Köpekler kan kokusu mu aldı?
Tehditler:
“Türkiye kan gölüne dönecek!”
Hakaretler:
“Kundakçı, provokatör, diktatör, vicdansız, kumarbaz, baş belası...”
Tasmaları tek elde toplanıyor; CIA-Pentagon ve dolayısıyla Beyaz Saray.
Hedeflerindeki isim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.
Merkez işin bir kısmını Avrupa’daki şubelerine taşere ediyor.
Foreign Policy, Bloomberg, The Economist, Financial Times, Wall Street Journal, Stern, CNN, Fox News, New York Times, Der Spiegel, Le Monde, Le Point, Bild…
Önce ABD müesses nizamının sesi Foreign Policy dergisi, 1 Ocak 2023 tarihli sayısında “Recep Tayyip Erdoğan büyük bir seçim yenilgisiyle indirilecek ve bu süreçte ülke kan gölüne dönecek” diye işaret fişeğini fırlattı.
Ardından Wall Street Journal’da Trump’ın azlettiği Loser Michael Bolton Erdoğan’ı tehdit etti.
Finans merkezlerinin sesi The Economist dergisi, 21 Ocak 2023 tarihli kapağına Erdoğan'ın fotoğrafını basarak “Türkiye'nin yaklaşan diktatörlüğü” manşetiyle çıktı.
Bloomberg, Türkiye'yi NATO'ya “kafa tutan ülke” olarak niteleyerek, buna izin verilmemesi çağrısında bulundu.
Onlara son olarak Alman Stern dergisi eklendi.
En pespayesi bu dergiydi.
Tam 10 sayfalık dosyayla Erdoğan’ı hedef aldı. Dergi kapaktan KUNDAKÇI ERDOĞAN başlığıyla yayınlandı. Ne tuhaf değil mi? Solingen'de beş, Ludwigshafen'de dokuz Türk'ü evlerini kundaklayarak diri diri yakan bir milletin mensupları bu başlığı atıyor. Onu geçin, Konsantrasyon kamplarında milyonlarca Yahudiyi gaz odalarında öldürüp sonra topluca yakan bu milletin en iyi bildiği kundakçılığı bizim seçilmiş Cumhurbaşkanımız için kullanmaları, içinde bulundukları çukurun derinliği hakkında bize net bir fikir verebiliyor. Dosya yazısının başlığı ise “Erdoğan iktidarda kalabilmek için vicdansızca çatışmalar çıkarıyor” oldu ve sırasıyla şu skandal ifadelere yer verdi:
-Putin ve Batı ile müzakere ediyor, NATO'yu küçümsüyor ve Suriye'de savaş başlatıyor.
-Uluslararası sahnede boy gösteriyor ama evinde güç için amansızca savaşması gerekiyor. Bir kumarbaz gibi, eğer işine yarayacaksa, ateşi körükler.
-Ukrayna’dan Suriye’ye birçok ipi elinde tutuyor ve gücünü kullanıyor.
Derginin BAŞYAZISI ise hakaretlerle doluydu:
“Erdoğan hem ulusal hem de uluslararası alanda BAŞ BELASI (unruhestifter) ve PROVOKATÖR olarak yerini sağlamlaştırmak istiyor.”
Erdoğan’a yönelik sistematik saldırının tek amacı var:
Türk halkına “Bizim desteklemediğimiz aday seçilemez, aksi halde ülke KAN GÖLÜNE döner” mesajını vermek.
Kendi adayları belli.
Ne olacak peki?
Hendek kalkışması mı? Kobani katliamı mı? Gezi vandalizmi mi?
Geçmişte de oldu bu tür saldırılar.
ERDOĞAN’A DESPOT DİYEN NAZİ MÜSVEDDDESİ GAZETE
Türk nüfusunun en yoğun yaşadığı ülke olan Almanya’daki yayın organlarının bu radikalizmi şaşırtmıyor. Tanıyoruz onları. Bu dergilerin yöneticilerinin kripto Nazi müktesebatları, artık korktukları için Yahudiler yerine Müslüman göçmenleri ve Türkleri hedefe koymaları bilmediğimiz bir şey değil.
