir şey olmaz, deprem olmaz' gibi yaklaşımlar var. Konya'mız Türkiye'deki en güvenli yerlerden birisi ancak burada da depremler olabilir" diye konuştu.