NAZİ MÜKTESEBATI derken boşuna söylemiyorum.
Size iki olay anlatacağım. Biri benim ve şu anda Avusturya Büyükelçisi olan Ozan Ceyhun ile ilgili.
Geçtiğimiz yıllarda hatırlayacaksınız Başakşehir deplasmanda PSG ile oynamıştı ve maçın Romen Hakemi, Başakşehir’in Yardımcı antrenörü Pierre Webo'ya ırkçı sözlerle saldırmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu olaya tepki göstermiş “Temsilcimiz Başakşehir’in teknik ekibinden Pierre Webo'ya karşı sarf edilen ırkçı sözleri şiddetle kınıyor, UEFA tarafından gereken adımların atılacağına inanıyorum. Sporda ve hayatın tüm alanlarında ırkçılığa ve ayrımcılığa kayıtsız şartsız karşıyız” diyerek bir mesaj yayınlamıştı.
Vasat zekâlı Almanların rağbet ettiği çok satışlı BİLD GAZETESİ bu olaydan yola çıkarak Erdoğan’ı DESPOT ilân etmişti.
Benim ve Ozan Ceyhun’un başına gelen diğer olay da yine bu Alman gazetesi BİLD ile ilgili.
ATV’de Avrupa’da Gündem adlı bir program yapıyor ve sunuyorum. Yıl 2014 Mayıs ayı. O gün konuğum eski Alman SPD (Sosyal Demokrat Parti)’den Avrupa Parlamentosu üyesi seçilen Milletvekili Ozan Ceyhun. Programda Almanya’nın Türkiye aleyhtarı politikalarını ve Erdoğan düşmanlığını eleştirdi, Almanya’daki Türklere yönelik ırkçı politikaları eleştirdi.
Bir hafta sonra, Bild’in 6 Haziran 2014 tarihli nüshasında Ozan Ceyhun’un Avrupa’da Gündem’deki konuşmalarını hedef alarak bir “haber” yayınlandı.
Haberin fotoğrafından gördüğünüz başlık şu:
OZAN CEYHUN:
Warum darf dieser STİNKSTİEFEL noch SPD-Mitglied sein?
Türkçesi şöyle:
“BU KOKMUŞ ÇİZMENİN HÂLÂ SPD ÜYESİ OLMASINA NEDEN İZİN VERİLİYOR?”
Anlamadınız biliyorum, açıklayalım:
STİNKSTİEFEL sözcüğü Alman Nazi argosunda çok sık kullanılan bir hakarettir. Günümüzde de Bild gibi Nazi artıklarının yönettiği bir gazete tarafından kullanılmakta.
“Ştinkstiife” diye telaffuz ediliyor.
KOKMUŞ BOT YA DA KOKMUŞ ÇİZME anlamını taşır. Nazilerin Yahudi Soykırımı’nı uyguladığı İkinci Dünya Savaşı yıllarından ortaya çıkmış bir hakaret sözcüğü. Evlerinden alınarak toplama kamplarına götürülen, günlerce tren vagonlarında yıkanmadan, temizlenmeden üst üste taşınan, karda kışta karların, suların içinde yürütülen, toplama kamplarında hayvanlara bile layık görülmeyen koşullarda yaşatılan, daha doğrusu yakılarak katledilen Yahudilerin ayakları ve botları haliyle çok kokuyordu. Naziler bu yüzden Yahudilere KOKMUŞ ÇİZME diye hakaret ediyorlardı.
BİLD aslında Nazi müktesebatını bu sözcükle açık ediyor, Alman vatandaşı ve üstelik parlamenter olan bir göçmeni; yani Ozan Ceyhun’u bile hazmedip kabullenemiyor, ırkçılığını da işte bu ırkçı hakaret sözcüğüyle dile getiriyordu.
Alman derin devletinin ve 3. Reich’tan hevesini tam olarak alamayan Nazi artıklarının kisve değiştirerek uyguladıkları politikaları anlamayanların gözlerini açması gerek. Almanları gözlerinde büyütenlerin idrak etmesi gereken tam da bu. Onların Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik saldırılarını bu bağlamda okuyabilmesini umuyorum.
